VEKİLİN YIKIM İSYANI
YIKIM ÇALIŞMALARININ İHALE ŞARTNAMESİNE VE TEKNİĞİNE UYGUN YAPILMAMASI DOLAYISIYLA VATANDAŞI RAHATSIZ EDİP ŞEHİR HAYATINI FELÇ ETTİĞİNE DAİR YAPTIĞIMIZ ONLARCA HABERİN ARDINDAN, CHP MİLLETVEKİLİ GÜRSEL EROL DA YAYINLADIĞI BİR GÖRÜNTÜ İLE İSYAN ETTİ
24 Ocak depreminin ardından halkımızın yaşadığı problemler bitmediği gibi artarak devam ediyor.
Depremin hemen ardından tüm varlığı ile ilimizde olan kamu kurumları ve bakanlıklar, arama kurtarma çalışmalarının ardından kış şartlarında vatandaşın barınması ile ilgili önlemleri alarak takdir topladılar.
Kamu kurumları yanında yurdumuzun dört bir köşesinden akan yardımlar sayesinde zor günleri atlatan halkımız şimdilerde de yıkım çalışmalarından dolayı zorluk yaşıyor.
HEP GÜNDEMDE TUTTUK
Depremin bıraktığı, hak sahipliği, orta hasar bilmecesi, ikinci ve üçüncü evlerin yok sayılması, TOKİ'nin eski binaların yerine yaptığı vasıfsız evler, itirazla, belirsizlikler ve daha birçok problemi yaşayan vatandaşların bugünlerde en çok rahatsız eden konu ise yıkım çalışmaları.
Hakimiyet Gazetesi olarak sıklıkla gündeme getirmemize rağmen bugüne kadar ciddi hiçbir tedbir alınmayan, keyfi uygulama ve metodlarla devam eden yıkım çalışmaları, CHP milletvekili Gürsel Erol'u da çileden çıkardı.
Malatya Caddesi üzerinde aynı anda yıkımı gerçekleştirilen binaların görüntülerini ve çevreye yaydığı olumsuz etkileri yayınlayan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Elazığ'da hasarlı binaların yıkımı sırasında ortaya çıkan toz bulutunun şehir üzerinde yayıldığı bir video paylaştı.
Hasarlı binaların yıkımının kurallara ve tekniğe uygun şekilde yapılmamasını CHP Elazığ Milletvekili Erol, toz bulutlarının şehir semasını kapladığı görüntülerin olduğu bir video yayınladı ve altına şu cümleleri yazdı:
'Deprem vurdu! Koronavirüs vurdu! Bürokratik süreç vurdu! Toz vurdu, toprak vurdu! Hasarlı binaların yıkımının kurallara ve tekniğe uygun yapılması gerekmektedir. Kenti toz içinde bırakan bu çalışmalarla ilgili Valilik gerekli önlemleri almalıdır.'
ŞEHİR RANTA KURBAN MI EDİLİYOR?
Depremin üzerinden 9 ay geçmesine rağmen yıkılması gereken binaların ancak üçte birinin yıkıldığını ifade eden uzmanlar, bu konuda en büyük yanlışlığın yıkım işlerinin ehil ve donanımı yeterli olmayan firmalara verilmesi olduğunu belirtiyorlar.
Yıkım işlerinde büyük bir rant olduğunu ifade eden uzmanlar, birçok kişinin, kendi mesleği ya da ekipmanı olmamasına rağmen ihaleye girdiği, bazı şahısların ise sırf ranttan pay almak amacıyla bürokrasideki gücünü kullanıp ihaleyi aldıktan sonra, komisyonunu alıp üçüncü firmalara devrettiğini iddia ediyorlar.
HATIR-GÖNÜLE KURBAN EDİLİYORUZ
İlimizde yıkılması gereken bina sayısının oldukça çok olduğunu, bu hızla gidilirse 2-3 yıl daha şehrin yıkımla yüz yüze kalacağını ifade eden uzmanlar, bütün sorunun yıkım ihalelerine yetkili ve ehil olmayan isimlerin girmesi ve yıkımları tekniğine uygun ve kısa süre içerisinde yapamamış olmasına bağlıyorlar.
İhale şartnamesinin kğıt üzerinde iyi hazırlanmış olmasına rağmen, kurumlara yakın asıl mesleği ile yıkım faaliyeti arasında hiçbir alaka bulunmayan bazı fırsatçı kişi ya da paravan firmaların, uygulama ve yıkım esnasında yöneticilerin iyi niyetini suiistimal ettiklerini, hem yıkım hem de enkaz kaldırma işlerini vatandaşı mağdur edecek tarzda yaptıklarına dikkat çeken uzmanlar, bazı firmaların da yeterli ekipmanları olmadığı için işi tamamlamadan şehirden ayrıldığını ifade ediyorlar.
SORUNLAR ÇÖZÜMSÜZ DEĞİL
Şehri ve şehir insanını rahatsız etmekle birlikte kısa sürede tamamlanması gereken yıkım işlemlerinin firmanın teknik donanım eksikliği sebebiyle daha uzun sürdüğüne dikkat çeken uzmanlar, bu sorunların çözümsüz olmadığını, denetim mekanizmasının iyi çalıştırılması ve yıkımlar için süre verilmesiyle aracı ve üçüncü şahısların devreden çıkmasının sağlanarak yıkımların daha hızlı ve çevreyi rahatsız etmeden yapılabileceğini ifade ediyorlar.
DENETİM ARTIRILMALI
Yıkım çalışmalarının vatandaşları mağdur etmesi ve bu konuda yeterli tedbir alınmaması konusunun gündemdeki yerini bundan sonra da koruyacağına dikkat çeken uzmanlar, denetim mekanizmasının yeterince çalıştırılması ve şartnameye uymayan firmalar hakkında ihalenin tek taraflı feshedilmesine kadar varan müeyyideler uygulanmasıyla sorunların kısmen çözülebileceğini ifade ediyorlar.
CHP Milletvekili Gürsel Erol'un konuyu, geçtiğimiz günlerde açılan TBMM'ye de taşıyabileceğini ifade eden vatandaşlar, bu konu hakkında acilen önlemler alınması gerektiğini ifade ediyorlar.
Depremin hemen ardından tüm varlığı ile ilimizde olan kamu kurumları ve bakanlıklar, arama kurtarma çalışmalarının ardından kış şartlarında vatandaşın barınması ile ilgili önlemleri alarak takdir topladılar.
Kamu kurumları yanında yurdumuzun dört bir köşesinden akan yardımlar sayesinde zor günleri atlatan halkımız şimdilerde de yıkım çalışmalarından dolayı zorluk yaşıyor.
HEP GÜNDEMDE TUTTUK
Depremin bıraktığı, hak sahipliği, orta hasar bilmecesi, ikinci ve üçüncü evlerin yok sayılması, TOKİ'nin eski binaların yerine yaptığı vasıfsız evler, itirazla, belirsizlikler ve daha birçok problemi yaşayan vatandaşların bugünlerde en çok rahatsız eden konu ise yıkım çalışmaları.
Hakimiyet Gazetesi olarak sıklıkla gündeme getirmemize rağmen bugüne kadar ciddi hiçbir tedbir alınmayan, keyfi uygulama ve metodlarla devam eden yıkım çalışmaları, CHP milletvekili Gürsel Erol'u da çileden çıkardı.
Malatya Caddesi üzerinde aynı anda yıkımı gerçekleştirilen binaların görüntülerini ve çevreye yaydığı olumsuz etkileri yayınlayan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Elazığ'da hasarlı binaların yıkımı sırasında ortaya çıkan toz bulutunun şehir üzerinde yayıldığı bir video paylaştı.
Hasarlı binaların yıkımının kurallara ve tekniğe uygun şekilde yapılmamasını CHP Elazığ Milletvekili Erol, toz bulutlarının şehir semasını kapladığı görüntülerin olduğu bir video yayınladı ve altına şu cümleleri yazdı:
'Deprem vurdu! Koronavirüs vurdu! Bürokratik süreç vurdu! Toz vurdu, toprak vurdu! Hasarlı binaların yıkımının kurallara ve tekniğe uygun yapılması gerekmektedir. Kenti toz içinde bırakan bu çalışmalarla ilgili Valilik gerekli önlemleri almalıdır.'
ŞEHİR RANTA KURBAN MI EDİLİYOR?
Depremin üzerinden 9 ay geçmesine rağmen yıkılması gereken binaların ancak üçte birinin yıkıldığını ifade eden uzmanlar, bu konuda en büyük yanlışlığın yıkım işlerinin ehil ve donanımı yeterli olmayan firmalara verilmesi olduğunu belirtiyorlar.
Yıkım işlerinde büyük bir rant olduğunu ifade eden uzmanlar, birçok kişinin, kendi mesleği ya da ekipmanı olmamasına rağmen ihaleye girdiği, bazı şahısların ise sırf ranttan pay almak amacıyla bürokrasideki gücünü kullanıp ihaleyi aldıktan sonra, komisyonunu alıp üçüncü firmalara devrettiğini iddia ediyorlar.
HATIR-GÖNÜLE KURBAN EDİLİYORUZ
İlimizde yıkılması gereken bina sayısının oldukça çok olduğunu, bu hızla gidilirse 2-3 yıl daha şehrin yıkımla yüz yüze kalacağını ifade eden uzmanlar, bütün sorunun yıkım ihalelerine yetkili ve ehil olmayan isimlerin girmesi ve yıkımları tekniğine uygun ve kısa süre içerisinde yapamamış olmasına bağlıyorlar.
İhale şartnamesinin kğıt üzerinde iyi hazırlanmış olmasına rağmen, kurumlara yakın asıl mesleği ile yıkım faaliyeti arasında hiçbir alaka bulunmayan bazı fırsatçı kişi ya da paravan firmaların, uygulama ve yıkım esnasında yöneticilerin iyi niyetini suiistimal ettiklerini, hem yıkım hem de enkaz kaldırma işlerini vatandaşı mağdur edecek tarzda yaptıklarına dikkat çeken uzmanlar, bazı firmaların da yeterli ekipmanları olmadığı için işi tamamlamadan şehirden ayrıldığını ifade ediyorlar.
SORUNLAR ÇÖZÜMSÜZ DEĞİL
Şehri ve şehir insanını rahatsız etmekle birlikte kısa sürede tamamlanması gereken yıkım işlemlerinin firmanın teknik donanım eksikliği sebebiyle daha uzun sürdüğüne dikkat çeken uzmanlar, bu sorunların çözümsüz olmadığını, denetim mekanizmasının iyi çalıştırılması ve yıkımlar için süre verilmesiyle aracı ve üçüncü şahısların devreden çıkmasının sağlanarak yıkımların daha hızlı ve çevreyi rahatsız etmeden yapılabileceğini ifade ediyorlar.
DENETİM ARTIRILMALI
Yıkım çalışmalarının vatandaşları mağdur etmesi ve bu konuda yeterli tedbir alınmaması konusunun gündemdeki yerini bundan sonra da koruyacağına dikkat çeken uzmanlar, denetim mekanizmasının yeterince çalıştırılması ve şartnameye uymayan firmalar hakkında ihalenin tek taraflı feshedilmesine kadar varan müeyyideler uygulanmasıyla sorunların kısmen çözülebileceğini ifade ediyorlar.
CHP Milletvekili Gürsel Erol'un konuyu, geçtiğimiz günlerde açılan TBMM'ye de taşıyabileceğini ifade eden vatandaşlar, bu konu hakkında acilen önlemler alınması gerektiğini ifade ediyorlar.