Sorun Sadece Kuraklık Değil

Kübra Kabukçu/Türkiye'nin önemli barajlarından Keban Baraj Havzası ile onu besleyen Murat Nehri, yaşanan kuraklıkla beraber adeta ufak bir dereye dönmüştü. Nehir kenarına zamanında yerleştirilen 'Bu alanda avlanmak, yüzmek ve suya girmek yasaktır' yazısından bile artık su görülemez hale gelmiş ve uzun süre kamuoyunu meşgul etmişti.

KURAKLIK BÜYÜK BİR SORUN

Ülke genelinde olduğu gibi Elazığ'da da bu sene beklenen yağmur ve kar yağışı olmadı. Geçen sene karla mücadele verilen bölgede, bu sene kara hasret kalındı. Yağışın olmayışı nedeniyle hemen her ilde olduğu gibi Keban Baraj Gölü Havzasıyla onu besleyen Murat Nehri'nde de su seviyesi düştü. Metrelerce suyun çekildiği nehir, adeta ufak bir dereye döndü. Nehirde balık tutarak geçimini sağlayan balıkçılar, balık tutacak suyun kalmadığını ifade etti. Büyük bir sıkıntıda olduklarını belirten balıkçılar, en kısa zamanda yağışların gelmesini temenni etti.

KURAKLIK MAĞDURUYUZ

Yaşanan kuraklık ile ilgili açıklamalarda bulunan Elazığ Ziraat Odası Başkanı İbrahim Hacıoğulları,“Kuraklık böyle devam ederse durum çok kötü olur. Şuan yaşanan kuraklığın ekinlere şimdilik bir zararı yok ama su sıkıntısı var. Kısacası biz su mağduruyuz. Böyle devam ederse, tankerler ile su dağıtılacak seviyeye gelinecek. Şuan da bu duruma gelmek üzereyiz. Barajlar da ve nehirler sular çekilmiş durumda.” dedi.

YAĞMUR OLMADI MI EKİN DE OLMAZ

Başkan Hacıoğulları,“Şuan çok kötü durumdayız. Ekinler konusunda bir sorun yok ama böyle giderse sorunumuz daha da büyüyebilir. Mart ayında yağış olur ekinler olmaya başlar ama su sıkıntısı hemen giderilemez. Ekinler yağmur ile olur. Yağmur olmadı mı ekin olmaz.” dedi.

ÇİFTÇİ'NİN DERDİ SADECE KURAKLIK DEĞİL

Çiftçinin sigortasını ödeyemediğini ifade eden Hacıoğulları,“Çiftçinin derdi sadece kuraklık değil ki. BAĞ-KUR oldu şimdi 3 bin 150 lira. Nasıl ödeyecek çiftçi? Devlet desteği olmazsa çiftçi bunu ödeyemez. Yaşanan ekonomik sorunları hepimiz biliyoruz. Çiftçinin geliri iyi değil ki sigortasını ödesin. Özellikle Bağ-kur konusunda ciddi anlamda destek verilmesi gerekiyor.” dedi.

SORUNLARI DİLE GETİRİYORUZ ÇÖZÜM YOK

Çiftçilerin sorunlarını Ziraat Odası Genel Merkezi olarak ilgili kurumlara ilettiklerini ifade eden Hacıoğulları,“Genel Başkanımız sorunları hep söylüyor. Çiftçinin aylık Bağkur ödemesinin 15 gününü devletimiz diğer 15 beş gününü de çiftçimiz ödesin. Yani bin 500 lirasını çiftçi yatırsın. Bu şekilde çiftçi biraz olsun rahatlar diyoruz ama dikkate alınmıyoruz” dedi.

ÇİFTÇİNİN SESİNİ DUYMALILAR

Hacıoğulları,“İlgililere sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Henüz bir çalışma yok. Çiftçinin rahat etmesi için mutlaka ciddi desteklerin verilmesi lazım. Yoksa sadece kuraklık değil çiftçinin de maddi anlamda rahatlaması gerekiyor yoksa bu durum büyük bir sorun olarak kalabilir.” dedi.

TARIMIN KIYMETİNİ BİLEN YOK

Hacıoğulları,“Çiftçi çalışmaz ise, uygun çalışma koşulları sağlanmaz ise hepimiz aç kalırız. Tarımın ne kadar önemli olduğunu pandemi döneminde de gördük. İlimizde tarım alanları giderek daralıyor. Bir devletin tarımı olmazsa o devlet batar, bir ilin tarımı olmazsa o il batar, eğer bir köyde tarım olmazsa o köyde kimse kalmaz. Bunu hep söylüyoruz, mutlaka çiftçinin teşvik edilmesi ve önündeki engellerin kaldırılması lazım diye. Şu anda tarımın kıymetini bilen yok.” dedi.

DAYANACAK GÜCÜMÜZ KALMADI

Yaşanan sorunların üzerine kuraklığın da eklendiği ifade eden Başkan Hacıoğulları,“ Bu sene inşallah yağmur olur üretici kendini kurtarır. Ama geleceği ne yapacağız? Geleceği düşünüyorum. Eğer geleceğe üretici, bu yüksek girdi maliyetleri ile girerse kesinlikle tarım kalmaz. Kısacası sorunlar çok. Kuraklık da bu yıl daha etkili oldu. Sorunların üzerine su sıkıntısı da eklendi. İnşallah sorunlar çözülür yoksa çiftçinin dayanacak gücü kalmadı.”dedi.