TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜMÜZ TEHDİT ALTINDA
Gülşah ALTAŞ / Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Elazığ İl Başkanı Oğuzhan Demir, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) gerçekleştirilen bağımsızlık referandumuyla ilgili yaptığı açıklamada, 'Bu gidişatın sonu Türkiye'nin toprak bütünlüğüne zarar verecek bir süreçtir' dedi.
Kuzey Irak'ta, Türkiye ile İran'ın, merkezi Bağdat yönetiminin ve uluslararası camianın karşı çıkmasına rağmen bağımsızlık referandumu için sandıklar kuruldu ve referandum gerçekleştirildi. MHP Elazığ İl Başkanı Oğuzhan Demir, coğrafyanın tarihsel sürecini değerlendirerek, bugün gelinen nokta itibariyle sınır ötesi operasyonun elzem olduğunu söyledi. Dünyanın en kaliteli petrolünün Musul'da bulunduğunu ve tarihte bu toprakların Türkiye'ye verilmemesi için suni isyanlar yapıldığını belirten Demir, 'Şeyh Said isyanı sonrasında Musul ve Kerkük'e müdahale şansımız elimizden alındı. Kerkük, Musul, Süleymaniye ve Erbil'de görev yapan Türk askerleri geri çekilip, isyanı bastırmak üzere hareket etmişlerdir. Sonraki süreçte de Kerkük ve Musul'un da dahil edildiği Irak'a dahil edilmiştir' dedi.
1926 Ankara Antlaşması gereğince, Irak'taki haritanın değişebileceği bir durum olursa Türkiye'nin 75 Km sınır ötesine kadar müdahale hakkına sahip olduğunu hatırlatan Demir, aynı anlaşmaya göre Misak-ı Milli sınırlarının tekrar gündeme alınıp Misak-ı Milli sınırındaki toprakları tekrar toprak bütünlüğümüze dahil edebileceğimizi ifade etti.
Demir, Türkiye, Irak Merkezi Hükümeti ve İran'ın bu referanduma karşı çıktığını ancak buna rağmen gerçekleştirildiğini belirterek, 'Bu bizim iç güvenliğimizi tehdit edecek bir referandum. İsrail'in desteğiyle Kuzey Irak'ta kurulacak bir Kürt devleti, Büyük İsrail Devleti'nin kurulmasının bir alt yapısıdır. Öncelikle Kürt ve Ermeni devletleri kurulacak sonrasında da asıl bu plan programı yapan İsrail sahneye çıkacak. Aslında İsrail, Amerika ve İngiltere bu referandumun destekçisi değil bizzat sahibidir. Bunların kuklası da Barzani'dir. Mesud Barzani 90'lı yıllarda küçük bir aşiret lideriyken bugün kendini bir devlet başkanı görme ve Türkiye'ye kafa tutma gafletine düşmüştür. Maalesef bunda Ak Parti hükümetinin de payı var. Yakın tarihte onu bir devlet başkan gibi karşılarsan, kongrene davet ettirip Kürtçe konuşmasına müsaade edersen, bu yıl ki davette Kürdistan bayrağını bir devlet bayrağı gibi muhatap kabul edersen adam da kendini devlet başkanı zanneder. Ama bugün artık eleştiri zamanı değil. Çünkü Allah korusun bu gidişatın sonu Türkiye'nin toprak bütünlüğüne zarar verecek bir süreçtir' diye konuştu.
SINIR ÖTESİ OPERASYON YAPILMALI
Sınıra dayanan bir tehdide zamanında müdahale edilmezse bu tehdidin sınır içine sirayet edeceğini kaydeden Demir sözlerine şöyle sürdürdü: 'Bizim yapmamız gereken sınırdan içeri girip Fırat Kalkanı Harekatı'nda olduğu gibi 20-30 Km güvenliğimizi sağlamak. Bu güvenlik koridorunu oluşturmazsak tehlike eninde sonunda topraklarımıza sıçrayacak. Doğu ve Güneydoğu'da bir ayaklanma meydana getirip iç savaşı tetiklemek istiyorlar. Bunu daha önce kaç kez denediler ancak Kürt kardeşlerimiz bu oyuna gelmedi. Bin yıldır beraber yaşadığımız Kürt kardeşlerimizin farklı bir hayale kapılmasına da gerek yok zaten. Türkiye Cumhuriyeti Kürt'ün, Türk'ün, Laz'ın, Çerkez'in hepsinin ortak devleti.'
BUGÜN ÖNLEM ALINMAZSA YARIN HERŞEY İÇİN GEÇ KALINIR
MHP İl Başkanı Demir, Kürdistan Devleti'nin kurulması halinde İran, Türkiye ve Suriye'den toprak talebi olacağına dikkat çekti. Suriye'nin toprak bütünlüğünün zaten zarar gördüğünü ifade eden Demir, 'Uygulamada zaten bir Kürdistan var. Irak'tan giden ve Suriye'deki Türklerin YPG/PYD adı altında yönettikleri bir bölge mevcut. Bunlar birleştirilecek ve geriye İran ile Türkiye kalacak. Bu da Güneydoğu'daki birçok ilimizin tehdit altında olacağı, güvenlik sorunu yaşanacağı ve iç savaş çıkacağı anlamına geliyor. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti her ne olursa olsun müdahale etmeli. Bugün gerekli önlemleri almazsak yarın hiçbir şeyin bir anlamı kalmaz. Kendi toprağımızı müdafaa etmek için kendi vatandaşımızla savaşacak duruma geliriz. Zaten istedikleri de tam olarak bu' dedi.
ÜLKÜCÜLER OPERASYONA GÖNÜLLÜKATILIR
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, müdahale söz konusu olursa tüm ülkücülerin bunun içinde yer alacağı söyleminin tamamen arkasında olduklarını belirten Demir, 'Irak Operasyonu gerçekleştirildiği takdirde tüm ülkücü camiası olarak gönüllü katılırız' dedi.
Demir ayrıca bu referandumun o bölgedeki yaklaşım 1 milyon Türkmen nüfusunu, ırkdaşımızı ilgilendiren bir konu olduğunu da ifade ederek, 'Türkiye Cumhuriyeti kendi kandaşlarının güvenliği için bile olsa oraya müdahale etmek zorunda. Müdahale olmasa bile o coğrafyadaki ırkdaşlarımızın güvenliği için inşallah Türkiye Cumhuriyeti hükümeti bir an önce somut adımları atar' diye konuştu.
1926 Ankara Antlaşması gereğince, Irak'taki haritanın değişebileceği bir durum olursa Türkiye'nin 75 Km sınır ötesine kadar müdahale hakkına sahip olduğunu hatırlatan Demir, aynı anlaşmaya göre Misak-ı Milli sınırlarının tekrar gündeme alınıp Misak-ı Milli sınırındaki toprakları tekrar toprak bütünlüğümüze dahil edebileceğimizi ifade etti.
Demir, Türkiye, Irak Merkezi Hükümeti ve İran'ın bu referanduma karşı çıktığını ancak buna rağmen gerçekleştirildiğini belirterek, 'Bu bizim iç güvenliğimizi tehdit edecek bir referandum. İsrail'in desteğiyle Kuzey Irak'ta kurulacak bir Kürt devleti, Büyük İsrail Devleti'nin kurulmasının bir alt yapısıdır. Öncelikle Kürt ve Ermeni devletleri kurulacak sonrasında da asıl bu plan programı yapan İsrail sahneye çıkacak. Aslında İsrail, Amerika ve İngiltere bu referandumun destekçisi değil bizzat sahibidir. Bunların kuklası da Barzani'dir. Mesud Barzani 90'lı yıllarda küçük bir aşiret lideriyken bugün kendini bir devlet başkanı görme ve Türkiye'ye kafa tutma gafletine düşmüştür. Maalesef bunda Ak Parti hükümetinin de payı var. Yakın tarihte onu bir devlet başkan gibi karşılarsan, kongrene davet ettirip Kürtçe konuşmasına müsaade edersen, bu yıl ki davette Kürdistan bayrağını bir devlet bayrağı gibi muhatap kabul edersen adam da kendini devlet başkanı zanneder. Ama bugün artık eleştiri zamanı değil. Çünkü Allah korusun bu gidişatın sonu Türkiye'nin toprak bütünlüğüne zarar verecek bir süreçtir' diye konuştu.
SINIR ÖTESİ OPERASYON YAPILMALI
Sınıra dayanan bir tehdide zamanında müdahale edilmezse bu tehdidin sınır içine sirayet edeceğini kaydeden Demir sözlerine şöyle sürdürdü: 'Bizim yapmamız gereken sınırdan içeri girip Fırat Kalkanı Harekatı'nda olduğu gibi 20-30 Km güvenliğimizi sağlamak. Bu güvenlik koridorunu oluşturmazsak tehlike eninde sonunda topraklarımıza sıçrayacak. Doğu ve Güneydoğu'da bir ayaklanma meydana getirip iç savaşı tetiklemek istiyorlar. Bunu daha önce kaç kez denediler ancak Kürt kardeşlerimiz bu oyuna gelmedi. Bin yıldır beraber yaşadığımız Kürt kardeşlerimizin farklı bir hayale kapılmasına da gerek yok zaten. Türkiye Cumhuriyeti Kürt'ün, Türk'ün, Laz'ın, Çerkez'in hepsinin ortak devleti.'
BUGÜN ÖNLEM ALINMAZSA YARIN HERŞEY İÇİN GEÇ KALINIR
MHP İl Başkanı Demir, Kürdistan Devleti'nin kurulması halinde İran, Türkiye ve Suriye'den toprak talebi olacağına dikkat çekti. Suriye'nin toprak bütünlüğünün zaten zarar gördüğünü ifade eden Demir, 'Uygulamada zaten bir Kürdistan var. Irak'tan giden ve Suriye'deki Türklerin YPG/PYD adı altında yönettikleri bir bölge mevcut. Bunlar birleştirilecek ve geriye İran ile Türkiye kalacak. Bu da Güneydoğu'daki birçok ilimizin tehdit altında olacağı, güvenlik sorunu yaşanacağı ve iç savaş çıkacağı anlamına geliyor. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti her ne olursa olsun müdahale etmeli. Bugün gerekli önlemleri almazsak yarın hiçbir şeyin bir anlamı kalmaz. Kendi toprağımızı müdafaa etmek için kendi vatandaşımızla savaşacak duruma geliriz. Zaten istedikleri de tam olarak bu' dedi.
ÜLKÜCÜLER OPERASYONA GÖNÜLLÜKATILIR
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, müdahale söz konusu olursa tüm ülkücülerin bunun içinde yer alacağı söyleminin tamamen arkasında olduklarını belirten Demir, 'Irak Operasyonu gerçekleştirildiği takdirde tüm ülkücü camiası olarak gönüllü katılırız' dedi.
Demir ayrıca bu referandumun o bölgedeki yaklaşım 1 milyon Türkmen nüfusunu, ırkdaşımızı ilgilendiren bir konu olduğunu da ifade ederek, 'Türkiye Cumhuriyeti kendi kandaşlarının güvenliği için bile olsa oraya müdahale etmek zorunda. Müdahale olmasa bile o coğrafyadaki ırkdaşlarımızın güvenliği için inşallah Türkiye Cumhuriyeti hükümeti bir an önce somut adımları atar' diye konuştu.