Tehlikeli Oyun!
Bu coğrafyada tarih boyunca egemen güçlerin uyguladığı politikalar etnik ve inanç eksenli olmuştur
Bu coğrafyada tarih boyunca egemen güçlerin uyguladığı politikalar etnik ve inanç eksenli olmuştur. Milliyeti ile nifak sokamadığı zaman inanç ve mezhepsel kartı oynayan akıl, itiraf edelim çoğunlukla başarılı olmuştur.
Halklar arasında Türk-Kürt çatışması gibi yakın tarihte Arap-Türk- Kürt çatışması da planlanmış ve sahnelenmiştir.
Çatışma genelde mevcut devlet yapısıyla o ulusun siyasal temsilcileri arasında yaşanıyor gözükse de aslında durum hiçte öyle olmamıştır. Ulusal kimlik mücadelesi bir çatışma nedeni olarak gösterilse de siyasal temsilci pozisyonunda bulunanların asıl derdi hiç bir zaman 'kimlik' mücadelesi olmamıştır.
Temsilcisi olduklarını iddia ettikleri kitlenin sahaya sürülen çocuklarının cesetleri üzerinde yükselenlerin yaptıkları tek şey asıl patrona hizmet etmektir.
Havaalanı ve yol yapan iş makineleri neden yakılır?
Caddeler ateş topuna çevrilerek iş yerleri neden yağmalanır?
Gencecik bedenler neden kalkan olarak kullanılır?
Kendi insanına silah göstererek 'Dediğimi yapmazsan görürsün gününü!' tehdidi neden savrulur?
Kendi milletine değil, asıl patrona hizmet için!
Patrona hizmet için çözüm süreci ile birlikte yaşanan kardeşlik havası yaklaşan seçimlerle yeniden düşmanlık havasına dönüştürülmeye çalışılıyor. Ulusal kimlik mücadelesi verdiklerini söyleyenler kendi halkına güvenmiyor, silahı göstererek iradesine ipotek koymaya çalışıyor. Bu sayede yıllardır siyasi rant elde edenler bildik yola tekrar başvuruyor.
Marksist-Leninist kafaya bu milletin itibar etmeyeceğini çok iyi biliyorlar. Allah, Kitap, Peygamber denildiğinde yüzlerinde kap kara fırtına kopanlara bu vatanın inançlı insanı itibar etmedi/etmiyor.
Ağrı'da yaşanan son olayın izahı da özetle;
Listelerine koydukları inançlı kesime dudak büken/küçümseyen milletvekili adaylarının çoğunluğu nedeni ile itibar görmeyeceğini anlayanların bilindik yola başvurmasıdır. Silahların gölgesi sayesinde siyasi rant devşirme operasyonudur.
Ağaç dikme organizasyonunda Devlet milletinin güvenliğini sağlamak için tedbir alırken vatan evladına kurşun sıktıranların gayesi budur.
Yoksa saatler sürecek çatışma için cephane yüklü militanlarını oraya kim neden yollar ki?
Can alıcı soru budur?
Oynan oyun çok tehlikeli!
Siyasi rant peşinde koşanların yıllardır yitip giden canlar hiç bir zaman umurlarında olmadı. Siyasal ikbal zaaflarını kullanan egemen güçlere hizmet edenlerin yüreksizliği ve vicdansızlıkları tescilli.
Çözüm süreci için her türlü siyasi geleceğini riske eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı yakın zamanda takınılan üslup aslında bugün yapılanların habercisiydi. Sözüm ona Erdoğan bu konuda itibarsızlaştırılacaktı. Olmadı, oynanmak istenen oyun bozuldu.
Seçime giderken siyasi yeteneklerini konuşturmak yerine silahlarını konuşturanların tek hedefi var; Üst aklın verdiği görevi yerine getirip ülkeyi kaos ortamına sürüklemek. Ve bu hizmetleri karşılığında kendilerine sunulanı halklarının geleceğine değişmek.
Her şeye rağmen halk bu oyunu bozar!
Oyunu kurana maşalık edenler de bunun altında kalır.
Halklar arasında Türk-Kürt çatışması gibi yakın tarihte Arap-Türk- Kürt çatışması da planlanmış ve sahnelenmiştir.
Çatışma genelde mevcut devlet yapısıyla o ulusun siyasal temsilcileri arasında yaşanıyor gözükse de aslında durum hiçte öyle olmamıştır. Ulusal kimlik mücadelesi bir çatışma nedeni olarak gösterilse de siyasal temsilci pozisyonunda bulunanların asıl derdi hiç bir zaman 'kimlik' mücadelesi olmamıştır.
Temsilcisi olduklarını iddia ettikleri kitlenin sahaya sürülen çocuklarının cesetleri üzerinde yükselenlerin yaptıkları tek şey asıl patrona hizmet etmektir.
Havaalanı ve yol yapan iş makineleri neden yakılır?
Caddeler ateş topuna çevrilerek iş yerleri neden yağmalanır?
Gencecik bedenler neden kalkan olarak kullanılır?
Kendi insanına silah göstererek 'Dediğimi yapmazsan görürsün gününü!' tehdidi neden savrulur?
Kendi milletine değil, asıl patrona hizmet için!
Patrona hizmet için çözüm süreci ile birlikte yaşanan kardeşlik havası yaklaşan seçimlerle yeniden düşmanlık havasına dönüştürülmeye çalışılıyor. Ulusal kimlik mücadelesi verdiklerini söyleyenler kendi halkına güvenmiyor, silahı göstererek iradesine ipotek koymaya çalışıyor. Bu sayede yıllardır siyasi rant elde edenler bildik yola tekrar başvuruyor.
Marksist-Leninist kafaya bu milletin itibar etmeyeceğini çok iyi biliyorlar. Allah, Kitap, Peygamber denildiğinde yüzlerinde kap kara fırtına kopanlara bu vatanın inançlı insanı itibar etmedi/etmiyor.
Ağrı'da yaşanan son olayın izahı da özetle;
Listelerine koydukları inançlı kesime dudak büken/küçümseyen milletvekili adaylarının çoğunluğu nedeni ile itibar görmeyeceğini anlayanların bilindik yola başvurmasıdır. Silahların gölgesi sayesinde siyasi rant devşirme operasyonudur.
Ağaç dikme organizasyonunda Devlet milletinin güvenliğini sağlamak için tedbir alırken vatan evladına kurşun sıktıranların gayesi budur.
Yoksa saatler sürecek çatışma için cephane yüklü militanlarını oraya kim neden yollar ki?
Can alıcı soru budur?
Oynan oyun çok tehlikeli!
Siyasi rant peşinde koşanların yıllardır yitip giden canlar hiç bir zaman umurlarında olmadı. Siyasal ikbal zaaflarını kullanan egemen güçlere hizmet edenlerin yüreksizliği ve vicdansızlıkları tescilli.
Çözüm süreci için her türlü siyasi geleceğini riske eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı yakın zamanda takınılan üslup aslında bugün yapılanların habercisiydi. Sözüm ona Erdoğan bu konuda itibarsızlaştırılacaktı. Olmadı, oynanmak istenen oyun bozuldu.
Seçime giderken siyasi yeteneklerini konuşturmak yerine silahlarını konuşturanların tek hedefi var; Üst aklın verdiği görevi yerine getirip ülkeyi kaos ortamına sürüklemek. Ve bu hizmetleri karşılığında kendilerine sunulanı halklarının geleceğine değişmek.
Her şeye rağmen halk bu oyunu bozar!
Oyunu kurana maşalık edenler de bunun altında kalır.