Yapılacak Çalışmalar Elazığ ve Baskil'in Kaderini Değiştirir

Tamer ÖREN/Baskil'in Türk İslam tarihinin başlangıç noktalarından biri olduğunu vurgulayan Elazığ Baskilliler Derneği Başkanı Aygün Çam 'Türkiye tarihi için önemli tarihi varlıklar ilçemizde var. Yapılacak çalışma ve tanıtımlar Elazığ ve Baskil'in kaderini değiştirecektir' dedi.

Sultan Alaeddin Keykubat'ın tahta çıkmadan 8 yıl kaldığı Masara Zindanları, Mor Ahron kilisesi, Tomisa Kalesi, Saklıkapı ve Karaleylek kanyonları ve daha nice tarihi ve doğal güzellikler içinde barındıran Elazığ'ın Baskil ilçesi bu güzelliklerin ülke çapında tanıtılmayı beklerken Elazığ Baskilliler Derneği Başkanı Aygün Çam ile Baskil'in keşfedilmeyi bekleyen turizm potansiyelini konuştuk.

Gazetemize özel değerlendirmelerde bulunan Çam “ Baskil ilçemiz denilince ilk olarak akıllara kayısı geliyor. Dolayısıyla bölgedeki ticari problemlerin kaynağını da kayısı oluşturuyor. Kayısının ihracatı, kayısının satımı, kayısı pazarı bulabilme en temel sorunlarımızın başında kayısı geliyor. Baskilliler derneğimizi devraldığımızdan beri vizyon ve misyonumuzu turizme yönlendirdik. Kayısı bir şekilde rayına oturdu. İyi ya da kötü gidiyor. Yönünü bir türlü Elazığ'a çeviremiyoruz. Gerekli çalışmaları da yaptık ama yeterli olmadı. Baskil ilçemiz hem tarihi varlıklar açısından hem de coğrafi güzellikler bakımından çok önemli ve zengin bir potansiyele sahip. Baskil MÖ 7 bin yılına uzanan bir tarihi geçmişe sahip. Karaleylek kanyonun bulunduğu bölge Fırat nehrinden dolayı tarıma elverişli toprakların etkisiyle çok eskilere dayanan bir tarihi geçmişi var. Anadolu Selçuklu Hükümdarı Alaeddin Keykubat'ın 8 yıl kaldığı zindanlar, Süryaniler için çok önemli bir yapı olan Mor Ahron manastırının olması, tarihi Selçuklu mezarlarının bulunması Tomisa Kalesi, Haroğlu Kalesi, Odabaşı Urartu mezarları gibi 24 tane tescilli yapımız Baskil ilçemizde yer alıyor. Bunlar arasında bir destinasyon sağlanabilir. Tarihi yapılarımız arasında bir kopukluk var ve biz birleşimi bir türlü sağlayamıyoruz. Burada hepimiz eksiği var. Sadece resmi kurumlara bağlamamak gerekir. STK'lar olarak bizim de eksiğimiz var. Bu destinasyonun sağlanması gerekiyor. Bu tarihi yapılar sadece Elazığ ve Doğu Anadolu Bölgesinin değil yeterli tanıtım yapılırsa Türkiye için çok önemli yapılar var. Sadece Alaeddin Keykubat'ın kaldığı zindanları farkına varabilmemiz bile ilçenin kaderini değiştirecek kapasiteye sahip. Türk İslam tarihinin başlangıç noktalarından birisi Baskil topraklarıdır. Yine bir çok Türk İslam sancağı ocağının kuruluş yeri de yine ilçemiz olması nedeniyle burada yapılacak çalışmalar bölgenin kaderini değiştirecektir” diye konuştu.

"HARPUT'UN ÖTESİNE GEÇEMEDİK"

Bürokrasinin kısır bir döngü şeklinde sürekli tekrara düştüğünü belirten Çam “Maalesef bizdeki bürokrasi anlayışı sistematik bir şekilde oturmuş o bakış açımızı, vizyonumuzu değiştiremiyoruz. Turizmle kalkınabileceğimizi düşünemiyoruz. Diyarbakır, Mardin başardı Adıyaman Nemrut dağından dolayı başardı. Emin olun Elazığ'daki tarihi yapıların farkına varabilsek biz bu şehirleri geçebileceğimize inanıyorum. Tüm samimiyetimle söylüyorum. Çünkü; ben aynı zamanda kültürel varlık koruma mezunuyum. Ama; Elazığ'da maalesef Harput'un ötesine geçemedik. Harput'ta takılı kaldık. Baskil'i, Keban'ı, Maden'i bilmiyoruz. Arıcak'ta bile tarihi köprülerimiz var haberimiz yok. Bugün sadece bir Palu ilçesi tüm Elazığ'ı besleyecek potansiyele sahip. Farkına varamıyoruz. Kalıplaşmış bir bürokrasi anlayışına sıkışıp kaldık. Onu bir türlü aşamıyoruz” diye kaydetti.

"SAKLIKAPI KANYONU TÜRKİYE'NİN SAYILI KANYONLARINDAN"

Türkiye'de uluslararası doğa sporcularıyla birçok aktiviteye katıldığını söyleyen başkan Çam “ Onlara Türkiye'de en beğendiğiniz kanyon neresi diye sorduğumda büyük bir çoğunluğu yürüyüş parkuru açısından Saklıkapı Kanyonunu söylüyorlar. Biz bu kanyonları Elazığ'da bir türlü sevdiremedik. Takım elbisemi giyeyim ağaç gölgesinde mangalımı yapayım mantalitesinden bir türlü kurtulamadık. Doğal güzellikleri görmemizi engelliyor. Elazığ halkı olarak yürümeyi sevmiyoruz. Kanyonlar gezerken enerji harcayacağımızdan kanyonları da sevmiyoruz. Sürekli bir eleştiri halindeyiz. Kanyonlarda yol yok, piknik alanları yok diye. Bana kalsa yapılmasını istemiyorum. Doğal güzelliğinin korunmasından yanayım. Lavabo, tuvalet gibi zaruri yapılaşmalar haricinde yeni bir yapılaşma yapılmasına karşıyım.

"GÜMÜŞÇAY; DOĞU ANADOLU'DA KANYONİNG SPORU YAPILAN TEK KANYON"

Yeni keşfedilen Gümüşçay kanyonunun özellikleri bakımından Doğu Anadolu'da tek olduğunu ifade eden Çam “ Gümüşçay kanyonu bölgenin kanyoning sporunun yapıldığı tek kanyon olma özelliğini taşıyor. 10 km'lik kanyonun içinden su akıyor ve bir kısmı yüzerek geçiliyor.

"KANYONLARA MİLLİ PARK STATÜSÜ KAZANDIRMAK İSTİYORUZ"

Kanyonların bulunduğu yaklaşık 700 dönümlük arazinin Milli Park statüsü kazandırmak için girişimlerde bulunduklarını söyleyen Çam “ Kanyonların olduğu alanın milli park olması için talepte bulunduk. Eğer yapabilirsek oranın doğal haliyle kalmasını sağlayacağız. Malatya Doğa Koruma ve Milli Parklar 15. Bölge Müdürü Ahmet Çörtük bey geldi. Kanyonların bulunduğu alanı gezip inceledi. Bende kendisine eşlik etmiştim. İlk izlenimler olumlu geçti. İnşallah o alanı milli park olarak Elazığ'ımıza kazandıracağız.

Özel Haber

Bakmadan Geçme