Yanlıştan Dönülüyor
Hakimiyet Gazetesi'nin sık sık gündeme getirdiği hasarlı binaların yıkımları esnasında halkın yaşadığı mağduriyetler ile ilgili sorunların yasal sorumluluğu altında kalan ve farklı alternatifler üzerinde çalışan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yeni yıkım yönetmeliği hazırlıyor
24 Ocak depreminden sonra yapılan yıkımlardaki yasal boşluklar sebebiyle vatandaşların kendi evlerini yıktırma ve bu yıkımdan doğacak maddi kazanımın kendilerine değil de kamu kurumlarına bırakılması ve bunun vatandaşlar tarafından yargıya taşınması Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nı harekete geçirdi.
YANLIŞLIĞIN İTİRAFI
Çevre ve şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından açıklanan “yeni yıkım yönetmeliği hazırlıyoruz” açıklaması, bu konuda Hakimiyet Gazetesi'nin aylardan beri gündeme getirdiği konularda haklı olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı.
EŞYA ALIMLARINA BİLE MÜSADE EDİLMEDİ
24 Ocak 2020 depreminden sonra acil yıkılması gereken ağır hasarlı binalar, mal sahiplerinin içeride kalan malzemelerini almaya bile izin verilmeyerek, bedeli kamu kurumlarına verilmek üzere ihale edilerek yıkıldı.
Gelinen noktada acil yıkım süreci tamamladı ve vatandaş, riskli binalarını boşaltarak ve yıkımını yaparak yeniden yapma yönünde adımlar atmaya başladı.
Ancak bu yıkımlar, bina sahiplerine hiç bir bedel ödenmeden hala resmi kurumlar tarafından ihale edildi ve bu işlemlerden ilgili-ilgisiz kişilere verilerek belirli kişilere rant sağlanma uygulamasına dönüştürüldüğü iddia edildi.
Aracılar eliyle yetkisiz yıkım firmaları tarafından yapılan kontrolsüz, önlemsiz, su dahi sıkılma gereği duyulmadan ve uzun zaman devam eden yıkımlar, şehir hayatını uzun süre felç ettiği gibi vatandaşların da yoğun şikâyetlerine sebep oldu.
RANTA DÖNÜŞTÜ
24 Ocak 2020 depremi sonrasında ağır hasarlı ve riskli binaların yıkılması ili ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinesinde “acil yıkım” çalışmaları yapıldı.
Mülk sahiplerinin mülkleri üzerinde kendilerinin hiçbir görüş ve rızası alınmadan resmi kurumlar tarafından yapılarak önemli gelirler elde edilen, ancak bu gelirlerden kat maliklerinin faydalanmadığı uygulamalar, tepkilere sebep oldu.
Depremde kendi evlerinin zarar görmesi sebebiyle maddi ve manevi yıkım yaşayan kat sahipleri, buna ilaveten kendi binalarının yıkım işlemlerinin üçüncü kişilere rant kapısı olmasını kendilerini ikinci kez yıktığını ifade ederek konuyu yargıya taşıdırlar.
BAKANLIK, HATAYI GÖRDÜ
Kendi binalarının kendilerinin inisiyatifi dışında Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, İl özel İdare ve Belediyeler tarafından ihale edildiğini, daha sonradan bu işlemlerin yargıya taşınması sonucu Van depremi sonrası örneğinde olduğu gibi kamunun bu hatasından dolayı vatandaşa yüklü tazminat ödemeye mahkûm olduğunu gören Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bu problemlerin giderilmesi için yeni yıkım yönetmeliği hazırlığına başladı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, yeni yıkım yönetmeliği üzerinde çalıştıklarını duyurarak geçmişte yaşanan mağduriyetlerin yeniden yaşanmamasının da önünü açmış oldu.
Yıkımlardan kaynaklı mağduriyetlerin yaşanmaması için tedbirlerin alındığını söyleyen Kurum, "Türkiye'nin her yerinde kentsel dönüşüm hedefiyle yıkım çalışmalarının hız kazandığı bu süreçte, yıkım esnasında hiçbir binanın zarar görmemesi için bakanlık olarak bir yıkım yönetmeliği hazırlamak üzere çalışmalarımızı başlattık" dedi.
SERTİFİKASI OLMAYANA YIKIM YOK
Yönetmelikle yıkım öncesi ve yıkım esnasında uyulacak kurallar ile yıkım planı, ruhsatı aranacak yapılar için plan içeriği, tedbirlerin belirleneceğini anlatan Kurum, yıkım çalışmalarının kontrollü, planlı yapılacağını söyledi.
Kurum'un açıklamasına göre, yıkım yapacak müteahhitler teknik kabiliyet ve kapasitesine göre sınıflandırılacak, bu sınıflandırma kapsamında yıkım yapabilecek ve yıkım sertifikası sahibi olacak. Hatalı yıkım yapan müteahhitlere ise cezai işlem uygulanacak.
Yıkım sonrası ortaya çıkan tüm atıklar geri dönüşümde kullanılarak ekonomiye kazandırılacak. Yıkım esnasındaki riskler ve çevreye zararlar en aza indirilecek.