Ulu Caminin Eğikliği Pisa Kulesini Geride Bıraktı
. Pisa kulesine göre daha eğri olan Ulu cami Harput'un en önemli simge yapısıdır. Pisa kulesinden daha fazla eğri olması Ulu caminin ulusal anlamda tanınmasını sağladı. Bu durum dolaylı olarak Harput'un daha çok tanınmasına ve Elâzığ'a gelen turist sayısının artmasına sebep oldu. Harput'un var olan tarihi zenginliğinin bu gibi tanıtımlarla insanlar tarafından daha çok duyulmasına ve tarihi cazibe merkezi haline gelmesini sağlıyor. Yapılan belirlemelere göre Ulu caminin minaresinin eğim açısı 3 ile 7 derece arasında değişiyor bu durumda Pisa kulesinden daha eğik olduğunu gösteriyor. Tarihi mekânlar açısından zengin bir alana sahip olan Harput her bir mekânının kendine özgü bir tarihi insanları adeta zamanda yolculuğa çıkarıyor. Ulu caminin de tarihi şu şekilde:
Harput'ta eski Cami'yi kebir mahdigeresinde 2000 m2'lik bir sahayı kaplayan “30 x 50 genişliğinde” ve duvar kalınlığı 2.5 m. olan Ulu cami 1156-1157 tarihinde Harputlu hükümdarı Fahrettin Karaaslan tarafından yaptırılmıştır. Bazı kaynaklar caminin yapılış tarihini farklı olarak vermektedirler. Anadolu'daki en eski Türk camilerinden biri olan Ulu cami 1899, 1905, 1996 yıllarında tamirat görmüştür. Halen daha ibadete açık olan caminin içerisi: iç avlu, son cemaat yeri ve iç cami olmak üzere üç kısımdan meydana gelmiştir. Dikdörtgen planlı, duvarları moloz taştan kubbe kemerler ve minare tuğladan yapılmıştır. İki kapısı olan ulu caminin cami minaresi bugün dahi eğri bir şeklide durmaktadır. Kimilerine göre kalın gövdeli ve gittikçe daralarak inşa edilen bu minarenin bilinçli bir şekilde eğri yapıldığını büyük çoğunlukla da bir deprem sonrası minarenin eğrildiği ifade edilmektedir. Caminin giriş kapısı üzerinde bir kitabesi ile duvarından beyaz mermer levha üzerinden küfüden nesih yazıya geçişin bir örneği olarak kabul edilen vergi kitabesi bulunmaktadır.
Harput'ta eski Cami'yi kebir mahdigeresinde 2000 m2'lik bir sahayı kaplayan “30 x 50 genişliğinde” ve duvar kalınlığı 2.5 m. olan Ulu cami 1156-1157 tarihinde Harputlu hükümdarı Fahrettin Karaaslan tarafından yaptırılmıştır. Bazı kaynaklar caminin yapılış tarihini farklı olarak vermektedirler. Anadolu'daki en eski Türk camilerinden biri olan Ulu cami 1899, 1905, 1996 yıllarında tamirat görmüştür. Halen daha ibadete açık olan caminin içerisi: iç avlu, son cemaat yeri ve iç cami olmak üzere üç kısımdan meydana gelmiştir. Dikdörtgen planlı, duvarları moloz taştan kubbe kemerler ve minare tuğladan yapılmıştır. İki kapısı olan ulu caminin cami minaresi bugün dahi eğri bir şeklide durmaktadır. Kimilerine göre kalın gövdeli ve gittikçe daralarak inşa edilen bu minarenin bilinçli bir şekilde eğri yapıldığını büyük çoğunlukla da bir deprem sonrası minarenin eğrildiği ifade edilmektedir. Caminin giriş kapısı üzerinde bir kitabesi ile duvarından beyaz mermer levha üzerinden küfüden nesih yazıya geçişin bir örneği olarak kabul edilen vergi kitabesi bulunmaktadır.