Takdir edilip sempati duyulan ama sandıkta tercih edilmeyen bir partiyiz
Tamer ÖREN - BBP İl Başkanı Alpay GÖKÇE partilerinin birçok vatandaşın gönlünde ikinci parti olarak yer ettiğini fakat bunun sandığa yansımadığını ifade etti
Tamer ÖREN - BBP İl Başkanı Alpay GÖKÇE; partilerinin birçok vatandaşın gönlünde ikinci parti olarak yer ettiğini fakat bunun sandığa yansımadığını ifade etti. Geçtiğimiz ay Büyük Birlik Partisi Elazığ İl Başkanlığı görevine atanan Alpay GÖKÇE gazetemiz Hakimiyet'e önemli açıklamalarda bulundu. GÖKÇE ile BBP'nin siyasi duruşunu, Elazığ'ı konuştuk.
Öncelikle yeni göreviniz hayırlı olsun. Göreve gelişiniz nasıl oldu ?
Geçmiş dönemde bu camianın içindeydim. Alperen Ocakları başkanlığı yapmıştım. Muhsin Başkanın vefatı ile siyasete ara vermiştim. Genel merkezimizin ve MKYK üyesi Av. Selami EKİCİ'nin desteği ile bu göreve atandım. Bu görevi benim yapabileceğime kanaat getirmişler bende teklif edilen bu görevden şeref duydum ve kabul ettim.
Henüz yeni bir yönetim olmanıza rağmen halkın size bakış açısını nasıl buluyorsunuz ?
İl yönetimimizi oluşturduk. Beklediğimizin çok üzerinde bir teveccühle karşılaştık. Hiç beklemediğim kadar ilgi gördük. Duyulan bu ilgi beni hem şaşırttı hem de mutlu etti. BBP geçmişten bugüne sevilen sayılan sempati duyulan bir parti olmuştur. Hatta şunu dersek yanlış olmaz. Bir çok insanın ikinci partisi konumundadır. Durum böyle olmasına karşın maalesef sandıkta çok tercih gören bir parti değiliz. Belki de bu Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasi konjonktürden kaynaklandı. Belki de Muhsin Başkanımızın zamansız vefatı sürecimizin iktidar olarak neticelenmemesine vesile oldu. Partimizin sempati alanı çok geniş, gittiğimiz her yerde büyük ilgi alaka görüyoruz. Halkımızın çok güzel övgü dolu sözleri ile karşılaşıyoruz. Bu bizi son derece mutlu ediyor. Geneli iş dünyasından oluşan güçlü bir yönetim oluşturduk. Başarılı çalışmalar yapabileceğimize inanıyoruz.
Siyasi duruşunuzdan kısaca bahseder misiniz ?
Ne ben, ne yönetimdeki arkadaşlarım ne de partimizin genel merkezi öncelik olarak siyasi bir rant beklentisi içinde değiliz. Milleti, devleti, kutsdigerarımızı öncelik alan, birlikteliği, kardeşliği, bütünlüğü sağlamayı tesis edebilmek için varlık gösteren bir partiyiz. Halkımıza hizmet edebilmek, kendi bildiğimiz doğruları yansıtabilmek, insanlara farklı bakış açıları perspektifler sunabilmek için bu görevi kabul ettik. Bunu yaparken elimizde çok fazla bir imkan yok bunu da biliyoruz. Bizimkisi Hz. İbrahim'in ateşine su taşıyan kuş misali ne yapabilirsek krdır mantığıyla hareket ediyoruz. Ötesi samimi bir içtenlikle safımızı belli etmektir. Bir insanımızı dahi kazanabilirsek bunu en büyük kazanç kabul ediyoruz. Niyetimiz halis akıbetimiz de hayrolsun inşdigerah. Partinizin, Ak Parti hükümetine karşı tutumu nasıl? Geçmişten bu yana her zaman devletçi bir duruşumuz olmuştur. Milletin çıkarlarını, devletimizin bekasını esas alan bir ideoloji içinde olduk. Şuan ki iktidarın yapmış olduğu şüphesiz doğru işlerde var yanlış işlerde. Halk ve ülke için faydalı işler yaptıklarında söylem ve eylemlerimiz ile destek verir bundan gocunmayız. Geçmişte 'Yetmez ama Evet' sloganıyla destek vermiştik. 16 Nisan referandumunda yine 'Evet' dedik. Her yönü ile 'EVET' kararı doğrudur mantığıyla olaya yaklaşmadık. '' EVET'' dedik ama soru işaretlerimizin, çekingelerimizin olduğu yerleri de işaret ettik. Avantajlı ve dezavantajlı noktaları altını çizerek söyledik. Biz devletimizin milletimizin çıkarlarına hizmet edildiği takdirde kim olursa olsun destek veririz. Kişilere takılma, şahıs ve partilere hınç, nefret duyarak ülkemizi tehlikeye atmadık atamayız. Kişiler gelir geçer devlet ve vatan bakidir. Bundan sonra da, aklımızda soru işaretleri oluşturacak bir takım adımlar atıldığında bunun karşısında 'elif' gibi dimdik durur karşımızdaki gücün kim olduğuna bakmayız. Hükümetin dış politikalarını özellikle Suriye politikasını çok fazla eleştirdik. Bugün yaşadığımız sıkıntıların temelinde Suriye iç savaşında ilk 5 yılda yaptığımız hataların etkisi vardır. Son 2 yılda yapılan doğru stratejilerin özellikle ''Fırat Kalkanı' operasyonunun arkasında durduk. Yerel siyaset de, iç ve dış politikada bu hep böyle olmuştur. Bizim tek bir kırmızı çizgimiz var. Türkiye'nin üniter yapısının, Misak-ı Milli sınırlarının bozulmaması keza iç barışın inşa edilmesidir. Bunun dışında kalan her şey oturulur konuşulur. Bu noktalarda farklı farklı düşünceler belirtebiliriz.
Ak Parti Hükümetini Nasıl Buluyorsunuz ?
Hükümetin ciddi manada üslup sorunu var. İktidar temsilcileri yeri geldiğinde çok agresif, ötekileştiren, ayrıştıran hasımane bir dil kullanabiliyor. ''benden misin değil misin'' bakışı oluşturuluyor bu çok yanlış ve tehlikeli yaklaşım. Elleri ile yaptıklarını dilleri ile bozan bir iktidar var karşımızda. Biz 80 milyonu bir ve bütün olarak kabul ediyoruz. Herkesin siyasi düşünceleri, parti tercihleri farklı olabilir. Herkesin olayları yorumlama analiz etmesinde farklılıklar olabilir. Ki çok seslilik, eleştiri kültürü demokrasinin vazgeçilmez unsurudur. Vatan hainliği, ülkeyi bölmeyi hedeflemeyen her türlü farklı düşünce saygıya açık olmalı. Devletimizi, milletimizi sıkıntıya sokacak birliğine bütünlüğüne gölge düşürecek insanları hariç tutarak ırkına, mezhebine, diline, dinine, partisine bakmaksızın herkesle oturur konuşur düşüncelerine önem veririz. Üslup yönünden Ak Partinin kendisine çeki düzen vermesi gerektiğini düşünüyorum. Ak Parti'ye gönül vermiş önemli bir kesiminde bu durumdan memnun olmadığını düşünüyorum. İnsanlar gerilim siyaseti istemiyor, huzur, barış hoşgörü istiyor. Ama son zamanlarda maalesef bu tabloyu siyasette göremiyoruz. İnsanların birbirine düşmanca bakışı, parti liderlerinin birbirlerine edep dışı söylemleri, saygısızca yaklaşımları siyasette görmek istediğimiz şeyler değil. Yukarıda birliktelik olunca aşağıda birlikteliği sağlamak daha kolay. Biz iktidar ve muhalefet partilerinin 15 Temmuzdaki birlikteliklerini görmek istiyoruz. En büyük isteğimiz budur.
Elazığ'ı bölge illeriyle kıyasladığımızda gelişmişlik seviyesi yeterli mi sizce ?
Elazığ'ın bölgedeki illere kıyasla çok geride olduğunu söyleyebiliriz. Malatya, Diyarbakır, Şanlıurfa gibi illere baktığımızda onlardan çok çok geri kaldığımızı görüyorum. Hükumetten hakkımız olan payı alabildiğimize inanmıyorum. Elazığlı milletvekillerimiz şunu diyor ' yatırımlar ortada, şunları şunları yaptık vs' Ben onlara şunu sormak istiyorum. Malatya'nın, Diyarbakır'ın aldığı bütçe nedir, Elazığ'ın aldığı bütçe nedir ? Olaya böyle bakmak lazım. Hadi bu illeri geçtim Bingöl'ün aldığı bütçe ne kadardır ? Olaya bu pencereden baktığımız zaman olayı daha doğru gözlemleyebiliriz. Bana kalırsa Elazığ hak ettiği yer de değil. Daha iyi olabilir, biz daha iyisini istiyoruz. Onun için milletvekillerimizin, bürokratlarımızın devletten daha fazla talepkr olması gerektiğine inanıyorum. Bizim en azından bir Malatya seviyesine çıkmamız gerekiyor. Şimdi biz bölgede, Siirt'in eski ilçesi olan Batman ile yarışır durumdayız. Bu acı bir durum . Demek ki bu iller bir takım şeyleri doğru yaptılar bizden çok öne geçtiler. Biz de bir takım şeyleri vatandaş ve bürokrasiler olarak yanlış yaptığımız için geriye düştük. Millet olarak istemeliyiz ve ne istediğimizi de iyi bilmeliyiz. Sayın Valimiz göreve başlamadan Elazığ'ın en temel 5 sorununu vatandaşlara sordu. Yorumları takip ettim bunların % 85'i Elazığspor ve stadyum üzerine. Bunun dışında ciddi bir talep yok. Elazığ'ın sorunlarını sadece Elazığspor ve stadyuma indirgemek çok yanlış olur. Elazığ'ın daha önemli sorunları var. Elazığsporumuz için de çalışacağız taleplerimiz olacak ama şunu unutmamalıyız ki; alt yapısız bir şehir ilin takımı içinde birçok yönü ile dezavantajdır.
Yeni Valimizi nasıl buluyorsunuz?
Eksiklerimizi iyi dile getirirsek Vali beyi çok önemli bir kazanım ve fırsat olarak görüyorum. Belli ki kendisi proje insanı, genç ve dinamik bir yapıya sahip ayrıca vizyon sahibi gibi duruyor. Bu şehre katkı sunacak önemli işlere imza atmak istiyor. Örneğin; Dubaili işadamlarını getirdi öncülük yaptı. Daha geldiğinin ilk ayında bunları yapıyorsa önümüzdeki dönemlerde çok daha fazla pozitif şeyler yapacağının işaretini veriyor. STK ve vatandaşlarımız Sayın Valimize destek olmalı. Vali bey detay sorunlarımıza vakıf olmayabilir. Bunun için STK'lara çok büyük bir rol düşüyor. Dernekler ve başkanları Vali beye hayırlı olsun ziyaretine giderken eli boş gitmemeli. Projeler hazırlayıp fizibilite çalışmaları yapmalı. Vali beyi çalıştırmalılar zaten buna müsait, açık bir insan.
Teşkilatlarda Yenilenme Olacak Mı ?
Genel merkezimizin isteği ve bizlerinde talepleri doğrultusunda ilçelerimizi yeni baştan şekillendirip dizayn edeceğiz. Onlardan bizim enerjimize ayak uydurmasını sağlayacak yönetimler oluşturmalarını isteyeceğiz. Belirli ilçelerimizde buna talep var. Ben gazeteniz aracılığıyla ilçelerde yaşayan vatandaşlarımıza buradan seslenmek istiyorum. Bizim çatımız altında siyaset yapmak isteyen partimizin vizyonunu benimsemiş insanlarımıza kapımız her daim açıktır. Kendi ilçelerinde yönetici vasfı ile hizmet etmek isterlerse bizimle irtibata geçebilirler bundan mutluluk duyarız. Üye olmak isteyen, ilçe ya da il yönetimimizde görev almak isteyen herkese de buradan çağrıda bulunmak istiyorum. Gelip bize destek olup bizimle birlikte yol yürüyebilirler. Bundan her zaman mutluluk ve şeref duyarız..
Öncelikle yeni göreviniz hayırlı olsun. Göreve gelişiniz nasıl oldu ?
Geçmiş dönemde bu camianın içindeydim. Alperen Ocakları başkanlığı yapmıştım. Muhsin Başkanın vefatı ile siyasete ara vermiştim. Genel merkezimizin ve MKYK üyesi Av. Selami EKİCİ'nin desteği ile bu göreve atandım. Bu görevi benim yapabileceğime kanaat getirmişler bende teklif edilen bu görevden şeref duydum ve kabul ettim.
Henüz yeni bir yönetim olmanıza rağmen halkın size bakış açısını nasıl buluyorsunuz ?
İl yönetimimizi oluşturduk. Beklediğimizin çok üzerinde bir teveccühle karşılaştık. Hiç beklemediğim kadar ilgi gördük. Duyulan bu ilgi beni hem şaşırttı hem de mutlu etti. BBP geçmişten bugüne sevilen sayılan sempati duyulan bir parti olmuştur. Hatta şunu dersek yanlış olmaz. Bir çok insanın ikinci partisi konumundadır. Durum böyle olmasına karşın maalesef sandıkta çok tercih gören bir parti değiliz. Belki de bu Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasi konjonktürden kaynaklandı. Belki de Muhsin Başkanımızın zamansız vefatı sürecimizin iktidar olarak neticelenmemesine vesile oldu. Partimizin sempati alanı çok geniş, gittiğimiz her yerde büyük ilgi alaka görüyoruz. Halkımızın çok güzel övgü dolu sözleri ile karşılaşıyoruz. Bu bizi son derece mutlu ediyor. Geneli iş dünyasından oluşan güçlü bir yönetim oluşturduk. Başarılı çalışmalar yapabileceğimize inanıyoruz.
Siyasi duruşunuzdan kısaca bahseder misiniz ?
Ne ben, ne yönetimdeki arkadaşlarım ne de partimizin genel merkezi öncelik olarak siyasi bir rant beklentisi içinde değiliz. Milleti, devleti, kutsdigerarımızı öncelik alan, birlikteliği, kardeşliği, bütünlüğü sağlamayı tesis edebilmek için varlık gösteren bir partiyiz. Halkımıza hizmet edebilmek, kendi bildiğimiz doğruları yansıtabilmek, insanlara farklı bakış açıları perspektifler sunabilmek için bu görevi kabul ettik. Bunu yaparken elimizde çok fazla bir imkan yok bunu da biliyoruz. Bizimkisi Hz. İbrahim'in ateşine su taşıyan kuş misali ne yapabilirsek krdır mantığıyla hareket ediyoruz. Ötesi samimi bir içtenlikle safımızı belli etmektir. Bir insanımızı dahi kazanabilirsek bunu en büyük kazanç kabul ediyoruz. Niyetimiz halis akıbetimiz de hayrolsun inşdigerah. Partinizin, Ak Parti hükümetine karşı tutumu nasıl? Geçmişten bu yana her zaman devletçi bir duruşumuz olmuştur. Milletin çıkarlarını, devletimizin bekasını esas alan bir ideoloji içinde olduk. Şuan ki iktidarın yapmış olduğu şüphesiz doğru işlerde var yanlış işlerde. Halk ve ülke için faydalı işler yaptıklarında söylem ve eylemlerimiz ile destek verir bundan gocunmayız. Geçmişte 'Yetmez ama Evet' sloganıyla destek vermiştik. 16 Nisan referandumunda yine 'Evet' dedik. Her yönü ile 'EVET' kararı doğrudur mantığıyla olaya yaklaşmadık. '' EVET'' dedik ama soru işaretlerimizin, çekingelerimizin olduğu yerleri de işaret ettik. Avantajlı ve dezavantajlı noktaları altını çizerek söyledik. Biz devletimizin milletimizin çıkarlarına hizmet edildiği takdirde kim olursa olsun destek veririz. Kişilere takılma, şahıs ve partilere hınç, nefret duyarak ülkemizi tehlikeye atmadık atamayız. Kişiler gelir geçer devlet ve vatan bakidir. Bundan sonra da, aklımızda soru işaretleri oluşturacak bir takım adımlar atıldığında bunun karşısında 'elif' gibi dimdik durur karşımızdaki gücün kim olduğuna bakmayız. Hükümetin dış politikalarını özellikle Suriye politikasını çok fazla eleştirdik. Bugün yaşadığımız sıkıntıların temelinde Suriye iç savaşında ilk 5 yılda yaptığımız hataların etkisi vardır. Son 2 yılda yapılan doğru stratejilerin özellikle ''Fırat Kalkanı' operasyonunun arkasında durduk. Yerel siyaset de, iç ve dış politikada bu hep böyle olmuştur. Bizim tek bir kırmızı çizgimiz var. Türkiye'nin üniter yapısının, Misak-ı Milli sınırlarının bozulmaması keza iç barışın inşa edilmesidir. Bunun dışında kalan her şey oturulur konuşulur. Bu noktalarda farklı farklı düşünceler belirtebiliriz.
Ak Parti Hükümetini Nasıl Buluyorsunuz ?
Hükümetin ciddi manada üslup sorunu var. İktidar temsilcileri yeri geldiğinde çok agresif, ötekileştiren, ayrıştıran hasımane bir dil kullanabiliyor. ''benden misin değil misin'' bakışı oluşturuluyor bu çok yanlış ve tehlikeli yaklaşım. Elleri ile yaptıklarını dilleri ile bozan bir iktidar var karşımızda. Biz 80 milyonu bir ve bütün olarak kabul ediyoruz. Herkesin siyasi düşünceleri, parti tercihleri farklı olabilir. Herkesin olayları yorumlama analiz etmesinde farklılıklar olabilir. Ki çok seslilik, eleştiri kültürü demokrasinin vazgeçilmez unsurudur. Vatan hainliği, ülkeyi bölmeyi hedeflemeyen her türlü farklı düşünce saygıya açık olmalı. Devletimizi, milletimizi sıkıntıya sokacak birliğine bütünlüğüne gölge düşürecek insanları hariç tutarak ırkına, mezhebine, diline, dinine, partisine bakmaksızın herkesle oturur konuşur düşüncelerine önem veririz. Üslup yönünden Ak Partinin kendisine çeki düzen vermesi gerektiğini düşünüyorum. Ak Parti'ye gönül vermiş önemli bir kesiminde bu durumdan memnun olmadığını düşünüyorum. İnsanlar gerilim siyaseti istemiyor, huzur, barış hoşgörü istiyor. Ama son zamanlarda maalesef bu tabloyu siyasette göremiyoruz. İnsanların birbirine düşmanca bakışı, parti liderlerinin birbirlerine edep dışı söylemleri, saygısızca yaklaşımları siyasette görmek istediğimiz şeyler değil. Yukarıda birliktelik olunca aşağıda birlikteliği sağlamak daha kolay. Biz iktidar ve muhalefet partilerinin 15 Temmuzdaki birlikteliklerini görmek istiyoruz. En büyük isteğimiz budur.
Elazığ'ı bölge illeriyle kıyasladığımızda gelişmişlik seviyesi yeterli mi sizce ?
Elazığ'ın bölgedeki illere kıyasla çok geride olduğunu söyleyebiliriz. Malatya, Diyarbakır, Şanlıurfa gibi illere baktığımızda onlardan çok çok geri kaldığımızı görüyorum. Hükumetten hakkımız olan payı alabildiğimize inanmıyorum. Elazığlı milletvekillerimiz şunu diyor ' yatırımlar ortada, şunları şunları yaptık vs' Ben onlara şunu sormak istiyorum. Malatya'nın, Diyarbakır'ın aldığı bütçe nedir, Elazığ'ın aldığı bütçe nedir ? Olaya böyle bakmak lazım. Hadi bu illeri geçtim Bingöl'ün aldığı bütçe ne kadardır ? Olaya bu pencereden baktığımız zaman olayı daha doğru gözlemleyebiliriz. Bana kalırsa Elazığ hak ettiği yer de değil. Daha iyi olabilir, biz daha iyisini istiyoruz. Onun için milletvekillerimizin, bürokratlarımızın devletten daha fazla talepkr olması gerektiğine inanıyorum. Bizim en azından bir Malatya seviyesine çıkmamız gerekiyor. Şimdi biz bölgede, Siirt'in eski ilçesi olan Batman ile yarışır durumdayız. Bu acı bir durum . Demek ki bu iller bir takım şeyleri doğru yaptılar bizden çok öne geçtiler. Biz de bir takım şeyleri vatandaş ve bürokrasiler olarak yanlış yaptığımız için geriye düştük. Millet olarak istemeliyiz ve ne istediğimizi de iyi bilmeliyiz. Sayın Valimiz göreve başlamadan Elazığ'ın en temel 5 sorununu vatandaşlara sordu. Yorumları takip ettim bunların % 85'i Elazığspor ve stadyum üzerine. Bunun dışında ciddi bir talep yok. Elazığ'ın sorunlarını sadece Elazığspor ve stadyuma indirgemek çok yanlış olur. Elazığ'ın daha önemli sorunları var. Elazığsporumuz için de çalışacağız taleplerimiz olacak ama şunu unutmamalıyız ki; alt yapısız bir şehir ilin takımı içinde birçok yönü ile dezavantajdır.
Yeni Valimizi nasıl buluyorsunuz?
Eksiklerimizi iyi dile getirirsek Vali beyi çok önemli bir kazanım ve fırsat olarak görüyorum. Belli ki kendisi proje insanı, genç ve dinamik bir yapıya sahip ayrıca vizyon sahibi gibi duruyor. Bu şehre katkı sunacak önemli işlere imza atmak istiyor. Örneğin; Dubaili işadamlarını getirdi öncülük yaptı. Daha geldiğinin ilk ayında bunları yapıyorsa önümüzdeki dönemlerde çok daha fazla pozitif şeyler yapacağının işaretini veriyor. STK ve vatandaşlarımız Sayın Valimize destek olmalı. Vali bey detay sorunlarımıza vakıf olmayabilir. Bunun için STK'lara çok büyük bir rol düşüyor. Dernekler ve başkanları Vali beye hayırlı olsun ziyaretine giderken eli boş gitmemeli. Projeler hazırlayıp fizibilite çalışmaları yapmalı. Vali beyi çalıştırmalılar zaten buna müsait, açık bir insan.
Teşkilatlarda Yenilenme Olacak Mı ?
Genel merkezimizin isteği ve bizlerinde talepleri doğrultusunda ilçelerimizi yeni baştan şekillendirip dizayn edeceğiz. Onlardan bizim enerjimize ayak uydurmasını sağlayacak yönetimler oluşturmalarını isteyeceğiz. Belirli ilçelerimizde buna talep var. Ben gazeteniz aracılığıyla ilçelerde yaşayan vatandaşlarımıza buradan seslenmek istiyorum. Bizim çatımız altında siyaset yapmak isteyen partimizin vizyonunu benimsemiş insanlarımıza kapımız her daim açıktır. Kendi ilçelerinde yönetici vasfı ile hizmet etmek isterlerse bizimle irtibata geçebilirler bundan mutluluk duyarız. Üye olmak isteyen, ilçe ya da il yönetimimizde görev almak isteyen herkese de buradan çağrıda bulunmak istiyorum. Gelip bize destek olup bizimle birlikte yol yürüyebilirler. Bundan her zaman mutluluk ve şeref duyarız..