Tanıtımdan Önce Yatırım

Bölgenin sanayi, ticaret ve sosyo-ekonomik kalkınmasına yönelik yapılan çalışmaların yanında turizm ve tanıtıma yönelik de önemli çalışmalara imza atan Fırat Kalkınma Ajansı, turizm konusunda da çalışmalar yapıyor ve projelere destek veriyor.

Bu kapsamda FKA; ülkemizde çok sayıda takipçisi olan sosyal medya fenomenlerini bölgeye getirdi. Yaklaşık 10 gün süren program kapsamında Malatya'da Somuncu Baba Külliyesi, Günpınar Şelalesi, Girmana Vadisi, Elazığ'da Palu, Harput, Hazar Gölü, Saklıkapı ve Karaleylek Kanyonları, Çır Şelalesi, Yüzen Adalar, Ilıcalar, Tunceli'de Munzur Gözeleri, Munzur Vadisi gibi turistik yerler başta olmak üzere tarihi ve turistik mekanları gezen sosyal medya fenomenleri bol bol fotoğraf ve video çekimi gerçekleştirdiler. Çektikleri görselleri sosyal medya hesaplarından paylaşan sosyal medya fenomenleri takipçilerini gezmeleri için bölgeye davet ettiler.

Yapılan çalışma çok doğru ve yerinde… Geçtiğimiz yıllarda Vali Çetin Oktay Kaldırım döneminde de ülkemizin önemli sosyal medya fenomenleri, gazeteciler, ulusal medya temsilcileri ve çok sayıda sanatçı ilimize gelerek bu tür tanıtım çalışmaları gerçekleştirmişlerdi.

Tanıtım, elbette önemli ve gerekli. Ancak tanıttığınız doğal güzellikler ve mekânlar, sadece kendisi ile değerli ve kıymetli değildir. Bu mekanlara gidilecek yollarda sorun varsa, gidildikten sonra orada her türlü ihtiyacı giderecek bir yapılaşma ve tesis yoksa tanıtmanın ters etkisi de yaşanabilir ve gelenler olumsuz yorumlar yaparak tüm bu gayretleri boşa çıkartabilir.

Geçtiğimiz günlerde Elazığ İl Kültür Müdürü Ahmet Demirdağ, Kanal Fırat'a yaptığı bir açıklamada, tanıtımın yeterince yapıldığını, bu saatten sonra özellikle kanyonlar başta olmak üzere turistik alanlara yeni sosyal tesisler ve işletmeler açılması gerektiğini bunun için de yerel yönetimler ve İl Özel İdaresi ile görüşmelerinin devam ettiğini ifade etmişti.

Demirdağ'ın bu tespiti önemli ve acilen adım atılması kadar da elzem bir konu. Bu güzelliklerimizin ve imkânlarımızın takdir görmesi ve gelenlerin herkesi bu alanları görmeye davet etmesi için tesisleşmenin ve sosyal mekanların yapılması gerekiyor.

Tekne turları başta olmak üzere birçok alanda hizmet verecek işletmeler için ya kamu kurumları ya da özel müteşebbislerle görüşülmeli ve bu alanlara uygulanacak projeler hayata geçirilmelidir.

Unutulmamalıdır ki, en güzel bir tabiat ortamı ve harikası bile eğer bir temiz lavaboya sahip değilse, o mekanlarda oturup dinlenilecek alanları yoksa asla ilgi görmez ve hatta ters propaganda ile kısa sürede doğmadan ölebilir.

Şehrimizin bu kadar önemli ve değerli turizm zenginlikleri varken bizler öldürmek değil yaşatmak için çalışmalıyız. İlimiz kurumlarından yetkililerinden oluşan bir heyetin önceliği sadece bu konu olsun. Gerekirse yap-işlet-devret modeliyle bir an önce bu mekânlar misafirlerini güler yüz ve nezih ortamı ile karşılasın.