Tefecilik sektör mü oldu?
Son yıllarda yakın çevremizden de sıklıkla duyduğumuz yeni bir sektör oluşmuş durumda. Hem de sözde mazbut yaşantıları, inanç değerlerine bağlılığı ve ibadetlerine düşkünlükleri bilinen kişiler tarafından.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Elazığ dahil 58 ilde tefecilere ve dolandırıcılara yönelik mali suç örgütlerine düzenlenen "Kuyu-28" operasyonlarında 160 şüphelinin yakalandığını açıkladı.
Tefecilik denen şey, insanların zora, dara ve ceza alabilecekleri bir konuma düşmekten kaynaklı birisinden geçici süreyle borç para istemesi, bunu veren şahsın ise kısa süreler için yüzde 300-500 faizle para vermesi.
İnsanlar elbette keyfine böyle bir işe girmez. Girmek zorunda da kalmışsa demek ki artık kaçamayacağı bir darboğaz hatta sıkboğazın cenderesinde kalmıştır.
Tefeciden para alıp birinci borcundan kurtulmakla rahatlayacağını düşünen vatandaş, bu kez daha büyük bir cenderenin içine düştüğünü görecek ama iş işten geçmiş olacak.
Adamlar zaten senet imzalatarak kendilerini garantiye almakla birlikte, ödeyecek malı olmayanları da çoluk- çocuğuna zarar vermek, iş yerini yağmalamak hatta öldürmekle tehdit ederek sözde icrayı faaliyet yapıyorlar.
Allah'tan emniyet yetkilileri bu konuda da ciddi ve özel çalışmalar yapıyorlar. Mali şube yetkililerinin bu konuda hem kulakları delik hem de belirli mahfillerden aldıkları bilgi ve ihbarları değerlendirerek gerekli operasyonları yapıyorlar. Dileriz bu konuda daha etkin bir mücadele verilir ve Rüştü Emir ağabeyin sıklıkla dile getirdiği gibi özellikle ibadethane altındaki işyerlerinde yapılan bu tür vicdansızlıklar son bulur.