Yanlış Karar
Ak Parti'de yeni bir 'görevden af' isteği daha yaşandı. Ak Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal 'Cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir' sözlerinin ardından bazı kesimlerin hedefi olmuş ve Erdoğan'ın kendisini arayarak kızdığı ve gereğini, yap dediği ifade edilmişti.
Ve Mahir Ünal gereğini, yaptı “Bugün itibarıyla Grup Başkan Vekilliği görevimden affımı talep ettim” açıklamasıyla istifasını sundu.
Milli görüş geleneğinden gelen, bugüne kadar Ak Parti'de önemli ve zor görevleri yapan, teşkilatçılığı, donanım ve birikimi yüksek olan, partisine sadakatte en ön saflarda yer alan bir isim olan Mahir Ünal'ın istifaya zorlanması, “Ak Parti fabrika ayarlarına dönüyor” söyleminin hiç de gerçekçi olmadığını ortaya koydu.
Mahir Ünal'ın ifade ettiği gerçekler, başta Cemil Meriç, Sezai Karakoç gibi birçok aydının ifade ettiği bir bilimsel görüştü. Alfabe değişikliğine karşı olmak başka, bunun getirdiği sonuç ve kültürel köklerden kopmayı dile getirmek başka. Ünal bir gerçeğe dikkat çekti ve bunu hem sol hem de sağ yazarlardan alıntılar yaparak temellendirmeye çalıştı.
Ancak görünen o ki tanrılar kurban istedi ve Ünal'ın ipi çekildi.
Mahir Ünal'ın yanlışı, hatası neydi? Hakikati dillendirmenin bedeli istifa mı olmalıydı? Ve söylemleriyle AK Parti tabanının tepkisini çeken Özlem Zengin, Ünal'ın yerine getirilecek bir isim miydi?
CHP; resmen PKK'ya methiyeler dizen milletvekillerini, İyi Parti, vatandaşa hakaret ve küfür eden milletvekiline sahip çıkarken Mahir Ünal'ın doğrulara kurban edilmesi büyük hata ve yanlış.
Ak Parti tam yeniden kendi kaybettiği seçmenleri kazanma sürecine girmişken ve tam da Türkiye ve Erdoğan hatırına yeniden destek alınmaya başlanmışken, bu sandığa olumsuz yansıması olacak yanlış kararlardan biri olmuştur. Ve ne ilginçtir ki Mahir Ünal'ın haklı olduğunu bile bile hiçbir Ak Partili sırf koltuk ve makam uğruna bir destek mesajı yayınlamaktan bile korkar ve ürkek hale gelmişlerdir. Yazık…