TECRÜBE KONUŞUYOR

TAKİP ET
Geçmiş yıllarda ilimizde çok sayıda işçi istihdam eden ve bir dönem Elazığspor Başkanlığı da yapan ancak dedikodular sebebiyle şehri terk etmek zorunda kalan iş insanı Şahap Emir'in birkaç gün önce sosyal medya hesabında paylaştığı bir cümle çok etkilemişti beni.

'İlimizde, Doğup Büyüdüğümüz Memleketimizde yaşamamıza mani olanları Allah'a havale ediyorum...'

Bu cümleyi okuduktan iki son sonra benzer cümleleri OSB Başkanı Suat Öztürk'ten de duymamız bu yazıyı yazmamıza sebep oldu.

İlimiz sanayisinde hem iş insanı, hem ETSO başkanı hem de OSB başkanı olarak önemli katkılar sunan Suat Öztürk, ilimizdeki dedikodu hastalığı ve alışkanlığını kastederek 'Elazığlıların genlerinin incelenmesi gerekiyor' ifadesini kullanmış.

 'Elazığ halkı olarak azim kırıcı ve moral bozucu dedikodular yapma yerine yatırımcıya ve üreticiye moral vermemiz lazım. Adam parasını pulunu bu toprağa gömmüş, burada insan çalıştırıyor. Bunlar kutsal olaylardır. Bunlar öyle kolay yapılan işler değil' diyerek milliyetçi ve duyarlı bir tavır ortaya koyan Öztürk'ü hepimiz dikkate almalıyız.

'İşsizlik yok. Çalışana iş var. İş beğenmeme var. İşi beğenmeme var. Düzgün bir işletmemiz, takır takır parasını ödeyen bir işletmemiz, takır takır parasını ödeyen bir işletmemiz. Ama inanın iş beğenmiyorlar. İnsanlar diyor gideyim rahat oturayım fazla mesai ve performans sarf etmeyeyim. Yok, böyle bir şey. İşi beğenmeme var. OSB'de şu anda iddia ediyorum; işi beğenmemezlik edip de kapasitesi olanlar için en az 700-800 kişiye ihtiyaç var. Adam geliyor 3 gün sonra ayrılıyor. Niye? Geliyor zoru görüyor diyor ben burada çalışamam. Bu iş zor diyor. Yok, böyle bir şey' diyen Öztürk'ün şu cümleleri de bizim zafiyetlerimizi ortaya koyan cümleler:

'Şu benliklerden kurtulun, hasetlikten kurtulun, çekememezlikten kurtulun. Ben sana lazımım sen bana lazımsın bu memlekette bu desturu oluşturmalıyız.'

Bu cümleler, öyle ilk etapta akla gelen ve yine öylesine söylenmiş cümleler değil. On yılların ticaret tecrübesi ve bir o kadar da ETSO ve OSB Başkanlığını yürüterek ticarete yön vermenin tecrübesi var.

Kısacası Öztürk değil konuşan tecrübe konuşuyor. Yaşanmışlıklar, yanlışlıklar ve doğrular ifade ediliyor.

Suat Öztürk gibi isimler daha çok dinlenilmeli ve söyledikleri dikkate alınmalı. Ve bizim densizliklerimiz ve dedikodu fantezilerimizden dolayı başka Şahap Emir'ler olmasın bu şehirde. Değerlere sahip çıkalım. Onları yüreklendirelim. Hele hele hiçbir zaman kıskanmayalım, hasetlik etmeyelim.

Bakmadan Geçme