Yeni Yatırım Yok(muş)!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2023-2025 dönemi yatırım programıyla ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi yayınladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla yayınlanan genelgede, vatandaşların refah ve mutluluğunu daha üst seviyelere çıkarma amacı doğrultusunda makroekonomik istikrarı korumak, üretimi artırmak ve toplumun refah düzeyini yükseltmek üzere 2019-2023 döneminde On Birinci Kalkınma Planı'nın uygulandığı hatırlatıldı.
Genelgede, bu dönemde temel hedef olan sürdürülebilir büyümeyi gerçekleştirmek üzere kamu harcamalarında tasarruf yapmak, enflasyonu düşürerek fiyat istikrarını korumak, yurt içi tasarrufları artırmak, cari işlemler açığını azaltmak, kamu mali dengelerini ve mali disiplini daha da güçlendirmek ve böylece makroekonomik ve finansal istikrarı korumanın temel öncelikler olarak belirlendiği vurgulandı.
Proje bazında ödenek teklif ve tahsislerinde, devam eden öncelikli projelerden en kısa sürede tamamlanabilecek olanlara öncelik verileceğine dikkat çekilen genelgede, tasarruf tedbirleri kapsamında zorunlu haller dışında 2023 Yılı Yatırım Programı'na yeni proje alınmayacağı aktarıldı.
Genelgede kamu kaynaklarının verimli kullanılması ve azami tasarruf yapılması da özellikle dile getirilmiş.
Genelgede yer alan maddeler çok güzel ancak uygulanma imkânı çok da mümkün olmayan maddeler. 2018 seçimleri öncesi Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Ekonomi çok kötüye gidiyor, yatırımları durdurun” çağrısına hükümet kanadı sert tepki vermiş ve “Sizin ufkunuz bu kadar işte” anlamına gelen eleştirilerde bulunmuşlardı.
2018 seçimleri yapıldı ve bir ay sonra hükümet; “Devam edecek yatırımlar bitirilecek ancak yeni proje yapılmayacak” açıklamasına rağmen, ülkemiz ve şehirlerimiz için çok da elzem olmayan yüzlerce proje için ihaleye çıkılmış ve önemli bütçeler harcanmıştı. Bunun sonucu olarak da ekonomik kriz, pandeminin de tetiklemesiyle tavan yapmış ve enflasyon yüzde 170'ler seviyesine çıkmıştı.
Tasarruf genelgesine rağmen, DSİ 9.Bölge Müdürlüğü örneğinde olduğu gibi tarımsal üretimin merkezi olan ve bereketli topraklara sahip olan Uluova ve Kuzova susuzluktan kırılırken hizmet binaları ve yüzlerce lojman yapılarak kaynaklar kamu konforuna harcanmıştı
Söylememiz şudur ki hükümet ne derse desin, nasıl genelgeler ve kalkınma planları yayınlarsa yayınlasın eski Türkiye'nin hala en etkin gücü olan bürokratik oligarşinin dediği oluyor ve hükümetin hedefleri havada kalıyor. Ve işin ilginç tarafı da bazı bürokratlar, siyasetçileri hatta bakanları bile kendi çizgisine çekmeyi başarıyor.