Ülkücü Heyecan ve Milli Görüş
12 Eylül, ardından yaşanan 28 Şubat sonrası her görüşe mensup gençlik hareketlerinde bir çözülme, bir heyecansızlık ve tükenmişlik emaresi görülüyordu.
Fikir çile ve sancısı çekmeyen, kendi mesleğinde en iyi olmak yanında ülkesine fayda ve katkı sunma aşkıyla yanıp tutuşan idealist genç sayımız, ne yazık ki tükenme aşamasına geldi.
15 Temmuz kalkışmasından sonra ailelerin çocuklarını fikri ve İslami değerleri önde tutan vakıf ve derneklere göndermek istememesi de bu süreci hızlandırmış görülüyor.
Bu olumsuz tablodan en az etkilenen gençlik hareketi ise Ülkücüler olarak görülüyor. Ülkücü hareketin irili ufaklı hemen tüm programları oldukça kalabalık ve coşkulu geçiyor.
Bunun son örneğini de Ülkü Ocakları Elazığ İl Başkanlığı tarafından Ali Kınık, Atilla Yılmaz ve Kaya Kuzucu'nun katılımları ile “Ülkü Işığında, Turan Yolunda Kızılelma Gençlik Şöleni"nde gördük.
Salon tıklım tıklım, coşku yüksek, idealizm dorukta. Ve gencinden yaşlısına, her kesimden MHP ve Ülkücülük davasına gönül vermiş insanlar orada.
Kimse, ‘nasıl olsa kalabalık olur ben gitmesem de olur' dememiş. ‘ben yoksam bir eksiğiz' anlayışı ile davanın tüm çilekeşleri, taş medreselileri ve genç neferleri salona koşmuş.
Bu konuda en duyarsız kesim ise Milli Görüş camiası gibi gözüküyor. Bu tespiti Ak Partiyi de içine katarak söylüyoruz.
Siyasette bugün Ak Parti, Saadet, Yeniden Refah, Deva, Gelecek Partisi gibi birçok siyasi oluşumda hizmet eden her bir kişinin üzerinde emeği olan merhum Prof. Dr. Erbakan'ın vefat yıldönümü ile ilgili program yapılıyor. Vefanın adı olan AGD tarafından yapılan programa katılım ne yazık ki çok az. Salonun görüntüsünü görünce içimiz burkuldu.
Söz konusu Erbakan olunca, tümünün onun paltosunun altından çıkan bugünün siyasetçilerinin ve milli görüşten neşet eden tüm partililerin tüm farklı siyasi parti kimliklerini bir kenara bırakıp bu programa koşmaları gerekirdi.
Zira Erbakan hoca, insanları sadece siyaset yoluyla hayal bile edemeyecekleri makamlara getirmekle kalmadı, onların ahiretlerini de kurtaracak reçeteleri sundu.
Hiçbir konuda anlaşamıyorsunuz bari Erbakan Hoca'nın vefat yıldönümünde bir araya gelin. Bilin ki yarın bir cenazeniz ya da düğününüz olsa yanınızda yine bu kardeşlerinizi göreceksiniz. O çok güvendiğiniz ittifaklar değil, Erbakan hoca size izzet ve ikbal kazandırdı.
Ne diyordu bir Gönül Dağı repliği: “Körlük, nankörlükten daha iyidir”