TAKINTI HASTALIĞI NEDİR ?
Başak MERAL GÜNDÜZ/Obsesif Kompulsif Bozukluk hakkında Aile Terapisti Hilal Sarıbay GÖÇER gazetemize açıklamalarda bulundu.
Hilal Sarıbay Göçer,'Hayatın akışı içinde hepimiz zaman zaman takıntılara, endişeye, evhama kapılabiliriz ama bu durumla baş edebilir, üstesinden gelebiliriz.Bu durumla baş edemediğimizde artık gündelik yaşamımız etkilenir ve olağan günlük aktivitelerimizi yapamaz hale gelebiliriz işte o zaman akla Obsesif Kompulsif Bozukluk adı verilen ruhsal hastalık gelmelidir'dedi.
BU HASTALIK GENELDE İRADE DIŞI GELEN TEDİRGİN EDEN DÜŞÜNCELER,SIKINTILAR VE SAPLANTILAR BARINDIRIR
Göçer,'Genelde OKB şeklinde kısaltılan bu hastalık irade dışı gelen tedirgin eden düşünceler , sıkıntılar, saplantılar barındırır. Obsesif düşünceleri kovmak ya da bu düşüncelerin verdiği sıkıntıdan kurtulmak adına kompulsyon adı verilen öğeler devreye girer. Kişi takıntılarının manasız olduğunu fark etsede bu takınıtları gerçekleştirmek ister çünkü kısa bir ferahlık yaratır bu takıntılar. Araştırmalara göre okb yaşam boyu toplumun %2- %3 aralığında görülmektedir ve hem kadın hem erkeklerde aynı sıklıkta görüldüğü saptanmıştır. Tüm dünyada görülen evrensel bir hastalıktır. Tarihsel süreçte de yine görülen ve bilinen bir rahatsızlıktır'dedi.
BULAŞMA OBSESYONU VE TEMİZLİK KOMPÜLSİYONU NEDİR?
Göçer,Kişinin bedeninin ve giysilerinin kir mikrop toz gibi şeylerin bulaşacağı takıntıları vardır. Bunları bastırabilmek adına kişi aşırı temizlik kompülsyonugeliştirir. Günümüzde pandemi sürecine bağlı bu durumun artabileceğini görmekteyiz. Burada temiz olmak ve bilim kurulunun kurallarına uymanın ötesinde kişi eğer günlük yaşamını yaşayamaz hale geldi ise temizlik kompülsyonu olabilir ve burada bir uzmandan yardım alınması gerektiğini söyledi.
SİMETRİ VE DÜZEN OBSESYONU NEDİR?
Hilal Sarıbay Göçer,'Kişinin tüm yaşamında düzenlilik vadır. Kendilerine ait bir düzen kurarlar ve birinin buna karışmasına çok tepki verirler. Eşyalarının koyduğu yerden kıpırdatılmasına oldukça büyük tepkiler verirler ve felaketleştirirler'dedi.
KUŞKU OBSESYONU VE KONTROL KOMPÜLSİYONU NEDİR?
Göçer,'Ocağı kapattım mı ? Ütünün fişini çektim mi ? Kapıyı kilitledim mi ? gibi düşünceler kişiyi etkisi altına alır ve bunları düşünmekten kişi günlük yaşamına odaklanamaz hale gelir. Sürekli bunları defalarca kontrol etme gereksinimi duyar. Bu kuşku ve kontroller hayatın bir çok alanında kendini gösterebilir'dedi.
Hilal Sarıbay Göçer,'Bazen elinde olmadan başkalarına zarar vereceği, ağzından hoş olmayan cümleler kaçıracağı zor durumda kalacağı ya da bırakacağı yönünde obsesyonlar gelişebilir.
SOMATİK OBSESYONLAR NELERDİR?
Göçer,'Kişi Kanser , Aids , Kuduz gibi hastalıklara yakalanacağım korkusu içinde olabilir. Ölümcül ya da hayatı oldukça olumsuz etkileyecek rahatsızlıklara yakalanacağım korkusu kişinin tüm hayatında onu tedirgin etmektedir.'dedi.
Göçer,'Kişi kendini inanç ve görüşlerine tam karşıt biçimde , dini ve takıntılı düşünceleri düşünmekten alı koyamaz. Bu obsesyon türü daha çok dini inancın yoğun olarak yaşandığı yerlerde görülebilir.
BİRİKTİRME VE SAKLAMA KOMPÜLSİYONU NEDİR?
Göçer,'Oldukça sık görülen bu kompülsyon türünde kişi belki ileride lazım olur düşüncesi ile aslında hiç lazım olmayacak şeyleri biriktirme davranışı gösterir.'dedi.
DOKUNMA KOMPÜLSİYONU NEDİR?
Göçer,'Bazen okbliler kendilerince önemli şeylerden önce bazı eşyalara dokunma gereksinimi duyarlar. Bu günlük hayatın içinde biyere bir elle dokununca diğerinede dokunma ihtiyacının hissedilmesi şeklinde de kendini gösterebilir. Günlük yaşam aktivitelerimizi engelleyecek , kısıtlayacak bir duruma geldiğinde hem bireyin kendisine hem de çevresine ciddi sorunlar oluşturabilmektedir. Kişiler genelde hassas oldukları konularda obsesyonlar geliştirebiliyorlar. Hassas olduğu durumu korumak için kaygı düzeyini yükseliyor ve obsesyonlar gelişiyor. Ayrıca anne babanın bir takıntısı mevcut ise bunu gözlemleyip öğrenen ve içselleştiren çocuğunda yine yatkınlık geliştirdiği de görülmektedir. Bu rahatsızlığın tedavi edilmeden kendi kendine geçme olasılığı çok düşüktür. Takıntılı düşünce ve davranışlar hayat kalitesini olumsuz yönde etkiliyor ise vakit kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır.
BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ YÖNTEMİ BU RAHATSIZLIK İÇİN BAŞARILI BİR YÖNTEMDİR
Göçer,'Hastalığın tedavi edilme süreçlerine baktığımızda;ilaç tedavisi önemli yer tutmaktadır. Yine bilişsel davranışçı terapi yöntemi de bu rahatsızlık için oldukça başarılı bir tedavi yöntemidir. Her iki yöntemin de bir arada kullanıldığı hasta grupları da vardır. Özellikle erişkin gruplarında her iki yöntem paralel olarak ilerlemektedir. Tedavi ile sağlığına kavuşan bireylerin; yaşam kalitesi, ailesiyle, sosyal çevresiyle olan ilişkisi, eğitim, mesleki başarısı önemli ölçüde düzelmektedir'dedi.
BU HASTALIK GENELDE İRADE DIŞI GELEN TEDİRGİN EDEN DÜŞÜNCELER,SIKINTILAR VE SAPLANTILAR BARINDIRIR
Göçer,'Genelde OKB şeklinde kısaltılan bu hastalık irade dışı gelen tedirgin eden düşünceler , sıkıntılar, saplantılar barındırır. Obsesif düşünceleri kovmak ya da bu düşüncelerin verdiği sıkıntıdan kurtulmak adına kompulsyon adı verilen öğeler devreye girer. Kişi takıntılarının manasız olduğunu fark etsede bu takınıtları gerçekleştirmek ister çünkü kısa bir ferahlık yaratır bu takıntılar. Araştırmalara göre okb yaşam boyu toplumun %2- %3 aralığında görülmektedir ve hem kadın hem erkeklerde aynı sıklıkta görüldüğü saptanmıştır. Tüm dünyada görülen evrensel bir hastalıktır. Tarihsel süreçte de yine görülen ve bilinen bir rahatsızlıktır'dedi.
BULAŞMA OBSESYONU VE TEMİZLİK KOMPÜLSİYONU NEDİR?
Göçer,Kişinin bedeninin ve giysilerinin kir mikrop toz gibi şeylerin bulaşacağı takıntıları vardır. Bunları bastırabilmek adına kişi aşırı temizlik kompülsyonugeliştirir. Günümüzde pandemi sürecine bağlı bu durumun artabileceğini görmekteyiz. Burada temiz olmak ve bilim kurulunun kurallarına uymanın ötesinde kişi eğer günlük yaşamını yaşayamaz hale geldi ise temizlik kompülsyonu olabilir ve burada bir uzmandan yardım alınması gerektiğini söyledi.
SİMETRİ VE DÜZEN OBSESYONU NEDİR?
Hilal Sarıbay Göçer,'Kişinin tüm yaşamında düzenlilik vadır. Kendilerine ait bir düzen kurarlar ve birinin buna karışmasına çok tepki verirler. Eşyalarının koyduğu yerden kıpırdatılmasına oldukça büyük tepkiler verirler ve felaketleştirirler'dedi.
KUŞKU OBSESYONU VE KONTROL KOMPÜLSİYONU NEDİR?
Göçer,'Ocağı kapattım mı ? Ütünün fişini çektim mi ? Kapıyı kilitledim mi ? gibi düşünceler kişiyi etkisi altına alır ve bunları düşünmekten kişi günlük yaşamına odaklanamaz hale gelir. Sürekli bunları defalarca kontrol etme gereksinimi duyar. Bu kuşku ve kontroller hayatın bir çok alanında kendini gösterebilir'dedi.
Hilal Sarıbay Göçer,'Bazen elinde olmadan başkalarına zarar vereceği, ağzından hoş olmayan cümleler kaçıracağı zor durumda kalacağı ya da bırakacağı yönünde obsesyonlar gelişebilir.
SOMATİK OBSESYONLAR NELERDİR?
Göçer,'Kişi Kanser , Aids , Kuduz gibi hastalıklara yakalanacağım korkusu içinde olabilir. Ölümcül ya da hayatı oldukça olumsuz etkileyecek rahatsızlıklara yakalanacağım korkusu kişinin tüm hayatında onu tedirgin etmektedir.'dedi.
Göçer,'Kişi kendini inanç ve görüşlerine tam karşıt biçimde , dini ve takıntılı düşünceleri düşünmekten alı koyamaz. Bu obsesyon türü daha çok dini inancın yoğun olarak yaşandığı yerlerde görülebilir.
BİRİKTİRME VE SAKLAMA KOMPÜLSİYONU NEDİR?
Göçer,'Oldukça sık görülen bu kompülsyon türünde kişi belki ileride lazım olur düşüncesi ile aslında hiç lazım olmayacak şeyleri biriktirme davranışı gösterir.'dedi.
DOKUNMA KOMPÜLSİYONU NEDİR?
Göçer,'Bazen okbliler kendilerince önemli şeylerden önce bazı eşyalara dokunma gereksinimi duyarlar. Bu günlük hayatın içinde biyere bir elle dokununca diğerinede dokunma ihtiyacının hissedilmesi şeklinde de kendini gösterebilir. Günlük yaşam aktivitelerimizi engelleyecek , kısıtlayacak bir duruma geldiğinde hem bireyin kendisine hem de çevresine ciddi sorunlar oluşturabilmektedir. Kişiler genelde hassas oldukları konularda obsesyonlar geliştirebiliyorlar. Hassas olduğu durumu korumak için kaygı düzeyini yükseliyor ve obsesyonlar gelişiyor. Ayrıca anne babanın bir takıntısı mevcut ise bunu gözlemleyip öğrenen ve içselleştiren çocuğunda yine yatkınlık geliştirdiği de görülmektedir. Bu rahatsızlığın tedavi edilmeden kendi kendine geçme olasılığı çok düşüktür. Takıntılı düşünce ve davranışlar hayat kalitesini olumsuz yönde etkiliyor ise vakit kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır.
BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ YÖNTEMİ BU RAHATSIZLIK İÇİN BAŞARILI BİR YÖNTEMDİR
Göçer,'Hastalığın tedavi edilme süreçlerine baktığımızda;ilaç tedavisi önemli yer tutmaktadır. Yine bilişsel davranışçı terapi yöntemi de bu rahatsızlık için oldukça başarılı bir tedavi yöntemidir. Her iki yöntemin de bir arada kullanıldığı hasta grupları da vardır. Özellikle erişkin gruplarında her iki yöntem paralel olarak ilerlemektedir. Tedavi ile sağlığına kavuşan bireylerin; yaşam kalitesi, ailesiyle, sosyal çevresiyle olan ilişkisi, eğitim, mesleki başarısı önemli ölçüde düzelmektedir'dedi.