YANILMAZ TAMAM DA YA DİĞERLERİ?
Daha önce Haberkent Gazetesinde yazdığımı biliyorsunuz
Daha önce Haberkent Gazetesinde yazdığımı biliyorsunuz. Eski dostlara tekrardan selam olsun.
Haberkent Gazetesindeki arşivimi şöyle bir yokladım. Belediyeyle ilgili en son haziran ayında yazı yazmışım. O gün bugündür kalem oynatmamışım.
Bu gereksiz detayı neden mi yazdım? Elazığ Belediyesi ve Mücahit Yanılmaz olmasa yerele ilişkin derdimiz yok gibi! Üç ay boyunca belediye ile ilgili ne lehte, ne de aleyhte tek yazı yazmamışım.
İtiraz edecekler, çemkirecekler, şahsi nefretini kusacaklar… İspatı mümkün bu basit gerçek üzerinden hareket ederse sevinirim. Yoksa sahte Facebook karakterlerinin ve de başkaca derdi olanların olası itibarsızlaştırma çabaları umurumda değil!
Başlayalım…
5 Mayıs tarihinde Haberkent'te 'Sanmayın Kimse Farkında Değil' başlıklı bir yazı kaleme almıştım. O yazıda Ak Parti içindeki siyasi hesaplaşmalardan bahsetmiştim. Merak eden Haberkent sitesine girip okuyabilir.
Kalemimin etkisini övmek gibi olmasın ama yazı epey bir ses getirmişti. Ak Parti yönetimi olağanüstü toplanmış, konu Sayın Valimizle görüşmede güdeme gelmiş ve yazıda adı geçen bazı kişiler hemen aranmıştı. Yazı ses getirmişti çünkü insanların aralarında konuştuklarını kamuoyu önünde ifşa etmiştim. Herkesin bildiğini yazmıştım. Kimse itiraz edememişti.
Beni sadece çok değer verdiğim bir vekil aramıştı. Vekilimiz bana, yazı konusu olan konu şahsi kanaatim mi yoksa somut delillere mi dayanıyor diye sormuştu. Yüz yüze görüşme kararı almamıza rağmen bugüne kadar herhangi bir adım atılmadı.
Sevgili okur, gelin hep birlikte samimi olalım. Ülke genelinde Twitter yazışmaları itibarlı olsa da, ilimizde Facebook etkili bir sosyal iletişim aracıdır. Birazdan bu yazıyı okuyacak olan ve şahsıma karşı hakaret ve iftira kampanyası başlatacak olan sahte hesaplara bir bakın. Neredeyse tamamının varlık sebebi Mücahit Yanılmaz'dır!
Ensest ilişki mağduru, korkak, şahsiyetsiz bu sahte kahramanları yazı konusu yapacak değilim. Ama saldırdıkları adresin sadece Mücahit Yanılmaz olması manidar değil mi?
Yani bu şehirde başka adam yok mu? Eleştirecek kimse kalmadı mı?
Örnek mi?
Her Elazığlının devletine saygısı ve sadakati sorgulanamaz. Sayın Valimiz Murat Zorluoğlu'nu, benim hakkımda kendisine karalama kampanyaları yapmaya çalışanların varlığını düşünmeme veya bilmeme rağmen çok severim. Hiçbir zaman da desteklediğimi saklamadım. Ben sözün ve dahi dostluğun sadakatine ihanet etmem!
Valilik performansı insanların takdiri olmakla birlikte, Sayın valimiz adam gibi adamdır benim için. Ben tercihlerini dile getirmekten korkan birisi değilim. Sanki ilimizde Vali yokmuş gibi davranıyoruz. Ben kendisinin öyle ciddiye alınacak bir eksikliği olduğunu düşünmüyorum ancak eleştiri oklarının hedefi de yapmıyoruz. Her şey normal seyrinde gidiyor.
Dört vekilimizi tanırım, şahsen de değer veririm. Şu, 'Cazibeli İller' illüzyonu olmasa, bugüne kadar hangisinin bu şehre üç kuruşluk bir faydası oldu?
İleride yazmayı düşünüyordum. Malatya var, Tunceli var, Bingöl var, Diyarbakır var… Eeee, neymiş efendim? Vekillerimizin sayesinde Elazığ Cazibeli İller arasına girmiş!
Preh, preh, preh…
Vekillerimizin cevvaliyeti olması Elazığ bu kadar ilin arasında piç muamelesi görecekti he? Hadi ordan! Coğrafya bilgimizde mi yok? Komşu ilerin hepsi olacak, garibim Elazığ ortada dal gibi kalacak…
Hülasa vekillere dokunan yok. Her şey normal seyrinde yürüyor.
Ak parti İl başkanı Sayın Ramazan Gürgöze…
Normal görevi teşkilat başkanlığı olan Sayın Gürgöze eş belediye başkanı gibi davranıyor, eşvali gibi davranıyor… Kimsenin umurunda değil.
Hata ve hatta, kendi partisinin belediye başkan yardımcısını muhalefet partisinin belediye meclis üyesine ispiyonluyor, minibüsçülerin oda başkanlarına gülücükler dağıtıyor, vaatlerde bulunuyor, gaza getiriyor… Ki elbet yeri geldiğinde yazarız! Kimsenin derdi olmuyor. Her şey anormal bir seyirde devam ediyor!
Sayın Şuay Alpay…
1 Kasım seçiminde aday gösterilmedi. Aday gösterilmediği, yani en güçsüz olduğu zamanda bir bayram namazı çıkışı Harput'ta karşılaştık. Kendisine haksızlık yapıldığını, bu kadar eleştiriyi hak etmediğini söyledim, şahitlik edecektir. Sonra Allah yüzüne güldü bakan yardımcısı oldu.
Moral olsun diye, destek olayım diye bir yazı yazdım. Sonrası…
Sanki şehirden intikam alıyor. Elazığ umurunda değil. Ne geliyor, ne şehirle ilgileniyor… İyi de milletin kendisine ne zararı oldu? Kiminle husumetiniz varsa, onlarla derdinizi görün. Sonunda kürkçü dükknına dönmeyecek misiniz?
Kimse konuşmuyor, eleştirmiyor. Her şey normal seyrinde devam ediyor.
Vali, vekiller, il başkanı, bakan yardımcısı, Ticaret Odası, bütün Oda Başkanları, sivil toplum örgütleri… Kimse, kimseyi konuşmuyor. Herkes sanki işini dört dörtlük yapıyor!
Ve de sevgili okur, seviyenin ve dahi niyetin bu kadarı ayıp olmuyor mu?
Pensilvanya anılarının yazıldığı, FETÖ'nün terör örgütü olmadığının ispatlanmaya çalışıldığı, Bank Asya güzellemelerinin yapıldığı, FETÖ'cü mütevelli heyeti üyelerinin fink attığı yayın organları bile Mücahit Yanılmaz'ın FETÖ'cü olduğunu ispata yarışıyor!
Hadi her şeye tamam da, bu kadarına 'Yuh!' değil mi?
Bir tek vekil, il başkanı çıkıp da muhatabına 'Kardeşim ayıp artık senin yaptığın!' demiyor. Ne kadar vururlarsa, Yanılmaz ne kadar zarar görürse o kadar iyidir diyorlar.
Özetle, Yanılmaz'ı eleştirelim. Zamanında en fazla ben yaptım. Ama bu şehirde sadece Mücahit Yanılmaz yok ki! Diğer makam, mevki sahipleri neden gündemimizde değil?
Hey sen, sevgili okur…
Bugün dört vekilden hangisi aday gösterilmese Ak Parti'ye küserdin? Ak Parti teşkilat başkanının kimin olduğu ne kadar umurunda? Başka makam mevki sahiplerinin hangisini bu kadar önemsiyorsun?
Unutmayın, Mücahit Yanılmaz,
Eksisiyle, artısıyla… Sadece Belediye başkanımızdır. Ne valimizdir, ne vekilimizdir, ne il başkanımızdır, ne ticaret odası başkanımızdır, ne de sivil toplum kuruluşu başkanımızdır!
Hepsi bu! Hakikaten hepsi bu…
Ha, siz fazlasını görüyorsanız, helal olsun Başkana! Demek ki büyük adammış!
Mücahit Yanılmaz'ın eksiği yok mu? Mutlaka vardır. Ancak artı/eksi hesabı yaptığımızda başarılı olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki, başarılı olmasa bu kadar vuran olmazdı!
Değil mi? Hadi ama! Cevap verin. Vasat olsa hiçbirimizin umurunda olmayacaktı, değil mi?
Tamam, anladım!
*****
Şimdi bu yazıdan dolayı sizlerden tek bir ricam var. Sadece yazdıklarımı tartışmaya açalım.
Başka yere çeken olursa, bel altı vuran olursa, belediyeden nemalandığımı iddia eden olursa (Kuruş ispatlayana tüm servetimi vereceğim!)… Vdigerahi misliyle mukabele ederim! 24 Mayısta yazdığım yazıya yapılan yorumlara nasıl bir tepki gösterdiğimin en yakın şahidi sevgili ağabeyim Şerafettin Yıldırım'dır.
Ha, sevgili feyk hesaplar… Sizi kast etmedim. Size atış serbest!
Allah kimseyi ensest ilişki mağduru etmesin! Amin.
Not: İlimizdeki feyk hesapların FETÖ'cülere ait olduğunu düşünüyorum. Zira sahte hesap, FETÖ'cülerin tarzıdır. Namuslu, şerefli insan neden kendisini saklasın ki? Mutlaka bir örgütlü yapıya hizmet ediyordur. Savcılık ve de emniyet hesap vermek zorunda! Bu hesapları hangi örgütler kontrol ediyor?
Haberkent Gazetesindeki arşivimi şöyle bir yokladım. Belediyeyle ilgili en son haziran ayında yazı yazmışım. O gün bugündür kalem oynatmamışım.
Bu gereksiz detayı neden mi yazdım? Elazığ Belediyesi ve Mücahit Yanılmaz olmasa yerele ilişkin derdimiz yok gibi! Üç ay boyunca belediye ile ilgili ne lehte, ne de aleyhte tek yazı yazmamışım.
İtiraz edecekler, çemkirecekler, şahsi nefretini kusacaklar… İspatı mümkün bu basit gerçek üzerinden hareket ederse sevinirim. Yoksa sahte Facebook karakterlerinin ve de başkaca derdi olanların olası itibarsızlaştırma çabaları umurumda değil!
Başlayalım…
5 Mayıs tarihinde Haberkent'te 'Sanmayın Kimse Farkında Değil' başlıklı bir yazı kaleme almıştım. O yazıda Ak Parti içindeki siyasi hesaplaşmalardan bahsetmiştim. Merak eden Haberkent sitesine girip okuyabilir.
Kalemimin etkisini övmek gibi olmasın ama yazı epey bir ses getirmişti. Ak Parti yönetimi olağanüstü toplanmış, konu Sayın Valimizle görüşmede güdeme gelmiş ve yazıda adı geçen bazı kişiler hemen aranmıştı. Yazı ses getirmişti çünkü insanların aralarında konuştuklarını kamuoyu önünde ifşa etmiştim. Herkesin bildiğini yazmıştım. Kimse itiraz edememişti.
Beni sadece çok değer verdiğim bir vekil aramıştı. Vekilimiz bana, yazı konusu olan konu şahsi kanaatim mi yoksa somut delillere mi dayanıyor diye sormuştu. Yüz yüze görüşme kararı almamıza rağmen bugüne kadar herhangi bir adım atılmadı.
Sevgili okur, gelin hep birlikte samimi olalım. Ülke genelinde Twitter yazışmaları itibarlı olsa da, ilimizde Facebook etkili bir sosyal iletişim aracıdır. Birazdan bu yazıyı okuyacak olan ve şahsıma karşı hakaret ve iftira kampanyası başlatacak olan sahte hesaplara bir bakın. Neredeyse tamamının varlık sebebi Mücahit Yanılmaz'dır!
Ensest ilişki mağduru, korkak, şahsiyetsiz bu sahte kahramanları yazı konusu yapacak değilim. Ama saldırdıkları adresin sadece Mücahit Yanılmaz olması manidar değil mi?
Yani bu şehirde başka adam yok mu? Eleştirecek kimse kalmadı mı?
Örnek mi?
Her Elazığlının devletine saygısı ve sadakati sorgulanamaz. Sayın Valimiz Murat Zorluoğlu'nu, benim hakkımda kendisine karalama kampanyaları yapmaya çalışanların varlığını düşünmeme veya bilmeme rağmen çok severim. Hiçbir zaman da desteklediğimi saklamadım. Ben sözün ve dahi dostluğun sadakatine ihanet etmem!
Valilik performansı insanların takdiri olmakla birlikte, Sayın valimiz adam gibi adamdır benim için. Ben tercihlerini dile getirmekten korkan birisi değilim. Sanki ilimizde Vali yokmuş gibi davranıyoruz. Ben kendisinin öyle ciddiye alınacak bir eksikliği olduğunu düşünmüyorum ancak eleştiri oklarının hedefi de yapmıyoruz. Her şey normal seyrinde gidiyor.
Dört vekilimizi tanırım, şahsen de değer veririm. Şu, 'Cazibeli İller' illüzyonu olmasa, bugüne kadar hangisinin bu şehre üç kuruşluk bir faydası oldu?
İleride yazmayı düşünüyordum. Malatya var, Tunceli var, Bingöl var, Diyarbakır var… Eeee, neymiş efendim? Vekillerimizin sayesinde Elazığ Cazibeli İller arasına girmiş!
Preh, preh, preh…
Vekillerimizin cevvaliyeti olması Elazığ bu kadar ilin arasında piç muamelesi görecekti he? Hadi ordan! Coğrafya bilgimizde mi yok? Komşu ilerin hepsi olacak, garibim Elazığ ortada dal gibi kalacak…
Hülasa vekillere dokunan yok. Her şey normal seyrinde yürüyor.
Ak parti İl başkanı Sayın Ramazan Gürgöze…
Normal görevi teşkilat başkanlığı olan Sayın Gürgöze eş belediye başkanı gibi davranıyor, eşvali gibi davranıyor… Kimsenin umurunda değil.
Hata ve hatta, kendi partisinin belediye başkan yardımcısını muhalefet partisinin belediye meclis üyesine ispiyonluyor, minibüsçülerin oda başkanlarına gülücükler dağıtıyor, vaatlerde bulunuyor, gaza getiriyor… Ki elbet yeri geldiğinde yazarız! Kimsenin derdi olmuyor. Her şey anormal bir seyirde devam ediyor!
Sayın Şuay Alpay…
1 Kasım seçiminde aday gösterilmedi. Aday gösterilmediği, yani en güçsüz olduğu zamanda bir bayram namazı çıkışı Harput'ta karşılaştık. Kendisine haksızlık yapıldığını, bu kadar eleştiriyi hak etmediğini söyledim, şahitlik edecektir. Sonra Allah yüzüne güldü bakan yardımcısı oldu.
Moral olsun diye, destek olayım diye bir yazı yazdım. Sonrası…
Sanki şehirden intikam alıyor. Elazığ umurunda değil. Ne geliyor, ne şehirle ilgileniyor… İyi de milletin kendisine ne zararı oldu? Kiminle husumetiniz varsa, onlarla derdinizi görün. Sonunda kürkçü dükknına dönmeyecek misiniz?
Kimse konuşmuyor, eleştirmiyor. Her şey normal seyrinde devam ediyor.
Vali, vekiller, il başkanı, bakan yardımcısı, Ticaret Odası, bütün Oda Başkanları, sivil toplum örgütleri… Kimse, kimseyi konuşmuyor. Herkes sanki işini dört dörtlük yapıyor!
Ve de sevgili okur, seviyenin ve dahi niyetin bu kadarı ayıp olmuyor mu?
Pensilvanya anılarının yazıldığı, FETÖ'nün terör örgütü olmadığının ispatlanmaya çalışıldığı, Bank Asya güzellemelerinin yapıldığı, FETÖ'cü mütevelli heyeti üyelerinin fink attığı yayın organları bile Mücahit Yanılmaz'ın FETÖ'cü olduğunu ispata yarışıyor!
Hadi her şeye tamam da, bu kadarına 'Yuh!' değil mi?
Bir tek vekil, il başkanı çıkıp da muhatabına 'Kardeşim ayıp artık senin yaptığın!' demiyor. Ne kadar vururlarsa, Yanılmaz ne kadar zarar görürse o kadar iyidir diyorlar.
Özetle, Yanılmaz'ı eleştirelim. Zamanında en fazla ben yaptım. Ama bu şehirde sadece Mücahit Yanılmaz yok ki! Diğer makam, mevki sahipleri neden gündemimizde değil?
Hey sen, sevgili okur…
Bugün dört vekilden hangisi aday gösterilmese Ak Parti'ye küserdin? Ak Parti teşkilat başkanının kimin olduğu ne kadar umurunda? Başka makam mevki sahiplerinin hangisini bu kadar önemsiyorsun?
Unutmayın, Mücahit Yanılmaz,
Eksisiyle, artısıyla… Sadece Belediye başkanımızdır. Ne valimizdir, ne vekilimizdir, ne il başkanımızdır, ne ticaret odası başkanımızdır, ne de sivil toplum kuruluşu başkanımızdır!
Hepsi bu! Hakikaten hepsi bu…
Ha, siz fazlasını görüyorsanız, helal olsun Başkana! Demek ki büyük adammış!
Mücahit Yanılmaz'ın eksiği yok mu? Mutlaka vardır. Ancak artı/eksi hesabı yaptığımızda başarılı olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki, başarılı olmasa bu kadar vuran olmazdı!
Değil mi? Hadi ama! Cevap verin. Vasat olsa hiçbirimizin umurunda olmayacaktı, değil mi?
Tamam, anladım!
*****
Şimdi bu yazıdan dolayı sizlerden tek bir ricam var. Sadece yazdıklarımı tartışmaya açalım.
Başka yere çeken olursa, bel altı vuran olursa, belediyeden nemalandığımı iddia eden olursa (Kuruş ispatlayana tüm servetimi vereceğim!)… Vdigerahi misliyle mukabele ederim! 24 Mayısta yazdığım yazıya yapılan yorumlara nasıl bir tepki gösterdiğimin en yakın şahidi sevgili ağabeyim Şerafettin Yıldırım'dır.
Ha, sevgili feyk hesaplar… Sizi kast etmedim. Size atış serbest!
Allah kimseyi ensest ilişki mağduru etmesin! Amin.
Not: İlimizdeki feyk hesapların FETÖ'cülere ait olduğunu düşünüyorum. Zira sahte hesap, FETÖ'cülerin tarzıdır. Namuslu, şerefli insan neden kendisini saklasın ki? Mutlaka bir örgütlü yapıya hizmet ediyordur. Savcılık ve de emniyet hesap vermek zorunda! Bu hesapları hangi örgütler kontrol ediyor?