TEMSİLDE ADALET, YÖNETİMDE İSTİKRAR
Özel idareye alınan personeller ve bunun yansıması konuşuluyor şehirde. Rivayet odur ki, biri MHP, biri Bağımsız, biri de Ak Parti'den olan üç il genel meclisi üyesi, İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu'nun Mustafapaşa Mahallesi'ndeki çalışmaları yerinde incelemesi esnasında bakana yaklaşmışlar. Kendileri gibi, ailelerinin de depremden mağdur olduklarını, bu mağduriyetin izlerinin silinmesi için kendi yakın ailesinden birer kişinin İl Özel İdaresinde işe alınmasını talep etmişler.
Bakan Soylu da ayaküstü yapılan bu teklife nezaketen de sıcak bakmış ve konuyu sayın valimizin takibine bırakmış. Bu görüşmelerden sonra biri Ak Parti, biri MHP, diğeri de bağımsız olan il genel meclisi üyelerinin üç yakını il özel idaresi genel sekreterliğinde işe başlatılmış.
İşte kıyamet de o zaman kopmuş. Diğer il genel meclisi üyeleri de bu imkndan kendilerinin de faydalandırılmasını istemişler ve sıkıntı büyümüş. Bu tartışma nereye kadar sürer, işe alınanların akıbeti ne olur bilinmez ama bizlerin kafasına farklı bir soru takıldı yine.
Devlet yönetiminde ve siyasette bir ilke vardır. Temsilde adalet, yönetimde istikrar. Şimdi birileri, 22 üyesi olan Ak Parti'ye de bir kontenjan, 8 üyesi bulunan MHP'ye de bir kontenjan, tek başına bağımsız olan meclis üyesine de bir kontenjan vermenizde var mı temsilde adalet, yönetimde istikrar ilkesi derse cevabınız ne olacak? Ya da sükuttan öte bir cevabınız olacak mı?
Sükût ikrardan gelirse ki öyle gözüküyor o zaman bizimkisi de boş lakırdı yapmak olur. O zaman rasgele dostlar!
Bakan Soylu da ayaküstü yapılan bu teklife nezaketen de sıcak bakmış ve konuyu sayın valimizin takibine bırakmış. Bu görüşmelerden sonra biri Ak Parti, biri MHP, diğeri de bağımsız olan il genel meclisi üyelerinin üç yakını il özel idaresi genel sekreterliğinde işe başlatılmış.
İşte kıyamet de o zaman kopmuş. Diğer il genel meclisi üyeleri de bu imkndan kendilerinin de faydalandırılmasını istemişler ve sıkıntı büyümüş. Bu tartışma nereye kadar sürer, işe alınanların akıbeti ne olur bilinmez ama bizlerin kafasına farklı bir soru takıldı yine.
Devlet yönetiminde ve siyasette bir ilke vardır. Temsilde adalet, yönetimde istikrar. Şimdi birileri, 22 üyesi olan Ak Parti'ye de bir kontenjan, 8 üyesi bulunan MHP'ye de bir kontenjan, tek başına bağımsız olan meclis üyesine de bir kontenjan vermenizde var mı temsilde adalet, yönetimde istikrar ilkesi derse cevabınız ne olacak? Ya da sükuttan öte bir cevabınız olacak mı?
Sükût ikrardan gelirse ki öyle gözüküyor o zaman bizimkisi de boş lakırdı yapmak olur. O zaman rasgele dostlar!