VALİ KALDIRIM'DAN ÇAĞRI VAR
Göreve geldiği günden beri hep öncü, önder ve vizyoner bir yönetim anlayışı sergileyen ve şehrin sorunları yanında eksik bırakılan yönlerini tespit edip bu konularda çalışmalar yapıp projeler hayata geçiren Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım, 'Aziz Şehre Çağrı' başlığıyla samimi bir dil ve üslupla hazırlanmış bir çağrıyla tüm Elazığlı hemşerilerimize seslendi.
Çağrısında Elazığ'ın kadim kültürün yoğurduğu ve birçok medeniyetten müktesebatı barındıran bir şehir olduğunu, geçmişten getirdiği bu değerlerle birlikte yükseleceğimizi bunun için ise birlik ve beraberlikle çok çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.
24 Ocakta önemli bir afete maruz kaldıklarını, depremin yaralarının sarılması noktasında Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere birçok bakanın şehrimizi ziyaret ettiklerini, bakanlıklar ve diğer kurum üst düzey yetkililerinin uzun süre şehrimizde kalarak çalışmalar gerçekleştirdiğini hatırlatan Vali Kaldırım, asıl mesajını ise 24 Ocak depreminin yaralarını birlikte sarmak amacıyla karamsarlık ve umutsuzluğa düşmek yerine, şehrin aydınlık geleceğine odaklanmamız ve çok çalışmamız üzerine verdi.
Vali Kaldırım'ın bu çağrısı ve gösterdiği hedef de gösteriyor ki gün dedikodu yapma, basit aksaklıkları gerekçe gösterip güzel yapılan ve halkımızı mutlu eden işleri yok sayma ve kötüleme gibi söylemleri bırakıp şehir olarak harekete geçme seferberliğine katkı sunma zamanı.
Sayın Valimizin baskılı bir şekilde ve şehre çağrı olarak ifade ettiği gerçekleri depremin ilk gününden itibaren Hakimiyet Gazetesi olarak hemen her gün dile getirdik. Sisli havayı seven kurtlara ve karakter bozukluğu yaşayan çevrelerin sürekli olarak olumsuzlukları dile getirmesine karşın, çalışmalara destek vererek sorunun bir parçası olunacağına çözümün bir paydaşı olmanın gerekliliğine vurgu yapan yazı ve manşetlerimizi eksik etmemiştik.
Şehrin yeniden imarı ve inşa çalışmalarının şehrin ekonomisinin kalkınmasına büyük katkı sağlayacağını bizler söylerken, ekonominin patronu ve esnafların başı başkanların 'bittik, tükendik' edebiyatını söylemekten geri durmadılar.
Allah'tan vicdanın ve ortak aklın sesi olan bir valimiz var ki tüm bu ayrık otları ve çatlak seslere yalın gerçekleri görebilecekleri bir çağrı yaptı da kendilerinin de bu geminin bir yolcuları olduklarını hatırlattı.
Haa, bunlar bu çağrıdan ders alacak durumda ve konumda mı? Elbette hayır. Bunların öğrenme, doğruyu kabul ve tasdik etme yetileri, yaş haddinden emekliye çoktan ayrıldığı için anlamaları çok zor.
Çağrısında Elazığ'ın kadim kültürün yoğurduğu ve birçok medeniyetten müktesebatı barındıran bir şehir olduğunu, geçmişten getirdiği bu değerlerle birlikte yükseleceğimizi bunun için ise birlik ve beraberlikle çok çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.
24 Ocakta önemli bir afete maruz kaldıklarını, depremin yaralarının sarılması noktasında Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere birçok bakanın şehrimizi ziyaret ettiklerini, bakanlıklar ve diğer kurum üst düzey yetkililerinin uzun süre şehrimizde kalarak çalışmalar gerçekleştirdiğini hatırlatan Vali Kaldırım, asıl mesajını ise 24 Ocak depreminin yaralarını birlikte sarmak amacıyla karamsarlık ve umutsuzluğa düşmek yerine, şehrin aydınlık geleceğine odaklanmamız ve çok çalışmamız üzerine verdi.
Vali Kaldırım'ın bu çağrısı ve gösterdiği hedef de gösteriyor ki gün dedikodu yapma, basit aksaklıkları gerekçe gösterip güzel yapılan ve halkımızı mutlu eden işleri yok sayma ve kötüleme gibi söylemleri bırakıp şehir olarak harekete geçme seferberliğine katkı sunma zamanı.
Sayın Valimizin baskılı bir şekilde ve şehre çağrı olarak ifade ettiği gerçekleri depremin ilk gününden itibaren Hakimiyet Gazetesi olarak hemen her gün dile getirdik. Sisli havayı seven kurtlara ve karakter bozukluğu yaşayan çevrelerin sürekli olarak olumsuzlukları dile getirmesine karşın, çalışmalara destek vererek sorunun bir parçası olunacağına çözümün bir paydaşı olmanın gerekliliğine vurgu yapan yazı ve manşetlerimizi eksik etmemiştik.
Şehrin yeniden imarı ve inşa çalışmalarının şehrin ekonomisinin kalkınmasına büyük katkı sağlayacağını bizler söylerken, ekonominin patronu ve esnafların başı başkanların 'bittik, tükendik' edebiyatını söylemekten geri durmadılar.
Allah'tan vicdanın ve ortak aklın sesi olan bir valimiz var ki tüm bu ayrık otları ve çatlak seslere yalın gerçekleri görebilecekleri bir çağrı yaptı da kendilerinin de bu geminin bir yolcuları olduklarını hatırlattı.
Haa, bunlar bu çağrıdan ders alacak durumda ve konumda mı? Elbette hayır. Bunların öğrenme, doğruyu kabul ve tasdik etme yetileri, yaş haddinden emekliye çoktan ayrıldığı için anlamaları çok zor.