YENİ BİR ALDATILMA MI?
Ak Parti'nin son beş yıl içinde yaşanan ve çoğunda da başarısız olunan konular için 'Aldatıldık' mazeretine sığınması ferasetsizimle suçlanmış ve daha
Ak Parti'nin son beş yıl içinde yaşanan ve çoğunda da başarısız olunan konular için 'Aldatıldık' mazeretine sığınması ferasetsizimle suçlanmış ve daha uyanık olunması istenmişti.
Ergenekon soruşturmaları sebebiyle özellikle Zekeriya Öz başta olmak üzere paralel yargı mensuplarının sahte belge ve uydurulmuş ses kayıtları ile birçok generali hapse attıran, sonrasında hükümetin birçok kademesini, emniyet, yargı, eğitim bürokrasisini Fethullah Gülen cemaati mensuplarına adeta terk eden, son olarak da çözüm sürecinde PKK'nın oyununa gelen Ak Parti'de yeni bir aldatılma hikyesinin de arifesinde olunduğu bilgileri geliyor.
DÜNÜN PARTİSİZLERİ BUGÜNÜN BAŞ PARTİLİSİ
Geçmişte; 'Parti küfürdür, bu ülkede cuma namazı kılınmaz, bu devlette görev alınmaz' teraneleriyle siyasete ve siyasilere olmadık ithamlarda bulunan, onları kfirlikle itham eden, model olarak da İran rejimini örnek aldıklarını iddia eden kesimlerin bugün Ak Parti'de tek belirleyici güç olmaları ve diğer görüşlere ve parti içindeki özellikle milli görüş tabanından gelen isimlere mesafeli durması yeni bir tehlikeyi işaret ediyor.
Düne kadar siyaseti illetli ve kötü bir metot olarak benimseyen, o günün zor şartlarında milli bir duruş ve kimlik ortaya koyarak ülkenin yabancıların boyunduruğu ve hegemonyasından kurtularak kendi kaynaklarıyla gelişebileceğini savunan ve bu konuda kısa süreli iktidar dönemlerin de bile önemli başarılara imza atan rahmetli Erbakan'a bile olmadık hakaret ve ithamlarda bulunan kesimlerin, bugün bazı bakanların himayelerinde Ak Parti içinde etkin oldukları, listeleri kendilerinin oluşturdukları, başta rektör atamaları olmak üzere birçok üst düzey atamalarda etkili oldukları ifade ediliyor.
YENİ BİR ALDATILMA YAŞANMASIN
Bu grup parti içinde etkin olması, yapılacak yeni seçimde listelerde belirleyici olması, seçim sonunda oluşacak dengelerde de söz sahibi olması olası bir 'aldatılma' hikayesinin tekrar yaşanması anlamına geleceğini belirten Ak Parti'deki duyarlı ve samimi kesim, bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha dikkatli ve özenli hareket etmesi gerektiğinin altını çiziyor.
DAVUTOĞLU TAVIR KOYMALI
Ak Parti içinde bu mahfilin son yıllarda epey palazlandığı, birçok konuda kendilerini uzman göstererek Başbakan Davutoğlu'na raporlar ve anketler verdiği, bu yakın ilişkiyi gören milli görüş kökenli isimlerin bir miktar uzakta kalmasını da fırsat bilen bu kesimin, partide neredeyse tüm mekanizmalarda söz sahibi olması tabanda yeni pişmanlıklara yelken mi açıldı sorusuna sebep oluyor.
TABANA VE ÖZE DÖNÜLMELİ
Parti içinde etkin olmalarına rağmen halk nezdinde hiçbir karşılığı olmayan, eskiden beri sözüm ona entelektüel kimlikleriyle halka ve samimi parti teşkilatlarına tepeden bakan, onların gayret ve çabalarını küçümseyen, konuşmalarında tanınmış filozof ve Humeyni'den alıntılara yer veren, ayet ve hadislere ise burun kıvıran bu kesimin, Ak Parti içindeki hegemonyası devam etmesi halinde yeni bir 'Aldatıldık' pişmanlığının bizleri beklediğini ifade eden taban, parti içinde millî görüş eksenine doğru bir kayışın mutlaka yapılması gerektiği hatta 1 Kasımda yapılacak seçimlerde Saadet Partisi ile seçim ittifakının ciddi olarak gündeme gelmesini beklediklerini ifade ediyorlar.
Ergenekon soruşturmaları sebebiyle özellikle Zekeriya Öz başta olmak üzere paralel yargı mensuplarının sahte belge ve uydurulmuş ses kayıtları ile birçok generali hapse attıran, sonrasında hükümetin birçok kademesini, emniyet, yargı, eğitim bürokrasisini Fethullah Gülen cemaati mensuplarına adeta terk eden, son olarak da çözüm sürecinde PKK'nın oyununa gelen Ak Parti'de yeni bir aldatılma hikyesinin de arifesinde olunduğu bilgileri geliyor.
DÜNÜN PARTİSİZLERİ BUGÜNÜN BAŞ PARTİLİSİ
Geçmişte; 'Parti küfürdür, bu ülkede cuma namazı kılınmaz, bu devlette görev alınmaz' teraneleriyle siyasete ve siyasilere olmadık ithamlarda bulunan, onları kfirlikle itham eden, model olarak da İran rejimini örnek aldıklarını iddia eden kesimlerin bugün Ak Parti'de tek belirleyici güç olmaları ve diğer görüşlere ve parti içindeki özellikle milli görüş tabanından gelen isimlere mesafeli durması yeni bir tehlikeyi işaret ediyor.
Düne kadar siyaseti illetli ve kötü bir metot olarak benimseyen, o günün zor şartlarında milli bir duruş ve kimlik ortaya koyarak ülkenin yabancıların boyunduruğu ve hegemonyasından kurtularak kendi kaynaklarıyla gelişebileceğini savunan ve bu konuda kısa süreli iktidar dönemlerin de bile önemli başarılara imza atan rahmetli Erbakan'a bile olmadık hakaret ve ithamlarda bulunan kesimlerin, bugün bazı bakanların himayelerinde Ak Parti içinde etkin oldukları, listeleri kendilerinin oluşturdukları, başta rektör atamaları olmak üzere birçok üst düzey atamalarda etkili oldukları ifade ediliyor.
YENİ BİR ALDATILMA YAŞANMASIN
Bu grup parti içinde etkin olması, yapılacak yeni seçimde listelerde belirleyici olması, seçim sonunda oluşacak dengelerde de söz sahibi olması olası bir 'aldatılma' hikayesinin tekrar yaşanması anlamına geleceğini belirten Ak Parti'deki duyarlı ve samimi kesim, bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha dikkatli ve özenli hareket etmesi gerektiğinin altını çiziyor.
DAVUTOĞLU TAVIR KOYMALI
Ak Parti içinde bu mahfilin son yıllarda epey palazlandığı, birçok konuda kendilerini uzman göstererek Başbakan Davutoğlu'na raporlar ve anketler verdiği, bu yakın ilişkiyi gören milli görüş kökenli isimlerin bir miktar uzakta kalmasını da fırsat bilen bu kesimin, partide neredeyse tüm mekanizmalarda söz sahibi olması tabanda yeni pişmanlıklara yelken mi açıldı sorusuna sebep oluyor.
TABANA VE ÖZE DÖNÜLMELİ
Parti içinde etkin olmalarına rağmen halk nezdinde hiçbir karşılığı olmayan, eskiden beri sözüm ona entelektüel kimlikleriyle halka ve samimi parti teşkilatlarına tepeden bakan, onların gayret ve çabalarını küçümseyen, konuşmalarında tanınmış filozof ve Humeyni'den alıntılara yer veren, ayet ve hadislere ise burun kıvıran bu kesimin, Ak Parti içindeki hegemonyası devam etmesi halinde yeni bir 'Aldatıldık' pişmanlığının bizleri beklediğini ifade eden taban, parti içinde millî görüş eksenine doğru bir kayışın mutlaka yapılması gerektiği hatta 1 Kasımda yapılacak seçimlerde Saadet Partisi ile seçim ittifakının ciddi olarak gündeme gelmesini beklediklerini ifade ediyorlar.