YAZAR OLMAYA VAR MISINIZ?
Millet olarak okumaya karşı mesafeli olduğumuz hep ifade edilir. Dünya ortalamalarına göre okuma oranımızın oldukça düşük seviyede kaldığı da bir gerçek. Yine yapılan bir araştırmada toplumun büyük bir kesimi 300 kelimelik bir kelime dağarcığıyla konuşuyor ve iletişim kuruyor. 300 kelimelik bir hayatın sizlere sunduğu da belki 300 metrelik bir yaşam alanı oluyor.
Elazığ İl Milli Eğitim Müdürlüğünün başlattığı 'Elazığ Her Yerde Okuyor' kampanyası hem çok ilgi görmüş hem de binlerce öğrencimizin ve insanımınız yeniden kitaplarla buluşmasını sağlamıştı.
Belediyecilik hizmetlerini alt ve üst yapı hizmetleri olarak görmeyen Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şeirfoğulları, halkımızın okumanın da ötesine geçerek yazma eylemini gerçekleştirmeleri için 'Yazarlık Atölyesi'ni kurmuş ve kayıtları başlatmış bile.
Okumaktan belki daha bir zor gözüken yazma eylemi, yazılan metinlerin kalibresinin artması için okumayı, daha çok okumayı getirdiği için mutlaka içine girilmesi gereken bir alan. Ve birçok insanımız kendinde olan bu potansiyeli hiç çalışmadığı ve böylesi bir uğraşı olmadığı için köreltiyor.
Yazmanın keyfi ve huzurunun hiçbir şeyde olmadığını hisseden insanlarımız, bir kitap yazmak için belki binlerce kitap okumak zorunda kalıyor ve bunu da zevkle yapıyor.
Alanlarında uzman yazar ve şairlerin eşliğinde yapılacak yazarlık atölyesi çalışmalarının şehrin hayatına naif yazarlar kadar keskin kalemler kazandıracağına inanıyoruz. Haydi gençler, şimdi hem okuma hem de yazma zamanı. Zamanı sosyal medyada ve internette öldürme vakti geçti. Yazalım, yazalım, yazalım…
Elazığ İl Milli Eğitim Müdürlüğünün başlattığı 'Elazığ Her Yerde Okuyor' kampanyası hem çok ilgi görmüş hem de binlerce öğrencimizin ve insanımınız yeniden kitaplarla buluşmasını sağlamıştı.
Belediyecilik hizmetlerini alt ve üst yapı hizmetleri olarak görmeyen Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şeirfoğulları, halkımızın okumanın da ötesine geçerek yazma eylemini gerçekleştirmeleri için 'Yazarlık Atölyesi'ni kurmuş ve kayıtları başlatmış bile.
Okumaktan belki daha bir zor gözüken yazma eylemi, yazılan metinlerin kalibresinin artması için okumayı, daha çok okumayı getirdiği için mutlaka içine girilmesi gereken bir alan. Ve birçok insanımız kendinde olan bu potansiyeli hiç çalışmadığı ve böylesi bir uğraşı olmadığı için köreltiyor.
Yazmanın keyfi ve huzurunun hiçbir şeyde olmadığını hisseden insanlarımız, bir kitap yazmak için belki binlerce kitap okumak zorunda kalıyor ve bunu da zevkle yapıyor.
Alanlarında uzman yazar ve şairlerin eşliğinde yapılacak yazarlık atölyesi çalışmalarının şehrin hayatına naif yazarlar kadar keskin kalemler kazandıracağına inanıyoruz. Haydi gençler, şimdi hem okuma hem de yazma zamanı. Zamanı sosyal medyada ve internette öldürme vakti geçti. Yazalım, yazalım, yazalım…