'TÜRKİYE KONGRESİ' TOPLANMALI!
Erol KARA/Son üç gündür ülke bomba sesleri, çatışma sesleri, infaz edilen polis haberleri ile çalkalanıyor
Erol KARA/Son üç gündür ülke bomba sesleri, çatışma sesleri, infaz edilen polis haberleri ile çalkalanıyor. Yarının ne getireceği ya da nasıl bir felaketle karşı karşıya kalacağımızı bilemiyoruz. Seçim süreciyle birlikte göreve başlayan küresel güçler, toplum mühendisliğini yine konuşturarak tam da hükümet kurma arefesinde ülkeyi kan gölüne çevirmeye başladılar.
HERKESE GÖRE SUÇLU 'KARŞI TARAF'
Ülkemizi yasa boğan olayların değerlendirildiği yazı, yorum ve haberlere baktığımızda ise herkes suçu karşı görüşte, karşı partide ve karşı tarafta aramanın derdinde. Işıd yaptı, yok PKK'nın haberi vardı, Yok Suriye politikasının zafiyeti oldu, yok teröre destek verildi.Elbette bir eylem varsa buna sebep teşkil eden etkenler ve bunu oluşturan aktörler vardır. Elbette suçlanacak ve hesabı sorulacak kişi ve kurumlar vardır. Ancak bu olay ülkenin bütününe yönelik, partilere, halka, huzura, ekonomiye, turizme, üretime, önemli proje ve yatırımlara yönelik bir eylemdir.
'BÜYÜK TÜRKİYE' KONGRESİ TOPLANMALI
Milletlerin hayatlarında önemli olaylar yaşandığında ulusal bir kongre toplanması gereği oluşur. Sivas, Erzurum kongreleri buna en uygun örnektir. Vatanın selameti değilse de huzur ve güveni tehlikededir. Bu açıdan hiçbir siyasi ayrım, görüş farklılığı, mezhep ve meşrep farkı gözetilmeksizin, amacı ülkenin huzuru ve barış içinde kalkınmasını isteyen taraflarla yapılacak bu kongre toplumsal bir mutabakatı da beraberinde getirecektir.
ABDULLAH GÜL FORMÜLÜ
Yapılacak benzer bir çalışmanın daha etkili ve tüm tabanlara yayılması için herkesin kabul göreceği bir isimle yürütülmesinde fayda olacaktır. Olaylara daha sağduyulu bakan, tarafsızlığından emin olunan, farklı kesimlerle de empatik diyaloglar kurabilen bir isim önderliğinde toplanacak kongrenin eski Cumhurbaşkanı Abdulah Gül önderliğinde olması amaca ulaşılmasında oldukça faydalı olacaktır. Abdullah Gül ile birlikte Dengir Mir Mehmet Fırat, Deniz Baykal, Ekmelettin İhsanoğlu, Sırrı Süreyya Önder, gazeteciler, toplumda geniş yankı bulan STK'lar, Sendikalar ve her siyasi partiye mensup şahsiyetlerin katılımı sağlanabilir.
TEK ÖNCELİK 'TÜRKİYE'
Yapılacak kongrenin tek gündem maddesi Türkiye olmalıdır. Gelişmiş, kalkınmış, halkı müreffeh Türkiye'yi kimler istiyorsa, farklılıkları ayrışma ve kamplaştırma sebebi değil zenginlik olarak kim görüyorsa bu kongreye davet edilmelidir. Kongreden çıkacak muhtemel sonuç da şu olmalıdır:
Bizler yüzyıllarca insanlığa barış, huzur ve refah götürmüş bir medeniyetin temsilcileriyiz. Elbette farklı kimliklerden, farklı kültürlerden beslenmekteyiz. Ancak tüm bu farklılıklarımız bizlerin kalkınmış ve refah içinde olan bir ülkede kardeşçe yaşamamıza engel değildir. Bizim farklılıklarımızdan düşmanlık, kin ve nefret üreten ve bunu bize pazarlayıp birbirimizi kırdırmayı başaran güçlerin artık tuzağına düşmemeliyiz. Türkiye eğer iyi ve akıllıca kullanılabilir ise tüm imknları ve kaynakları ile süper bir ülke olabilir. Yeter ki kendi gücümüzün farkında olalım ve bu gücü birbirimizi öldürmeye değil yüceltmeye çalışalım. Yeter artık oyuna geldiğimiz ve yeter artık zenginlikler içinde fakir yaşadığımız. Hepimizin tek hedefi var o da herkesin mutlu ve zengin yaşadığı bir Türkiye'dir. İşte bu hedefe ulaşmanın ilk yolu da oyuna gelmemek ve birbirimizi sevmektir.
HERKESE GÖRE SUÇLU 'KARŞI TARAF'
Ülkemizi yasa boğan olayların değerlendirildiği yazı, yorum ve haberlere baktığımızda ise herkes suçu karşı görüşte, karşı partide ve karşı tarafta aramanın derdinde. Işıd yaptı, yok PKK'nın haberi vardı, Yok Suriye politikasının zafiyeti oldu, yok teröre destek verildi.Elbette bir eylem varsa buna sebep teşkil eden etkenler ve bunu oluşturan aktörler vardır. Elbette suçlanacak ve hesabı sorulacak kişi ve kurumlar vardır. Ancak bu olay ülkenin bütününe yönelik, partilere, halka, huzura, ekonomiye, turizme, üretime, önemli proje ve yatırımlara yönelik bir eylemdir.
'BÜYÜK TÜRKİYE' KONGRESİ TOPLANMALI
Milletlerin hayatlarında önemli olaylar yaşandığında ulusal bir kongre toplanması gereği oluşur. Sivas, Erzurum kongreleri buna en uygun örnektir. Vatanın selameti değilse de huzur ve güveni tehlikededir. Bu açıdan hiçbir siyasi ayrım, görüş farklılığı, mezhep ve meşrep farkı gözetilmeksizin, amacı ülkenin huzuru ve barış içinde kalkınmasını isteyen taraflarla yapılacak bu kongre toplumsal bir mutabakatı da beraberinde getirecektir.
ABDULLAH GÜL FORMÜLÜ
Yapılacak benzer bir çalışmanın daha etkili ve tüm tabanlara yayılması için herkesin kabul göreceği bir isimle yürütülmesinde fayda olacaktır. Olaylara daha sağduyulu bakan, tarafsızlığından emin olunan, farklı kesimlerle de empatik diyaloglar kurabilen bir isim önderliğinde toplanacak kongrenin eski Cumhurbaşkanı Abdulah Gül önderliğinde olması amaca ulaşılmasında oldukça faydalı olacaktır. Abdullah Gül ile birlikte Dengir Mir Mehmet Fırat, Deniz Baykal, Ekmelettin İhsanoğlu, Sırrı Süreyya Önder, gazeteciler, toplumda geniş yankı bulan STK'lar, Sendikalar ve her siyasi partiye mensup şahsiyetlerin katılımı sağlanabilir.
TEK ÖNCELİK 'TÜRKİYE'
Yapılacak kongrenin tek gündem maddesi Türkiye olmalıdır. Gelişmiş, kalkınmış, halkı müreffeh Türkiye'yi kimler istiyorsa, farklılıkları ayrışma ve kamplaştırma sebebi değil zenginlik olarak kim görüyorsa bu kongreye davet edilmelidir. Kongreden çıkacak muhtemel sonuç da şu olmalıdır:
Bizler yüzyıllarca insanlığa barış, huzur ve refah götürmüş bir medeniyetin temsilcileriyiz. Elbette farklı kimliklerden, farklı kültürlerden beslenmekteyiz. Ancak tüm bu farklılıklarımız bizlerin kalkınmış ve refah içinde olan bir ülkede kardeşçe yaşamamıza engel değildir. Bizim farklılıklarımızdan düşmanlık, kin ve nefret üreten ve bunu bize pazarlayıp birbirimizi kırdırmayı başaran güçlerin artık tuzağına düşmemeliyiz. Türkiye eğer iyi ve akıllıca kullanılabilir ise tüm imknları ve kaynakları ile süper bir ülke olabilir. Yeter ki kendi gücümüzün farkında olalım ve bu gücü birbirimizi öldürmeye değil yüceltmeye çalışalım. Yeter artık oyuna geldiğimiz ve yeter artık zenginlikler içinde fakir yaşadığımız. Hepimizin tek hedefi var o da herkesin mutlu ve zengin yaşadığı bir Türkiye'dir. İşte bu hedefe ulaşmanın ilk yolu da oyuna gelmemek ve birbirimizi sevmektir.