Türkiye'de İlk, Elazığ'da Tek!
Elazığ'da 16 yıldır faaliyetlerini yürüten bir dernek konseptiyle Türkiye'de bir ilki gerçekleştiriyor.
Türkiye'de 7 farklı ilde olup bir tanesi de Elazığ'da olan Şizofreni Yardımlaşma Derneği kitap kafe konseptiyle Türkiye'de ilk olmanın gururunu yaşıyor.
9 yıldır başkanlığını yürüten Çiçek Tutuş derneğin çalışmaları hakkında gazetemize açıklamalarda bulundu. Tutuş “Elazığ Şizofreni Yardımlaşma Derneği 2007 yılında kuruldu. 2014 yılından beri derneğin başkanlığını yürütüyorum. 9 yıldır sürekli projeler üreterek farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Engelsiz yaşam merkezi, engelsiz gençlik politikaları, Elazığ kültürhane kitap kafeye iki dönem proje desteği aldık. Türkiye ve Avrupa'da zihinsel engelli çocuklar adı altında Portekiz ortaklı yine Avrupa Birliği projesini yürüttük. Bunların dışında sosyal faaliyet alanımız olan kitap kafemizde söyleşiler düzenleyip toplantılar yapıyoruz. Kitap atölyelerinin yanı sıra ruh sağlığı ile ilgili bilgilendirme çalışmaları yapıyoruz. Avrupa engelli gençlik politikaları projesini Türkiye adına bizim derneğimiz temsil etti. Bu da derneğimiz için bir gururdur. Bu derneğimizin Avrupa'da kriterinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Maliyeti 300 bin euroya varan bir projeler yürüttük. Elazığ'ın adını ulusal ve uluslararası duyurmuş olduk. Engelli dernekleri arasında derneğimizin daha ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Yeni projelerimiz var. Gerekli başvuruları yaptık. Onların kabul görmesi biraz uzun sürüyor. Bunlar dışında asla yardım toplama faaliyetlerine girmiyoruz. Projelerimiz onaylanana kadar kendi imkanlarımızla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Projelerimizi Elazığ Valiliği ve Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ile paydaş bir şekilde % 50 yüzde 50 yapıyoruz” dedi.
GÖNÜLLÜLERİMİZ İLE FAALİYETLERİMİZİ YÜRÜTÜYORUZ
Tutuş “Hastalarımızı üye yapamıyoruz. Hasta aileleri, engelli çocukların aileleri ve gönüllüler ile çalışmalarımızı yürütüyoruz. STK'ların temel problemi Elazığ'da bütün işlerin başkan tarafından yürütülmesi istenir. Yönetim kurulu üyelerini bile bazen davet etmezseniz etkinliğinize katılmayabiliyor. Bir de bizim şizofreni derneği olunca aileler hastalığı kabul etmiyor bir de gelip dernekte gözüküp hastası olduğunun görünmesinden çekiniyorlar. Bizim derneğimize daha çok gönüllüler geliyor” diye konuştu.
EĞİTİMLERİMİZ DEVAM EDİYOR
Eğitim çalışmalarına devam ettiklerini kaydeden Tutuş “ Ruh sağlığı ile söyleyişiler yapıyoruz. Öncelikli olarak ruh sağlığı konusu belirliyoruz. Daha sonra o konuda uzman bir konuğumuz oluyor. Önce sunum yapıyor daha sonra merak edilenleri cevaplıyor. Geçen hafta örneğin psikiyatrist gelmişti. İster istemez bir merak uyandırıyor. Çevresinde ya da ailesindeki bir kişinin sorununu dile getiremiyordur. Burada hocayla karşılıklı olarak sohbet etme imkanı buluyor.
Toplumdaki Etiketleme Bizi Çok Rahatsız Ediyor
Beden sağlığına farklı ruh sağlığına insanların farklı baktıklarına dikkat çeken Tutuş “ oysa onlar bir bütündür. Beden sağlığına normal bakıyoruz ama ruhsal sıkıntılara ne hikmetse bir türlü alışamadık. Ruh sağlığı konusunda profesyonel destek almak yerine saçma sapan düşüncelere kapılıp örneğin içine cin kaçmıştır, ruh kaçmıştır gibi üfürükçü diye tabir edilen kişilere gidip sömürülüyorlar. Ya da türbeleri gezdiriyorlar. Gözle görünür bir hastalık olmayınca ruhsal problemler çok sıkıntılı olabiliyor. İnsanlar bunu söylerken bile utanıyor. Halbuki utanılacak bir şey yok. O da bir sağlık problemidir. İnsanlara bunu anlatmaya çalışıyoruz. Şizofreni deyince şiddet meyilli insanları öldürmeye müsait tehditmiş gibi görüyorlar. Halbuki bu hastalıkların tedavileri, ilaçları var. Özellikle Elazığ'da bu konuda ruh sağlığı ve üniversite hastanesinin yanı sıra özel sektörde de çok iyi doktorlarımız var. Bunun için öncelikle hasta ve yakınlarının bunu kabul etmesi gerekiyor. Biz en çok bunda sıkıntı yaşıyoruz. Toplumdaki etiketleme bizi çok rahatsız ediyor” diye kaydetti.