Vestel'i Zor Günler Bekliyor

Güler mesajında 'Değerli Ailem; Yaşamımıza birlik, beraberlik ve dostluk ile birlikte hoşgörü getiren Ramazan ayına kavuşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. İnsan ilişkilerini güçlendiren ve umutları canlandıran bu güzel ayın ülkemize, dünyaya ve Vestel ailesinin siz değerli üyelerine barış, kardeşlik ve mutluluk getirmesini temenni ediyorum. Hz. Mevlana'nın, Mesnevi'de dediği gibi: 'Ramazan Allah tarafından, bereket, hizmet ve yaradana yakınlaşma ayı olarak bahş edilmiş bir aydır. Aynı zamanda Allah'ın insanın kendi nefsini terbiye edişinden dolayı ona eğildiği, ona mükafat verdiği tenezzül ettiği aydır.' Hepinizi sevgiyle kucaklıyor, aileleriniz ile birlikte huzur dolu bir Ramazan ayı diliyorum' ifadelerini kullanmıştı.

Zorlu Holding'in CEO'su Cem Köksal ise çalışanların Ramazan ayını tebrik eden Güler'e herkesin göreceği şekilde şu mesajla yanıt vermişti; 'Ergün, bizim kurumsal olarak kutlanacak günler listemizde Ramazan ayı yer almıyor. Dini günlerden Şeker ve Kurban bayramları yer alıyor. Bunlar dışındaki dini günleri kurumsal olarak kutlamamız doğru değil. Bu grubun 70 yıllık tarihinde de Ramazan ayı kutlaması yer almadı. Şirket olarak dinden bağımsız bir duruşumuz var. Çok uluslu bir şirket olmaya çalışırken, her dinden ve milletten de çalışanlarımız olmasını bekliyoruz. Dolayısıyla bu gibi bir kutlamayı kurumsal olarak yapmamızı hiç doğru bulmuyorum. Buna benzer konuda seni daha önce de uyarmıştım. Lütfen bunu hiçbir şekilde tekrarı olmasın. Bu uyarımı da ciddiye almanı özellikle rica ediyorum.'

Zorlu Holding üst yönetiminde yaşanan kriz ve Köksal'ın yayınladığı mesaj sosyal medyada infial yaratırken savcılık tarafından 'inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme' suçundan re'sen soruşturma başlatılmış ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Hakkında soruşturma başlatılan Zorlu Holding CEO'su Cem Köksal yazışmanın yanlışlıkla şirket içinde yayıldığını belirterek, tamamen şirket içi işleyiş ve yönetimle ilgili yazışmanın 'inanç ve değer' tartışması gibi yansıtılmasına üzüldüğünü, 28 yıldır çalıştığı Zorlu grubuna zarar vermemek için istifa kararı aldığını duyurmuştu.

Vestel üreticisi Zorlu Holdingde yaşanan bu olay sonrası kamuoyunda oluşacak tepki ve bunun satışlarına yansıyacak olumsuz durumu gidermek adına Cem Köksal'ın istifasını istedi. Muhtemelen de yine aynı gurup içinde farklı bir göreve getirilecek.

Bu olayda kamuoyunu en çok üzen ifade 'Şirket olarak dinden bağımsız bir duruşumuz var.' cümlesi oldu. Tüm dünya liderleri kutsal kitap ve metinlerle göreve başlayıp dini gerekleri yerine getirirken, güçlü bir firma görülen Vestel'in bir yetkilisinin 'dinden bağımsız' gibi bir ifadede bulunmasını anlamak mümkün değil.

İnsanların hayatına en çok etki eden, onların yaşam alanlarını, uymaları gereken kuralları belirleyen etik değerlerden oluşan dini hayatın dışına itmek ve herkesten de bunu beklemek jakoben bir ruh halinin yansıması olsa gerek.

Bu olaydan birkaç hafta önce ekonomiyi yakından takip eden bir dostumun Vestel'in durumunun kötü olduğunu ve her an iflas bayrağını çekebileceğini ve buna yerli bir firma olduğu için üzüldüğünü dile getirmişti.

Yaşanan bu olay firmanın ne kadar yerli(?) olduğunu göstermesi açısından önemli görüldüğü gibi eğer varsa bir mali kriz, bu olayla birlikte bunun hızla büyüyeceğinin işaret fişeği oldu.

Kısaca Vestel'in işi bugünden sonra daha zor. Keşke olmasaydı…