Umutlar Tükendi Mi?
Şehrin marka değeri dedikçe, göz bebeğimiz dedikçe, gözümüzün nuru tek varlığımız dedikçe Elazığspor daha kötü durumlara düşüyor.
Eline mikrofonu alan, kendini kürsüde ve televizyon programında bulan hemen herkes çok güzel cümleler kurdukça, geçmişteki başarılara atıfta bulunan mutlu tablolar çizdikçe Elazığspor dibe dalıyor.
Bunu en yetkili ağız olan ve TFF 3. Lig 1. Grup'ta kısıtlı imkânlarla mücadelesine devam eden Elazığspor'un Başkanı Serkan Çayır dile getiriyor ve belki de son çağrılarını yapıyor.
Transfer tahtasının kapalı olması. Transfer yasağından dolayı uzun süredir kadrosuna takviye yapamayan ve bu sorunu ara transfer döneminde çözmek için girişimlerde bulunan Serkan Çayır başkanlığındaki yönetim kurulu, alacaklı dosyalardan indirim bekliyor. 53 dosyayla iletişimde olmalarına rağmen umutlarının azaldığını belirten Serkan Çayır, futbolcularla görüşmelerinin devam edeceğini bildirmiş.
Transfer tahtasının açılmasına engel 53 dosyanın olduğunu anımsatan Başkan Çayır, “İndirim talebimizi kabul edip Elazığspor'un yaşamasına izin veren isimler de var, ‘ben alacağımı faiziyle isterim' diyenler de var. Biz son ana kadar görüşmelerimizi devam ettireceğiz ama umutlarımız azaldı. Gelin el birliğiyle Elazığspor'u yaşatalım dedik ancak destek göremediğimiz çok isim oldu. Ben bir kez daha eski hocalarımıza, futbolcularımıza seslenmek istiyorum. İndirim bekliyoruz. Elazığspor yaşasın istiyorsanız bu iyiliği yapın. Tahta açılmasa dahi çocuklarımız çıkıp aslanlar gibi mücadele edecektir” diye konuşmuş.
Cümlelerin genel havası bir umutsuzluğu da yansıtıyor sanki. Çağrının sadece sporculara ve teknik adamlara yapılması da gösteriyor ki şehirden yana pek de ümit kalmamış. Şehrin kaynakları da tükendi işin doğrusu. Yöneticilerin, Elazığspor'a destek konusuna çok sıcak bakmamalarının da izah edilebilir ve makul görülebilir birçok nedeni var.
Bu aşamadan sonra yeni bir kulüple ve sıfırdan başlamak daha avantajlı olur görüşü her gün daha da ağırlık kazanıyor.
Tüm maddi yük ve ağırlıklarından kurtulmuş ve adında Elazığ olan bir takım, elbette köklü bir takımın devamı ve o ruhun temsilcisi olacaktır. 1967 ruhunu yaşatmak elbette güzel olurdu ama bu ruhun yeni isimle ve yeni bir takımda daha güçlü olarak da yaşatılması mümkün iken ve birçok il bu yöntemle başarılı olmuşken neden düşünülmesin ki?