'Yersiz, Popülist, İyi Niyetten Uzak'
Maden yataklarının Elazığlılar tarafından işletilmesi ve yaklaşan ihalenin kazanılması ile ilgili yapılan çalışmaları yakından takip ediyor ve böylesine önemli bir konunun yanında olduğumuzu sıklıkla ifade ediyorduk.
Maden yataklarının Elazığlılar tarafından işletilmesi ve yaklaşan ihalenin kazanılması ile ilgili yapılan çalışmaları yakından takip ediyor ve böylesine önemli bir konunun yanında olduğumuzu sıklıkla ifade ediyorduk.
Geçtiğimiz gün ETSO tarafından siyasi parti temsilcileri ve vatandaşları Maden Düğün salonunda yapılacak bir istişare toplantısı davet metnini görünce bunun zamanlaması ve mekanı açısından sorunlu gördüğümüzü “Buyrun İstişareye” yazımızla dile getirdik.
https://elazighakimiyethaber.com/buyrun-istisareye/69355/
Davet metninde geçen “Ancak tüm bu girişimlere rağmen 21 Nisan 2022 tarihinde ihalesi yapılacak olan sahayla ilgili olarak kamuoyumuzun beklentileri karşılanmamıştır.” cümlesini; toplantının, amacını maksadını ve sonuçlarını açık eden ve bir nevi “ihsas-ı rey” olarak gördük ve eleştirilimizi yazdık.
Özetle dedik ki, yapılması gerekenler yapılmış ve siyaset kurumu başta olmak üzere tüm mekanizmalar görevini yerine getirmiş ve ihale günü beklenir olmuştur. Bugünden sonra istişare değil, ihaleyi nasıl alırız simülasyonları yapılmalıdır.
Bizlerin bu tespitinden ve durum tespitinden sonra Ak Parti de bir adım attı ve il başkanı, milletvekilleri ve Belediye Başkanı tarafından ortak bir açıklama yapma gereği duyuldu.
Hakkı teslim etmekle birlikte Elazığ ve Elazığlıların adına bugüne kadar çok dillendirilmeyen detaylara dikkat çekilen ortak açıklama metninde dile getirilen bazı cümleler kayda değer ve önemli.
Ak Parti'nin süreci başından sonuna takip ederek önemli neticeler alındığı şu cümlelerle ifade edilmiş.
“Maden sahasının en etkili ve en verimli şekilde işletilmesi için başlatılan süreci yakından takip ediyoruz. Bölgede yaşayan hemşehrilerimizin talep ve beklentilerini önceliyoruz. Bu talep ve beklentileri karşılamak için milletvekillerimiz defaaten Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sn. Fatih Dönmez ile ve ilgili kurumların bürokratlarıyla görüşmeler yaptık. Birinci ihalenin ertelenmesi, şartnamenin değiştirilmesi, flotasyon ve ek tesisler yapılması, maden sahasında çalışacak işçilerin % 60'ının Elazığlı olması bu çabalar sonucunda şartnameye eklenmiştir. Ayrıca son düzenlemeyle MTA'nın payı %100 arttırılmıştır. Tüm bu talepler bölgede yaşayan insanımızın talepleriydi ve bizler insanımızın talebini karşıladık.”
Gelinen noktada istişare yapmak ve malumu ilam ile uğraşmak yerine ihaleye yoğunlaşılması gerektiği ise şu cümlelerle dile getirilmiş:
“İhale süreci hukuk çerçevesinde gayet şeffaf, erişilebilir bir şekilde devam ediyor. İhale usulü açık ve şeffaftır. Aynı şeffaflığı “Elazığlılık” kimliğini kullanarak müteahhit firma temsilcisi gibi hareket eden kişi ve kurumlardan da bekliyoruz.”
Bu cümlelerde geçen; “Elazığlılık” kimliğini kullanarak müteahhit firma temsilcisi gibi hareket eden kişi ve kurumlar” ibaresi önemli ve manidar.
Yine; “Hiç kimsenin firmalar arası rekabete Elazığ'ı ve Elazığlıları alet etmeye hakkı yoktur. Açıkça müteahhit firma temsilciliğine soyunan ve özellikle bir firma adına kamuoyu oluşturmaya çalışan kişi ve kurumların Elazığlılık vurgusu üzerinden yürüttüğü şaibeli ve şeffaf olmayan duruş asla kabul edilemez. Bu duruşun karşısındayız. Önümüzdeki günlerde tavır ve beyanlarımızın bu doğrultuda daha net ve daha açık olacağının bilinmesini istiyoruz!” cümleleriyle de Elazığ'ın ve Elazığ insanının, bir firmanın ihale yarışında daha ayrıcalıklı olmasına basamak olarak görüldüğü ima ediliyor.
Ortak açıklamada maden sahalarının Ak Parti'nin iradesi ile bulunduğu ve ihaleye çıkarttığı da şu cümlelerle dile getirilmiş.
“Maden sahası, AK Parti kadrolarının çaba ve gayretleri ile ortaya çıkarılmıştır. Bugün bu tartışmaları körükleyen ve yönlendiren hiç kimse bu süreçlerin herhangi bir yerinde yoktu.
Unutulmamalıdır ki; maden sahasının tespiti ve işletilmesi için ortaya konulan irade Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan'ın iradesidir! AK kadroların iradesidir!
Bizim irademizdir!”
Açıklama, “Maden sahasını işletilmesi ile ilgili ihale tarihi ve şartları bellidir. Bu tarih ve şartlar usuller içerisinde ilan edilmiştir. Hal böyle iken süreci gölgeleyecek hiçbir girişimi doğru ve yerinde görmüyoruz. Maden ilçemizde konuyla ilgili yapılacak olan toplantıyı yersiz, popülist ve iyi niyetten uzak görüyoruz. Bu sürecin istişaresini yapmak hiç kimseye hiçbir fayda sağlamaz. Bu sebeple herhangi bir temsilcimiz bu toplantıya katılmayacaktır.” cümleleriyle son buluyor.
Yaşanan tüm bu olaylar da gösteriyor ki, bugüne kadar rayında, yolunda ve kendi yasal mecrasında giden süreç, Maden istişare toplantısı daveti ile resmen sabote edilmiştir.
Bugüne kadar doğru zaman ve zeminde aksiyon alan ETSO; yanlış bir hamle ile konunun tüm masumiyetini ve samimiyetini yok etti.
Davet metninde ihsas-ı rey gösterilerek “İstenilen sonuca ulaşılamamıştır” deyip, halkın duygularını ve hislerini galeyana getirip siyaset kurumunu hedef göstermeye matuf bu hamle hem siyaset kurumundan hem de kamuoyundan tepki gördü.
Ve işin en ilginç yanı ise, bugüne kadar yapılan çalışma ve adımların, Elazığ için değil, Elazığlılık vurgusu adı altında bir firmanın iş takipçiliğinin yapıldığının iddiası oldu.
Olayın bu raddeye gelmesinde siyasetin hiçbir kusuru ve dahli yoktur. Girişim Gurubu, ne düşündü, nasıl bir kurgu yaptı bilmiyoruz ama Maden ilçesinde yapılacağı duyurulan istişare toplantısı çok gereksiz ve manasız bir aksiyondu.
Bu yaşananlardan da anlıyoruz ki Girişim Gurubu, ihalede yarışamayacak olmanın havlu atmanın ve bunun faturasını siyasete yıkmanın ön almasını planladı ve bunun ilk adımını atmaya kalktı ama ne yazık ki hem kendileri hem de kendilerine umut bağlayanları hayal kırıklığına uğrattı.
Bir şey samimiyetle yapılmalı ve samimiyetle yürütülmeli. Bugüne kadar şehrin samimi gördüğü bir hareket ve haklımızın samimi duygularından doğan bereket, ne yazık ki kişisel hesapların kurbanı oldu.