YASAKLI İKİ TAKIM KAZANAN TATİLDEN DÖNENLER..!
Maçtan bir gece önceydi
Maçtan bir gece önceydi. Arkadaşlarla Manisaspor'un son gün aldığı transfer yasağını ve teknik direktörleri Mehmet Altıparmak'ın istifasını konuştuk. Bu gelişmelerin yarın sahaya nasıl yansıyacağını tartıştık telefonda... Malum tablo önemliydi sonuçta... Yeni transferleri Trabzon'dan kaleci Kurtuluş, Denizlispor'dan İsmail Şahmalı ve Dimov, Malatyaspor'dan Kemal Cingirt, Melbourne City'den Novillo, Altınordu'dan Ozan Sol, Kongo'dan Bakaki ve Mali'den transfer ettikleri Konde'yi oynatamayacaklardı. Bu şu demekti. Elazığspor karşısına bir önceki sene 2.lig Kırmızı grupta şampiyon oldukları genç takımla çıkacaklardı. Getirisi veya götürüsünün ne olacağını sahada görecektik. Öğleden sonra yola koyulduk. Maçın başlama düdüğüne ancak yetiştik. Beni stad önünde karşılayan sevgili Gökhan Adem'le maç yayını olmadığı için sosyal medya üzerinden canlı anlatım yapmaya karar verdik. Amatörce olsa da Elazığ'daki taraftarlarımızın en az kulakları kadar gözlerinin de sahada olmak istediğinin farkındaydık.
***
Takımımız, sezon öncesi hazırlık kampını Kızılcahamam'da geçirmiş ve oynadığı hazırlık maçlarını kaybetmişti. Ne de olsa hazırlık maçlarıydı. Skorlardan çok kampın fizik ve taktik açıdan ne kadar verimli geçtiği daha önemliydi. Kadromuz ideale yakındı. Bizleri şaşırtan tek hamle kadroda olmayan Murat Kalkan'ın yerine Çağrı Ortakaya'nın tercih edilmesiydi. Kulübede stoper orjinli Binya varken böyle bir tercihte bulunulmasını 'Ogün hocanın mutlaka bir bildiği vardır' şeklinde yorumladık. Rakibimiz ağırlıklı olarak rezerv takımıyla sahadaydı. En yaşlı oyuncuları 28 yaşındaki stoper Nuri Terliksiz'di. Elazığspor'un aksine şöhretli bir tek futbolcuları yoktu. Sahadaki 11'leri kırmızı grupta şampiyon olmuş genç ve dinamik bir ekip karmasıydı.
***
Rölanti başlayan oyun, dakikalar geçtikçe sahaya daha iyi yayılan ve haddini aşarak oynamaya çalışan ev sahibinin kontrolüne geçmişti ki daha ilk düdükten itibaren fuleleri ve defansı zorlayan boş koşularıyla dikkat çeken Bahattin Köse'nin golüyle 1-0 geriye düştük. Golden sonra denge çubuğunun devreye girmesiyle cılız da olsa pozisyonlar üretmeye başladık. Bireyselliğiyle öne çıkmaya çalışan Tom'un gayretlerine son vuruş eksikliği devam eden Ümit ayak uyduramayınca iki net gollük vuruşu değerlendiremedik. Esasında ilk yarının sonuna kadar orta alan oyuncularımız rakip bozucu merkez alan oyuncuları karşısında organize olmakta bir hayli zorlandılar. Devrenin sonuna doğru Lamjed'in kafasıyla kaçırdığımız pozisyon hariç dokuma gibi işleyerek Manisa savunmasını zorladığımız herhangi bir girişimimiz olmadı diyebiliriz. Kaldı ki hücuma destek konusunda kilitlenen Kayalı ve Traore'nin bu rollerini Lamjed üstlenemedi. Enerjisini top alamadığı geriye gelerek tüketti ve çıkana kadar yokları oynadı. Attıkları golden sonra topun arkasına geçerek birbirini tanıyan dinamik takım profilini fırsata dönüştüren ev sahibinin, Mertan ve Bahattin'le yakaladıkları kontralar canımızı fena halde sıktı.
***
İlk yarı boyunca yürüyen takıma hamle yapılır beklentisi vardı. En azından Lamjed kenara alınır, Kayalı veya Traore'den biri forvet arkasına kaydırılıp tek ön liberolu sisteme dönülür, Kenan veya Ömer'le forvet çiftlenir diye umuyorduk. Değişiklik için 20 dakika beklenir mi takdiri kamuoyuna bırakmak lazım... İkinci 45'e takım boyunu kısaltarak başlamak akıllıca olsa da kanatları etkili olarak kullanmamak da o derece negatifti. Tom ve Berk gibi hızlı kenarlarını devreye sokarak defansın ekstra dengesini alt üst etmek dururken orta alanda çalım becerilerimizi sergilemek istedik. Hakan, Savaş ve Metin'den kurulu merkez bölge savunması ortadan delmemize müsaade etmiyorken hem de... 68'de Berk'in getirdiği ve Tom'a saldığı topu altı pastan kaleye sokamayan Ümit adeta saç baş yoldurdu. Pozisyondan 1 dakika geçmeden topu dikine kullanmaya başlayan Berk'in oyundan alınmasına rakip takımın basın mensupları bile anlam veremediler. Ümit oyundayken Ömer ve Kenan'ı alarak forveti 3'lemek, orta alanda ve kanatta etkin olmayan bir takım için ne kadar doğru bir sistem dönüşümü o da ayrı konu...
***
'Hazırlık maçları ölçü değil, asıl sınavı ligler başlayınca vereceğiz' diyenlerin ekstra performans gösterdikleri bir lig başlangıcını izledik Manisa'da... Anlaşılan kamp dönemi devam ediyor. Fizik olarak geçtiğimiz sene bıraktığı yerden oldukça uzaklarda takım... Transfer yasağı bahanesi rakibin yasağıyla rafa kalkmış oldu. Maç sonu basın toplantısı olsaydı yasak bahanesi dile getirilmeyecekti. Karşınızda bir gece önce teknik direktörü kenti terketmiş, 10'a yakın yeni transferi sahaya çıkmamış, taraftarı 90 dakika yönetim kurulunu protesto etmiş bir takımın karşısında transfer yasağımız var bahanesiyle sahne alamazsınız. Halil Akbunar dışında tam kadro olan ve bir önceki sezonu Play-Off yarı finali ile noktalayan bir Elazığspor'un yeni sezon başlangıcı böyle olmamalı. Basın tribününde bizleri, kale arkasında bir avuç taraftarınızı, ekran başında ilk maçınızı hasretle bekleyen destekçilerinizi mahçup etmemelisiniz. Bahanemiz yok, zira çok acele telafimiz olabilir.
***
Takımımız, sezon öncesi hazırlık kampını Kızılcahamam'da geçirmiş ve oynadığı hazırlık maçlarını kaybetmişti. Ne de olsa hazırlık maçlarıydı. Skorlardan çok kampın fizik ve taktik açıdan ne kadar verimli geçtiği daha önemliydi. Kadromuz ideale yakındı. Bizleri şaşırtan tek hamle kadroda olmayan Murat Kalkan'ın yerine Çağrı Ortakaya'nın tercih edilmesiydi. Kulübede stoper orjinli Binya varken böyle bir tercihte bulunulmasını 'Ogün hocanın mutlaka bir bildiği vardır' şeklinde yorumladık. Rakibimiz ağırlıklı olarak rezerv takımıyla sahadaydı. En yaşlı oyuncuları 28 yaşındaki stoper Nuri Terliksiz'di. Elazığspor'un aksine şöhretli bir tek futbolcuları yoktu. Sahadaki 11'leri kırmızı grupta şampiyon olmuş genç ve dinamik bir ekip karmasıydı.
***
Rölanti başlayan oyun, dakikalar geçtikçe sahaya daha iyi yayılan ve haddini aşarak oynamaya çalışan ev sahibinin kontrolüne geçmişti ki daha ilk düdükten itibaren fuleleri ve defansı zorlayan boş koşularıyla dikkat çeken Bahattin Köse'nin golüyle 1-0 geriye düştük. Golden sonra denge çubuğunun devreye girmesiyle cılız da olsa pozisyonlar üretmeye başladık. Bireyselliğiyle öne çıkmaya çalışan Tom'un gayretlerine son vuruş eksikliği devam eden Ümit ayak uyduramayınca iki net gollük vuruşu değerlendiremedik. Esasında ilk yarının sonuna kadar orta alan oyuncularımız rakip bozucu merkez alan oyuncuları karşısında organize olmakta bir hayli zorlandılar. Devrenin sonuna doğru Lamjed'in kafasıyla kaçırdığımız pozisyon hariç dokuma gibi işleyerek Manisa savunmasını zorladığımız herhangi bir girişimimiz olmadı diyebiliriz. Kaldı ki hücuma destek konusunda kilitlenen Kayalı ve Traore'nin bu rollerini Lamjed üstlenemedi. Enerjisini top alamadığı geriye gelerek tüketti ve çıkana kadar yokları oynadı. Attıkları golden sonra topun arkasına geçerek birbirini tanıyan dinamik takım profilini fırsata dönüştüren ev sahibinin, Mertan ve Bahattin'le yakaladıkları kontralar canımızı fena halde sıktı.
***
İlk yarı boyunca yürüyen takıma hamle yapılır beklentisi vardı. En azından Lamjed kenara alınır, Kayalı veya Traore'den biri forvet arkasına kaydırılıp tek ön liberolu sisteme dönülür, Kenan veya Ömer'le forvet çiftlenir diye umuyorduk. Değişiklik için 20 dakika beklenir mi takdiri kamuoyuna bırakmak lazım... İkinci 45'e takım boyunu kısaltarak başlamak akıllıca olsa da kanatları etkili olarak kullanmamak da o derece negatifti. Tom ve Berk gibi hızlı kenarlarını devreye sokarak defansın ekstra dengesini alt üst etmek dururken orta alanda çalım becerilerimizi sergilemek istedik. Hakan, Savaş ve Metin'den kurulu merkez bölge savunması ortadan delmemize müsaade etmiyorken hem de... 68'de Berk'in getirdiği ve Tom'a saldığı topu altı pastan kaleye sokamayan Ümit adeta saç baş yoldurdu. Pozisyondan 1 dakika geçmeden topu dikine kullanmaya başlayan Berk'in oyundan alınmasına rakip takımın basın mensupları bile anlam veremediler. Ümit oyundayken Ömer ve Kenan'ı alarak forveti 3'lemek, orta alanda ve kanatta etkin olmayan bir takım için ne kadar doğru bir sistem dönüşümü o da ayrı konu...
***
'Hazırlık maçları ölçü değil, asıl sınavı ligler başlayınca vereceğiz' diyenlerin ekstra performans gösterdikleri bir lig başlangıcını izledik Manisa'da... Anlaşılan kamp dönemi devam ediyor. Fizik olarak geçtiğimiz sene bıraktığı yerden oldukça uzaklarda takım... Transfer yasağı bahanesi rakibin yasağıyla rafa kalkmış oldu. Maç sonu basın toplantısı olsaydı yasak bahanesi dile getirilmeyecekti. Karşınızda bir gece önce teknik direktörü kenti terketmiş, 10'a yakın yeni transferi sahaya çıkmamış, taraftarı 90 dakika yönetim kurulunu protesto etmiş bir takımın karşısında transfer yasağımız var bahanesiyle sahne alamazsınız. Halil Akbunar dışında tam kadro olan ve bir önceki sezonu Play-Off yarı finali ile noktalayan bir Elazığspor'un yeni sezon başlangıcı böyle olmamalı. Basın tribününde bizleri, kale arkasında bir avuç taraftarınızı, ekran başında ilk maçınızı hasretle bekleyen destekçilerinizi mahçup etmemelisiniz. Bahanemiz yok, zira çok acele telafimiz olabilir.