Türk gibi başladık Türk gibi bitirdik!
Beklenenden fazla kar yağmasına rağmen Hazarbaba Kayak Merkezi'nin turizme kazandırılması fırsatı bu yıl da kaçırıldı. Hafta sonları merkezi canlı tutacak adımlar atma yerine iki etkinlik yapıp tesisi turizme kazandırdıklarını sanan yetkililerin bu tesise yeteri kadar eğilmeyip sezonu kapatmaya çalışmaları 'Türk gibi başladık, Türk gibi bitirdik' yorumlarına sebep oldu.
İlimiz, zengin turizm potansiyel ve zenginliklere sahip olmasına ve bu değerleri ortaya çıkarıp tanıtma yönünde bir gayret ortaya koymasına rağmen bunu sürekli ve sürdürülebilir hale getiremediği için gerçek hedefe ulaşılamıyor.
İlimiz; tarihi, coğrafi ve turistik birçok zenginliklere sahip, medeniyetlerin ve uygarlıkların resmigeçit yaptığı bir açık hava müzesi olma konumuyla birlikte, Hazar gölü, Hazar Baba Kayak Merkezi, Saklıkapı ile Karaleylek kanyonları, Keban Barajı, Golan kaplıcaları gibi birçok saklı güzelliği bağrında barındıran bir il olmasına rağmen bu zenginlikleri değerlendirme konusunda başarı ortaya koyamıyor.
ELAZIĞ, PROJE MEZARLIĞINA DÖNDÜ
Geçmişsen bugüne ilimize gelen tüm valiler, bu zenginlikleri turizme kazandırma ile ilgili çok sayıda proje yapmasına rağmen bunların birçoğu hayata geçemedi.
Bir valinin turizmin geliştirilmesi adına yaptığı proje, vali değişikliği ile yeni valinin sahiplenmediği ve hatta rafa kaldırdığı bir sarmal ve fasit daireyi yaşayan Elazığ, bu anlamda turizm konusunda bir proje mezarlığına döndü.
KANYONLARI BULDUK, REZİL OLDUK
İlimizi turizm açısından proje mezarlığına dönmesine en somut ve en yakın örnek, Saklıkapı ile Karaleylek kanyonları oldu.
Dönemin Valisi Çetin Oktay Kaldırım tarafından keşfedilen ve tüm dünyaya tanıtılan kanyonlar için İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü de kendi üzerine düşeni yapmış ve büyük bedeller ödeyerek kısa tanıtım videoları hazırlatmıştı.
Bu görüntülerin sosyal medya ve yerel televizyonlarda yayınlamasıyla birlikte özellikle tabiat tutkunları olan yerli turistlerin ilgisini çekti. Kanyonları görmek için gelen turistlerin otobüsü, yol olmadığı için kanyonlara ulaşamadı.
Gelen turistlerin kanyonları görmeden dönmelerine gönlü razı olmayan bölge halkı, işinden gücünden fedakârlık ederek traktör römorkunda misafirleri kanyon bölgesine götürdü ancak bu davranışından dolayı resmi yetkililer tarafından ceza yazıldı.
Bu ayıbı örtmeye çalışan dönemin Valisi Erkaya Yırık ise, Valilik Basın Müdürlüğüne talimatla bir haber yaptırarak söz konusu görüntülerin çekildiği alanın Baskil sınırları içinde değil, Malatya Arguvan ilçesi sınırları içinde olduğunu açıklamıştı.
Ancak ceza makbuzunda, olayın geçtiği yer olarak Baskil Akuşağı köyü ibaresinin yazılması, valilik açıklamasını yalanlamıştı.
HAZARBABA'DA TÜRK GİBİ BAŞLADIK TÜRK GİBİ BİTİRDİK
Şehrin yönetim kademesinde yaşanan ve her gelen yöneticiye göre değişen öncelikler, ilimizin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Hazarbaba Kayak Merkezi'n de de kendini gösterdi.
Geçmiş yıllarda kar yağışı olmaması gerekçesi ile hizmete geçemeyen kayak merkezi, bu yıl fazlasıyla yağan kara rağmen yeterince değerlendirilemedi.
ETKİNLİK YAP SONRA UNUT
Hazarbaba Kayak Merkezi'nin başta ilimiz ve komşu şehirlerimizin hizmetine sunmak ve bunu sürdürülebilir hale getirmek amacıyla herhangi bir proje ortaya koyamayan yöneticiler, birçok aksaklıkların da yaşandığı bir-iki etkinlik yaparak sorumluluklarını yerine getirmenin rahatlığını yaşadılar.
Elazığlı olduğu halde kayak merkezini görmeyen her yaştan on binlerce hemşerimiz olduğu halde, bu merkezi tanıtmak amacıyla sürekli bir program uygulamayan yöneticiler, böylesi bir tabiat harikasını kaderiyle baş başa bırakmaya devam ediyorlar.
BİR EYLEM PLANI DAHİ YOK
Hazarbaba Kayak Merkezine yönelik Fırat Üniversitesinin yaptığı organizasyon dışında diğer kamu kurumlarının da etkinlik düzenleyebileceğine dikkat çeken vatandaşlar, tesisi işletmekle görevli Elazığ Valiliği ve İl Özel İdaresi'nin basit düzenlemeler ve adımlarla tesisi, özellikle hafta sonu ağırlıklı olarak sezon sonuna kadar canlı tutabileceklerini dile getiriyorlar.
KAMU ARAÇLARI GÖREVLENDİRİLMELİ
Hazarbaba kayak merkezini görmek istediği halde, gerek yolun durumu gerekse ekonomik şartlar sebebiyle kendi aracıyla gitmek istemeyen hemşerilerimiz için kamu kurumlarına ait midibüs ve minibüslerin belirli bir periyotlarla hafta sonu saat başı karşılıklı ücretsiz seferler yapabileceğini dikkat çeken vatandaşlar, kamuya ait yüzlerce aracın hafta sonu boş olduğunu, araçlara bir şoför görevlendirilmesiyle halkın Hazarbaba kayak merkezine ücretsiz taşınabileceğini ifade ediyorlar.
Tesisin işletilmesi ve tanıtılmasıyla görevlendirilen ilgili birimin, Elazığ Valiliği, İl Özel İdaresi, Milli Eğitim Müdürlüğü, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü gibi kamu kurumları bünyesindeki araçları, belirlenen bir nöbet çizelgesi ile halkın ücretsiz olarak taşınması ile Hazarbaba Kayak Merkezi'ne götürülüp getirmenin çok büyük bir yük getirmeyeceğini ifade eden vatandaşlar, bu konuya çözüm odaklı bakılmadığını ifade ediyorlar.
İKRAM DEĞİL SATIŞ YAPILSIN
Hazarbaba Kayak Merkezi'nde bulunan sosyal tesisleri daha da geliştirilmesi, gerekirse birkaç prefabrik yapı ve konteynerlerle zenginleştirip, çay ocağı, kafe, sucuk-ekmek büfesi, kayak malzemeleri kiralama ve satış birimi gibi ünitelerin kurulabileceğini ve buradan halka satış yapılabileceğini dile getiren vatandaşlar, bu faaliyetlerle valiliğin bu hizmetler için harcadığı miktarın bir kısmını ticari olarak kazanabileceğini dile getiriyorlar.
TÜRK GİBİ BAŞLAYIP TÜRK GİBİ BİTİRİYORUZ
Elazığ olarak birçok konuda olduğu gibi özellikle turizm konusundaki projelerimizi; “Türk gibi başla, Alman gibi bitir” sözünü haklı çıkartacak bir yaklaşımla ziyan ettiğimize dikkat çeken uzmanlar, heyecanla başladığımız ama plan, proje ve basamaklarını düşünmeden yaptığımız hiçbir çalışmanın başarıya ulaşmadığını ve sonuç elde edilmediğini ifade ediyorlar.
Türk gibi başlamanın; heyecan, girişimcilik, tez canlılık, enine boyuna düşünmeden konuya girme, donanım, içi boş özgüven, itaat, hırs, samimiyet, dost ve daha pek çok özelliği içinde barındırdığını dile getiren uzmanlar, bu süreçleri; çalışkanlık, disiplin, kuralcılık, kalite, azim, yenilik, istikrar, özen, hayal, mesafe, işine odaklanma, rekabet, kafa yorma ve sektöründe lider olmayı önceleyen Alman mantığı ile sonuçlandıramadığımız için tüm projelerin fiyasko ile sonuçlandığını ifade ediyorlar.
DERT EDİNEN YOK…
İlimizde herhangi bir konuda İl Valisi tarafından yapılan resmi toplantının ardından; alınan kararlar, yapılması gerekenler ve bunun için konulan süre ve süreci takip eden bir denetim ve otokontrol sisteminin olmaması sebebiyle geçmişten bugüne herhangi bir ilerleme kat edilmediğine dikkat çeken uzmanlar, şehrin; her vali gelince değişen ve güncellenen öncelikleri yerine ince elenip sık dokunarak oluşturulmuş bir kırmızı kitabının olması, her gelen valinin de bu hedeflere ulaşmak amacıyla çalışmaları aksatmadan sürdüreceği hedefi, amacı belli istikrarlı bir yönetim anlayışa ihtiyacı olduğunu ifade ediyorlar.
STK VE BASINA DA GÖREV DÜŞÜYOR
İlimizin öncelikli projelerinin hayata geçirilmesi ve bunların takip edilmesi konusunda STK ve medya kuruluşlarına da büyük roller düştüğüne dikkat çeken vatandaşlar, bu iki yapının sivillerinden aldıkları güç ve yetkiyle şehrin sorunlarına duyarlılık göstermesi gerektiğini ifade ediyorlar.
BÜROKRATLAR GEVŞİYOR
Her gelen vali ile değişen şehrin öncelikleri ve projeleri konusunda il bürokratlarının da hedeflerinde bir sapma ve gevşeme yaşandığını, Sivrice'de yapımına başlanan macera parkı ve zepline örneğinde olduğu gibi, aynı görevde olmasına ve aynı projeye başlamasına rağmen, değişen vali ile birlikte başlattıkları projeleri, yeni valinin, eski valinin projelerine soğuk bakması sebebiyle sahiplenmeyip ilgilenmemesinin kamu zararının oluşmasına sebep olduğunu ifade eden uzmanlar, değişmeyen öncelikler tespit edildiği takdirde bu tür aksaklıkların da ortadan kalkacağını ifade ediyorlar.