YA KUTSAL KİTAP VE PEYGAMBERLER OLMASAYDI!!
Kur'an-ı Kerim yeryüzünün kullanma klavuzudur
Kur'an-ı Kerim yeryüzünün kullanma klavuzudur. Nasıl ki bir arabanın, bir teknolojik ürünün kullanma klavuzu var ise ve bu klavuza çok ihtiyaç duyuluyorsa, o olmadan kullanım hatası yapılıyor ise, Kur'an- Kerim de yeryüzünün nasıl kullanılacağını, yer kürede nasıl yaşanmasını öğreten kutsal bir araçtır. Özü bozulmamış diğer kutsal kitaplarında amacı bundan farksızdır.
Yeni bir araba aldığınızı düşünün. Birçok özelliklere haiz ama onu nasıl kullanacağımıza dair en ufak bir fikriniz yok. Gelişi güzel kullandığınızda doğacak sonuç ya arızadır, ya kaza yada beladır. İşte kutsal kitapların tamamı da dünya hayatında bizim yanlışlara düşmememiz için düzeni bozup bozgunculuk yaratmamız adına yeryüzünün sahibi, yaratıcısı tarafından gönderilmiş bilgilendirici ve yol gösterici kitaplardır.
Durum böyle iken bir teknolojik ürün aldığımızda kullanma klavuzu bize çok mantıklı gelirken, olmadığı esnada eksikliği hissedilirken Kur'an-ı Kerim'in varlığını kabul etmemek veya onu yaşamın merkezine almamak neden?
*****
Peygamberler ise; düzen bildirici, sistem belirleyici kutsal kitapların tebliğcileridir. Yani bu yazılan bilgileri insanlığa anlatması istifhama düşülen, mudigerakta kalınan noktalarda gerekli bilgileri anlatan yaşamları ile de insanlığa öncü vede rehber olan kullar ve Allah'ın elçileridir..
Nasıl ki bir ürün alındığında anlamadığımız yerler olduğunda ürünle alakalı sözlü bilgiler almak istiyorsak, tıkandığımız noktalarda sözlü bilgiye yada uygulamalı anlatıma başvuruyorsak bu durumda bunun benzeri bir durumdur.
Durum böyle iken her şeye güç yetiren bir yaratıcının olduğuna kanaat getirilirken ona bir kutsal kitap ile bir peygamber mi zor geldi de Kur'an-ı Kerim'i ve Peygamberlerini göndermesini mantık dışı buluyoruz. Her iki durumda anlattığım gibi değerlendirildiğinde akla vede mantığa uygun değil mi?
*****
Bizi bize bırakmadığı kitap ve elçiler gönderdiği halde insanlığın gelmiş olduğu durum bu iken, bize doğru yolu göstermediği takdirde insanlığın akıbeti nasıl olurdu?
Kur'an'ın yada diğer kutsal kitapların dediklerini yaşamın merkezinden çıkardığımızda insanlık adına nasıl bir sonuç doğar hiç düşündük mü?
Dinin yanlış sayarak men ettiği her şeyin serbest olduğu bir dünya hayal edelim. Mesela; hırsızlık serbest diyelim ve herkes çalsın! yada kul hakkı yemek serbest oldu. Herkes birbirinin hakkına göz diksin! veya insan öldürmek. Herkes herkesi öldürsün! Nasıl bir dünya ortaya siz cevap verin.
Her şey birbirine girdi dünya ilk dakikadan itibaren yaşanılmaz bir hal aldı öyle değil mi? İşte dinler, Kutsal kitaplar, elçiler bu bozgun dünya hayatının önüne geçilmesi için gönderildi. Duruma böyle bakıp değerlendirmek gerekir. İsterseniz Kutsal kitabımız neler diyor hep birlikte bakalım. Akla mantığa ters gelen bir şey var mı hep birlikte göz atalım...
Sahi ne diyor Kur'an-ı Kerim;
1. Öldürmeyeceksin 2. Çalmayacaksın 3. Gıybet etmeyeceksin 4. İftira atmayacaksın 5. Kul hakkı yemeyeceksin 6. İnsanları aldatmayacaksın 7. Yalan söylemeyeceksin 8. Kibirli olmayacaksın 9. Tefecilik yapmayacaksın 10. Faiz yemeyeceksin. 11. Dolandırıcı olmayacaksın 12. Zina yapmayacaksın 13. İçki içmeyeceksin 14. Kin tutmayacaksın 15. Öksüze yetime zulmetmeyeceksin 16. Terazide ticarette hile yapmayacaksın 17. Kadınların kıymetini bilip özen göstereceksin 18. Hoşgörülü olacaksın 19. İnsanlara yardım edeceksin 20. Adaletli olacaksın 21. Sana verilen nimetler için şükür etmek için ibadet edeceksin. 22. Herkesin inancına saygı göstereceksin.
Evet Kitabımız ve Peygamberimiz bunları söylüyor. Bunlardan hangisi insanlık adına kötü ve anlaşılmaz siz söyleyin.
Biz bunları '' Dinlere, Peygamberlere ve Kitaplara ihtiyaç olmadan da öğrenebilirdik '' diyenlerde olabilir. Onlara da şunu söylemek istiyorum; Allah kişilere göre değil tüm insanlığa göre hareket eder. Her insanın anlama, öğrenme, idrak kapasitesi aynı değildir. Bu nedenle Kitap ve Aracı elçileri mantık ve saygı içinde kabullenmek gerekir..
Yeni bir araba aldığınızı düşünün. Birçok özelliklere haiz ama onu nasıl kullanacağımıza dair en ufak bir fikriniz yok. Gelişi güzel kullandığınızda doğacak sonuç ya arızadır, ya kaza yada beladır. İşte kutsal kitapların tamamı da dünya hayatında bizim yanlışlara düşmememiz için düzeni bozup bozgunculuk yaratmamız adına yeryüzünün sahibi, yaratıcısı tarafından gönderilmiş bilgilendirici ve yol gösterici kitaplardır.
Durum böyle iken bir teknolojik ürün aldığımızda kullanma klavuzu bize çok mantıklı gelirken, olmadığı esnada eksikliği hissedilirken Kur'an-ı Kerim'in varlığını kabul etmemek veya onu yaşamın merkezine almamak neden?
*****
Peygamberler ise; düzen bildirici, sistem belirleyici kutsal kitapların tebliğcileridir. Yani bu yazılan bilgileri insanlığa anlatması istifhama düşülen, mudigerakta kalınan noktalarda gerekli bilgileri anlatan yaşamları ile de insanlığa öncü vede rehber olan kullar ve Allah'ın elçileridir..
Nasıl ki bir ürün alındığında anlamadığımız yerler olduğunda ürünle alakalı sözlü bilgiler almak istiyorsak, tıkandığımız noktalarda sözlü bilgiye yada uygulamalı anlatıma başvuruyorsak bu durumda bunun benzeri bir durumdur.
Durum böyle iken her şeye güç yetiren bir yaratıcının olduğuna kanaat getirilirken ona bir kutsal kitap ile bir peygamber mi zor geldi de Kur'an-ı Kerim'i ve Peygamberlerini göndermesini mantık dışı buluyoruz. Her iki durumda anlattığım gibi değerlendirildiğinde akla vede mantığa uygun değil mi?
*****
Bizi bize bırakmadığı kitap ve elçiler gönderdiği halde insanlığın gelmiş olduğu durum bu iken, bize doğru yolu göstermediği takdirde insanlığın akıbeti nasıl olurdu?
Kur'an'ın yada diğer kutsal kitapların dediklerini yaşamın merkezinden çıkardığımızda insanlık adına nasıl bir sonuç doğar hiç düşündük mü?
Dinin yanlış sayarak men ettiği her şeyin serbest olduğu bir dünya hayal edelim. Mesela; hırsızlık serbest diyelim ve herkes çalsın! yada kul hakkı yemek serbest oldu. Herkes birbirinin hakkına göz diksin! veya insan öldürmek. Herkes herkesi öldürsün! Nasıl bir dünya ortaya siz cevap verin.
Her şey birbirine girdi dünya ilk dakikadan itibaren yaşanılmaz bir hal aldı öyle değil mi? İşte dinler, Kutsal kitaplar, elçiler bu bozgun dünya hayatının önüne geçilmesi için gönderildi. Duruma böyle bakıp değerlendirmek gerekir. İsterseniz Kutsal kitabımız neler diyor hep birlikte bakalım. Akla mantığa ters gelen bir şey var mı hep birlikte göz atalım...
Sahi ne diyor Kur'an-ı Kerim;
1. Öldürmeyeceksin 2. Çalmayacaksın 3. Gıybet etmeyeceksin 4. İftira atmayacaksın 5. Kul hakkı yemeyeceksin 6. İnsanları aldatmayacaksın 7. Yalan söylemeyeceksin 8. Kibirli olmayacaksın 9. Tefecilik yapmayacaksın 10. Faiz yemeyeceksin. 11. Dolandırıcı olmayacaksın 12. Zina yapmayacaksın 13. İçki içmeyeceksin 14. Kin tutmayacaksın 15. Öksüze yetime zulmetmeyeceksin 16. Terazide ticarette hile yapmayacaksın 17. Kadınların kıymetini bilip özen göstereceksin 18. Hoşgörülü olacaksın 19. İnsanlara yardım edeceksin 20. Adaletli olacaksın 21. Sana verilen nimetler için şükür etmek için ibadet edeceksin. 22. Herkesin inancına saygı göstereceksin.
Evet Kitabımız ve Peygamberimiz bunları söylüyor. Bunlardan hangisi insanlık adına kötü ve anlaşılmaz siz söyleyin.
Biz bunları '' Dinlere, Peygamberlere ve Kitaplara ihtiyaç olmadan da öğrenebilirdik '' diyenlerde olabilir. Onlara da şunu söylemek istiyorum; Allah kişilere göre değil tüm insanlığa göre hareket eder. Her insanın anlama, öğrenme, idrak kapasitesi aynı değildir. Bu nedenle Kitap ve Aracı elçileri mantık ve saygı içinde kabullenmek gerekir..