Televizyon İzleme Eğilimleri Araştırması Sonuçları Açıklandı

'2018 Yılı Televizyon İzleme Eğilimleri Araştırması' programına katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, ''Türkiye'yi anlatan kaliteli yapımlara destek konusunda çalışıyoruz ve bununla ilgili bir yasayı da Meclisten çıkarmayı planlıyoruz'' dedi.   

TAKİP ET
  Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, '2018 Yılı Televizyon İzleme Eğilimleri Araştırması' programına katıldı. RTÜK tarafından gerçekleştirilen '2018 Yılı Televizyon İzleme Eğilimleri Araştırması' sonuçlarının açıklanmasından sonra Yayın Etik İlkeleri imzalandı. Programda konuşan Bakan Ersoy, ''Teknolojinin gelişimiyle işitsel ve görsel yayıncılığın başlaması, toplumların yönlendirilmesinde çok daha etkili bir gücü devreye soktu. Bir düğmeye basarak istediği dünyanın kapısını açma imkanına sahip olan insanlar, her geçen gün ekranın büyüsü içinde biraz daha kayboldular. Bu da onları yönlendirilmeye açık hale getirdi'' ifadelerini kullandı.

  ''Özellikle televizyonun toplum yapısını ve ilişkileri şekillendirme gücüne sahip olduğunu görüyoruz'' diyen Bakan Ersoy, ''Televizyon ekranlarında neyin ne kadar ve nasıl yer alacağı hayati önem arz ediyor. Kuruluşundan bugüne izleyici ve dinleyici kitlesinin beklentileriyle, sektörün ihtiyaçları doğrultusunda çalışan RTÜK, kurucu semboller, RTÜK iletişim merkezleri, iyi uykular çocuklar, medya okuryazarlığı, izleyici temsilciliği ve kamu spotu yayınları gibi koruyucu ve önleyici yayın içeren birçok projeyi hayata geçirdi. Özellikle çocuk izleyicilerim televizyon yayınlarından olumsuz etkilenmemesi, dolayısıyla Türk toplum yapısının da korunmasına etki eden ilkelerin öneminin farkında olduğunu biliyorum. Dizi film sektörümüz son yıllarda çok gelişti. Türkiye dizi ihracatında önemli bir mesafe kat etti. ABD'den sonra dünyada en fazla dizi ihraç eden ülke konumuna geldi. Sektör bugün 150'den fazla ülkeye dizi ihraç ediyor, Türk dizi film sektörü sadece bu yılki ihracat hacmi 350 milyon doları geçecek. Dizilerimizin ülkemizin ve kültürümüzün tanıtımına sağladığı katkı bizleri dizilere teşvik verme düşüncesine yönlendirdi. Türkiye'yi anlatan kaliteli yapımlara destek konusunda çalışıyoruz ve bununla ilgili bir yasayı da Meclisten çıkarmayı planlıyoruz'' şeklinde konuştu.

  RTÜK Başkanı İlhan Yerlikaya ise şöyle konuştu: ''2006'dan bu yana değişik konularda kamuoyu araştırmaları gerçekleştirmekte ve araştırmaların bulgularını yayıncılarla ve kamuoyuyla paylaşmaktayız. RTÜK, yürüttüğü araştırma projeleriyle kamuoyunu medya araçlarını kullanmaya yönelik tercihlerini belirleyerek yayıncılık sektörünün gelişmesine ışık tutmaktadır. Araştırma sonuçlarının yayıncılık alanındaki paydaşlarımızın program içeriklerini geliştirmeleri, iletişim alanında çalışan bilim adamlarının araştırmaları için de faydalı olacağı kanaatindeyiz. Kurul olarak hedefimiz tarafsız, saygın, güvenilir, toplumsal sorumluluk anlatışı çerçevesinde iletişim özgürlüklerine saygılı, yenilikçi ve çeşitliliği sağlayan medya hizmetlerinini sunulmasına düzenleyici ve denetleyici kamuya rehber sunuyoruz. Yapılan araştırma sonuçları çarpık verileri ortaya koymaktadır. Günlük ortalama ev izleme süresi 3 saat 34 dakikadır. Bu süre  geçmiş araştırma bulgularına göre izleyicinin televizyon izleme süresinin azaldığını göstermektedir. Yayınların yeni medya araçlarından izlenme eğilimlerinin ise arttığı ve özellikle gençlerden yeni medya araçlarıyla televizyon izleme eyleminin daha da yüksek olduğu görülmektedir. Buna göre akıllı telefonlardan televizyon yayınlarını en çok 15 -24 yaş arası gençlerin izlediği tespit edilmiştir. Bu yaş grubunun ise 00.00 ve 03.00 saatleri arasında en çok televizyon izleyen kesim olduğu görülmüştür. İnternet yayıncılığında çocukların ve gençlerin zararlı içeriklerden korunması amacıyla yapılan denetimler artık yasa zemine kavuşmuş olup, uygulama başlangıç aşamasındadır.''

  Katılımcıların yüzde 69,2'sinin televizyon haberlerine güvendiğine dikkat çeken Yerlikaya, ''Araştırmaya katılanların yüzde 68.4'ü internet yayınlarının RTÜK tarafından denetlenmesinin doğru olduğunu düşünüyor. Dikkat çeken bir diğer sonuç, geleneksel medyaya güvenin internet ve sosyal medyaya olan güvenden daha yüksek olduğudur. Katılımcıların yüzde 69,2'si televizyon haberlerine güveniyor. Kadınlar erkeklerden daha fazla televizyon izlemektedir. Araştırmada 45 yaş ve üstü ve daha çok evde yaşamını sürdüren vatandaşların hala en çok televizyon izleyen kitleyi oluşturduğunu görüyoruz. Değerlendirmeler ışığında en çok izlenen programların haberler ve diziler olduğu ortaya çıkmıştır. Katılımcıların yüzde 46.3'ü kuşak programlarından, yüzde 21,6'sı da dizi ve filmlerden şikayetçi. Türkçe'nin etkili kullanımı konusunda verilen cevaplara yüzde 36.9'luk oranla TRT kanallarının Türkçe'yi güzel kullandığı tespit edilmiştir'' açıklamasında bulundu.

  ''Şiddetin ekranlarda sürekli yer alması şiddeti adeta meşrulaştırıyor''

  ''Bugün burada imzalanacak olan etik ilkelerine uyacağımıza bütün kalbimle inanıyor ve göstereceğiniz hassasiyet için şimdiden teşekkür ediyorum'' diyen Yerlikaya, ekranlarda şiddet içerikli haberlerin her geçen gün daha da arttığının altını çizerek, ''Şiddetin ekranlarda sürekli yer alması şiddeti adeta meşrulaştırmaktadır. Ana haber bültenlerinin yayınlandığı saatte her yaştan en fazla izleyici kitlesi ekran karşısında olduğu zaman dilimlerine denk geliyor. Bu konuda çocuklar ve gençler bu tarz haberlere maruz kalmakta ve bu haberlerin içeriğinden olumsuz etkilenmektedir. Birçok dizide de şiddet ögesi ön plana çıkmaktadır. Kadın kuşak programlarındaysa kişilerin özel hayatlarının ve mahremiyetlerinin ifşa edilmemesini önemle rica ediyoruz'' değerlendirmelerinde bulundu.

  Konuşmaların ardından TGRT Haber Genel Müdürü Sait Eken'in de imzaladığı Yayın Etik İlkeleri imza töreni gerçekleşti.                                         

Bakmadan Geçme