Uyarı Yetmiyor
24 Ocak depremi sonrası ilimizin dört bir yanı inşaat şantiyesine döndü. Girdiğimiz her sokak ve caddede en az dört-beş inşaat ile karşılaşıyoruz.
İnşaatın temel yapı malzemesi ise beton. İleri teknoloji ile artık betonlar, şehir dışında beton santrallerinde üretilerek mikser yüklü kamyonlarla inşaat mahalline geliyor ve önceden hazırlanmış kalıplara tabliye olarak dökülüyor.
Olması gereken ve genel uygulama bu. Ancak bu genel ve normal uygulamalarda zaman zaman anormal manzaralarla kaşı kaşıya kalıyoruz. Asfalt yollara dökülmüş ve kuruduğu için de hem yok formunu bozan hem de trafiği tehlikeye sokan beton kalıntıları sorunu tüm çalışma ve yapılan uyarılara rağmen devam ediyor.
Bu konuda oldukça duyarlı beton firmalarımıza hiçbir sözümüz yok. Onlar kendi işi kadar şehri ve şehir insanını da düşünecek sorumlulukta hareket ediyorlar.
Ancak yollarda özellikle son günlerde artarak gördüğümüz beton kalıntıları da gösteriyor ki bu işi yeterince önemsemeyen firmalarımız ya da firma sahiplerinin haberi olmadan kendi keyfince miksere istiap haddinden fazla beton yükleyen görevliler var.
Fazla yüklenmiş beton en ufuk bir yokuşta yola dökülüyor ve çok güçlü bir yapıya da sahip olduğu için anında kuruyor ve asfaltla bütünleşiyor.
Zaman zaman miktarıyla araçların alt aksamlarına zarar veren, zaman zaman da sürücülerin bu yükseltilerden kaçmak için ani hareketler yapması trafiği de tehlikeli hale getirebiliyor.
Elazığ Belediyesi bu konuda sık sık denetim yaparak uyarılarda bulunuyor. Yapılan uyarılarda hem tonaj dışı yükleme yapılmaması hem de harcın dökülmemesi amacıyla araçların yeterli mekanik donanımları yapmaları isteniyor.
Bu uyarıları dikkate alarak kurallara uyan firmalarımız var ama ne yazık ki hala buna direnen firmalarımız da yok değil.
Birinci ve ikinci uyarıdan sonra yapılacak şey ciddi meblağlar tutan ceza müessesini devreye koymaktır. Türk halkı olarak ne yazık ki uyarı yerine cezanın daha etkili olduğu bir ruh haline sahibiz. Nush ile uslanmayız çoğu kere. Cezadır anladığımız dil bizim.