Yardımlaşmanın İçi Boşaltılmamalı
Yardımlaşma, dayanışma, zorda olanın imdadına yetişme bizlerin genlerinde ve yetiştiğimiz değerler sisteminin ruhunda var.
Düşene, yolda kalan, bir afata maruz kalana anında destek olmak gibi güzel hasletlerimiz sadece kendi coğrafyamız için değil tüm dünya coğrafyalarındaki mazlum ve mağdurlar için de geçerli.
Ülkemiz son yıllarda deprem, yangın, sel ve diğer doğal afetlere maruz kalıyor. 24 Ocak 2020 de ilimizin yaşadığı depremden sonrası ülkemizin dört bir yanından akan yardım ve kampanyalarda toplanan paralarla önemli oranda yaralar sarıldı ve şehir kısa sürede ayağa kalktı.
Son günlerde yangın ve Karadeniz bölgesinde yaşanan sel baskınları sebebiyle hükümetin açtığı yardım kampanyası bazı kesimlerce eleştiriliyor.
Bu eleştiriler karşılık bulmuş olacak ki eskiden olduğu kadar bir para bağış da yapılmıyor. Bunun bir sebebi vardır mutlaka ama en önemli nedeni geçmişte bu tür kampanyalarda toplanan paraların miktarı ile nerelere harcandığının kamuoyuna açıklanmaması.
Bazı çevrelerin kasıtlı olarak toplanan yardımların farklı amaçlarla kullanıldığı propagandasının da etkisinde kalan vatandaşlar, yeni bağışlar yapma konusunda biraz tereddüt yaşıyorlar.
Bu gelişmeler de gösteriyor ki bağışların tek bir kurum tarafından toplanması ve nerelere harcandığının net bir şekilde ve tablo halinde yayınlanması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekiyor.
Bu yapılmadığı zaman korkarız ki yardımlaşma ve dayanışma gibi kavramların da anlamı diğer kavramlar gibi anlamlarını yitirecek ve işlevsiz hale gelecekler.