ÜSTÜN YETENEKLİ 'MEB'
Geleceğimiz olarak adlandırdığımız çocukların zeka bakımından üstün olmalarını kim istemez ki!.. Kim istemez ki üstün zeka ve yeteneklerin ülkemizi arşa ulaştırmasını...
Zeka, insanın düşünme, akıl yürütme, objektif gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tamamıdır.
Bu kapsamda yapılan tüm araştırmalar zekâ, yetenek ve yaratıcılık kavramlarının tümünde genetik aktarımın ve çevrenin etkili olduğu görülüyor.
Üstün zekâlı potansiyeli olan çocuklar ebeveynin erken dönemde fark etmesiyle ve doğru yönlendirmesiyle genetik yapılarındaki yeteneklerini ortaya çıkarabiliyorlar.
Ülkemizde MEB tarafından üstün zekalı; İlerleyen yıllarda ise özel yetenek kavramıyla bu çocuklar önemsenmiş ve onlar için özel eğitim çerçevesi belirlenmiştir. Üstün zekâlı ve yetenekli çocuklar tüm dünyada ve ülkemizde geçmiş dönemlerde ve günümüzde toplumların ve devletlerin çeşitli derecelerde ilgisini çekmiştir, fakat her yerde aynı derece önemsenmediği de bir acı gerçek olarak bugün karşımıza çıkıyor.
Pek çok devletin eğitim politikalarında üstün yetenekli çocukların eğitimine yer verilmiştir ki bizde de mevcuttur. Özel yetenekli çocuklar günümüzde özel eğitim gereksinimli çocuklar kapsamındadır. Üstün zekâlı ve yetenekli kişiler çok küçük yaşlarda fark edilmezlerse yetenekleri zamanla körelebilmektedir. Tüm eğitimci, psikolojik danışman, psikolog ve çocuk gelişimi uzmanı gibi meslek mensuplarının bu çocukların özelliklerini iyi bilmeleri, erken dönemde tanımlamaları ile ilgili üzerlerine düşen görevleri yapmaları, ailelere bu çocuklarla ilgili rehber olma görevlerini yerine getirmeleri gerekmektedir. Fakat pandemi sürecinde özel eğitimin bir basamağı olan üstün zekalıların tespit sınavları olan BİLSEM sınavları dahi erteleniyor, öteleniyor.
Diğer bir özel eğitimli bireylerin ise yüz yüze eğitimleri devam ediyor!.. Bu ne yaman çelişki! Bu ne adaletsiz terazi!..
Bizler bu ülkeye gelecek olan zeki ve yetenekli çocuklara ihtiyaç var, bu ülke geleceği ancak öyle nesillerle doruklara ulaşır diye düşünüyoruz fakat MEB bizim kadar hassas değilmiş demek ki...
Bu ülkede zaten en değersiz ve kıymeti bilinmeyen beyinler üstün zekalı ve yetenekli beyinler diyemeden edemiyoruz bu tablo karşısında.
Neden mi? Çünkü MEB'in hali hazırdaki üstün yeteneklileri kapsayan politikaları zaten sınırlı ve o beyinler eriyip kaybolup gidiyorlar zaten birer birer.
İşte bu durum ülkemizde zeka yetersizliği olanlara gösterilen hassasiyetin ve önemin malesef ki üstün zekalılara gösterilmediğinin hatta üstün aklın ve yeteneğin bir öneminin olmadığını düşündürüyor bizlere.
Sevgili Bakanımız Ziya Selçuk bey!... Sevgili RAM müdürleri, sevgili meslek uzmanları, bari siz yapmayın... Üstün yeteneklerinizi bari sizler sergileyin de bu değerler pandemi döneminin olağanüstü şartlarına kurban ve heder edilmesin.
Zeka, insanın düşünme, akıl yürütme, objektif gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tamamıdır.
Bu kapsamda yapılan tüm araştırmalar zekâ, yetenek ve yaratıcılık kavramlarının tümünde genetik aktarımın ve çevrenin etkili olduğu görülüyor.
Üstün zekâlı potansiyeli olan çocuklar ebeveynin erken dönemde fark etmesiyle ve doğru yönlendirmesiyle genetik yapılarındaki yeteneklerini ortaya çıkarabiliyorlar.
Ülkemizde MEB tarafından üstün zekalı; İlerleyen yıllarda ise özel yetenek kavramıyla bu çocuklar önemsenmiş ve onlar için özel eğitim çerçevesi belirlenmiştir. Üstün zekâlı ve yetenekli çocuklar tüm dünyada ve ülkemizde geçmiş dönemlerde ve günümüzde toplumların ve devletlerin çeşitli derecelerde ilgisini çekmiştir, fakat her yerde aynı derece önemsenmediği de bir acı gerçek olarak bugün karşımıza çıkıyor.
Pek çok devletin eğitim politikalarında üstün yetenekli çocukların eğitimine yer verilmiştir ki bizde de mevcuttur. Özel yetenekli çocuklar günümüzde özel eğitim gereksinimli çocuklar kapsamındadır. Üstün zekâlı ve yetenekli kişiler çok küçük yaşlarda fark edilmezlerse yetenekleri zamanla körelebilmektedir. Tüm eğitimci, psikolojik danışman, psikolog ve çocuk gelişimi uzmanı gibi meslek mensuplarının bu çocukların özelliklerini iyi bilmeleri, erken dönemde tanımlamaları ile ilgili üzerlerine düşen görevleri yapmaları, ailelere bu çocuklarla ilgili rehber olma görevlerini yerine getirmeleri gerekmektedir. Fakat pandemi sürecinde özel eğitimin bir basamağı olan üstün zekalıların tespit sınavları olan BİLSEM sınavları dahi erteleniyor, öteleniyor.
Diğer bir özel eğitimli bireylerin ise yüz yüze eğitimleri devam ediyor!.. Bu ne yaman çelişki! Bu ne adaletsiz terazi!..
Bizler bu ülkeye gelecek olan zeki ve yetenekli çocuklara ihtiyaç var, bu ülke geleceği ancak öyle nesillerle doruklara ulaşır diye düşünüyoruz fakat MEB bizim kadar hassas değilmiş demek ki...
Bu ülkede zaten en değersiz ve kıymeti bilinmeyen beyinler üstün zekalı ve yetenekli beyinler diyemeden edemiyoruz bu tablo karşısında.
Neden mi? Çünkü MEB'in hali hazırdaki üstün yeteneklileri kapsayan politikaları zaten sınırlı ve o beyinler eriyip kaybolup gidiyorlar zaten birer birer.
İşte bu durum ülkemizde zeka yetersizliği olanlara gösterilen hassasiyetin ve önemin malesef ki üstün zekalılara gösterilmediğinin hatta üstün aklın ve yeteneğin bir öneminin olmadığını düşündürüyor bizlere.
Sevgili Bakanımız Ziya Selçuk bey!... Sevgili RAM müdürleri, sevgili meslek uzmanları, bari siz yapmayın... Üstün yeteneklerinizi bari sizler sergileyin de bu değerler pandemi döneminin olağanüstü şartlarına kurban ve heder edilmesin.