Sorumlu olmak mı sorunlu olmak mı?

Bazı makamlar, bazı insanlara gerçekten bol geliyor. Ya da farklı bir pencereden ifade edersek bazı insanlar bulunduğu makam, görev ve sorumluluğun ağırlığını ve ciddiyetini taşıyamıyor.

TAKİP ET

Bu durumda yetişme tarzının etkileri görülebileceği gibi şahsiyet oluşumundaki nakisaların da rolü olabilir. Şunu peşinen dile getirelim ki bizler, görevi ve konumu ne olursa olsun herkesi değerli görür, şahsiyetleri yanında yapıp yapamadıklarına da bir gazeteci duyarlılığıyla dikkat kesiliriz.

Konuya dönersek. Malum bu gazeteyi takip edenler çok iyi bilir ki bizler bir göreve yeni başlayan tüm yetkili ve yöneticileri, daha ilk günden bezdirmek ve aşklarını kırmak yerine cesaretlendirip yüreklendirmek ve hizmet etmeleri konusunda teşvik eden yayınlar yaparız.

Yıllarca bu memlekete atanan her vali için “acemi ocağı” manşetleri atan meslektaşlarımıza rağmen bizler Elazığ için neler yapabilecekleri konusunda eksiklikleri dile getirdik.

2023 seçimleri sonrasında Ak Parti'den milletvekili seçilen Mahmut Rıdvan Nazırlı aleyhine oluşturulan negatif propagandaya rağmen, bu ismin hizmetleri ile daha çok konuşulacağı, partideki etkisi ve gücünü şehre hizmet olarak yansıtacağını dile getirmiştik.

Bunu söylerken de dayandığımız argümanlar vardı. Zira kendisi hem Genel Merkez hem İstanbul teşkilatlarında hizmet edip önemli dostluklar ve bağlantılar kurmuş hem de kendisi İstanbul'u istemesine rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Elazığ listesine koyarak memleketine hizmet etmesini istemişti.

Bizler de bu güçlü referanslarla ilimizde milletvekili adayı olan Nazırlı'ya desteğimizi vermiş ve şehre hizmet beklentimizi oldukça yüksek tutmuştuk. Seçim sürecinde de kendisine yönelik eleştirilere rağmen kendisine destek olmuş ve milletvekili seçilmesine katkı sunmuştuk.

Sayın Nazırlı, milletvekili olduktan sonra ilimizle ilgili çalışmalar ve bunu hizmete dönüştürebilecek aksiyon alma yerine sosyal medyada daha çok görünür olmayı tercih etti.

Sayın Nazırlı, milletvekili olduktan sonra sosyal medya hesabından bu şehrin eksiklikleri ve yapılacak hizmetlerle ilgili basın mensuplarından öneriler beklediğini yazdı. Bizler de ilimizle ilgili eksik gördüklerimiz ve yapılması gerekenlerle ilgili görüşlerimizi usulünce dile getirdik.

Ancak kendi talebi üzerine yazdığımız teklif ve önerilere “sizden akıl alacak değilim” gibi ilginç bir tepki verdi. Tepki olsa iyi hakaret içeren cümleler kurdu.

Bu tarihten sonra da zaman zaman yaşadığımız polemiklerde biz hep saygılı, kişisel haklara riayet eden ve asla hakaret ve aşağılama içermeyen bir dil ve üslup kullanmaya gayret ettik. Ancak Sayın Nazırlı'dan her zaman hakaret içerikli ve zehirli bir dil ve üslup gördük.

Aslında polemikte bizim üstümüze kalem tanımamamıza ve bu konuda oldukça mahir olmamıza rağmen milletvekili unvanına saygıdan ve yetişme tarzımızdan dolayı o seviyeye düşmedik.

Son olaya gelelim. İlimizde THY'nin Muş iline bağlanması ile ilgili bir haber dün medyaya düşmüş ve her kesimden tepkiler yükselmişti. Biz de bu haberi verirken daha önce Nazırlı tarafından THY'nin yönetim kurulu toplantısının Elazığ'da yapılacağına yönelik müjdeli haberini hatırlatarak, “müjde gelmeden müdürlük gitti” mealinde bir haber yaptık. Sayın Nazırlı bu haberde yer alan konuyla ilgili kamuoyunu aydınlatıcı bilgi vermek yerine gazetemiz ve yönetimini hedef alan saygısızca bir paylaşım yaptı.

Haberin yanlışlığına vurgu yerine haberi yapanı hedef aldı. Bizlerin bugüne kadar Nazırlı ile yaşadığı hiçbir polemikte hakaret ve iftira yokken kendisi bunun dibini buldu.Bir milletvekili bu kadar seviyeyi düşürür müydü bilinmez ama Türkiye'de bugüne kadar gelmiş geçmiş hiçbir milletvekili bu tür bir dil kullanmamıştı.

Siz, milletvekiliyseniz, elbette eleştirilecek ve varsa eksikler vatandaş ya da basın bunu dile getirecektir. Demokrasi nasıl tahammül rejimiyse, demokrasinin bir parçası olan milletvekili olarak gelen eleştirilere hakaret ve iftirayla değil doğrusunu açıklayarak gündeme geleceksiniz. Oysa siz, milletvekili konumunu ve sorumluluğunu yerine getirme ve vatandaşlar arasında oluşan tepkileri giderecek doğru bilgileri kamuoyuna açıklama yerine ipe sapa gelmez cümleler kuruyorsanız göreviniz dışına çıkıyorsunuz demektir.

Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan'a olmadık hakaretler yapılıyor ama Erdoğan hiç birini muhatap alıyor mu? Hayır. Varsa bir hakaret ve haksızlık, mahkemeye veriyor ve olayı hukuka havale ediyor.

Sayın vekil, Şunu bilin ki siz bu şehrin üzerindeki yükü almalısınız, yeni yükler getirme şansınız yok. Milletvekilliğinde başarısızlık belki sizi geriyor olabilir. Ya da hizmetle gündeme gelme yerine bu tür basit konularla gündeme gelme hevesiniz olabilir. Ama bunun çözümü sağa sola saldırmak ve köpek resmi paylaşmak değil. Eğer siz gerçekten milletvekilliği yapacaksanız şehrin tüm sorunlarını sahiplenip omuzlamanız lazım. Sosyal medya ile milletvekilliği yapılmaz. Osman Gökçek gibi ailece şaibeli ve vukuatlı birinden destek umulmaz.

Şaibesi ülke sınırlarını aştığı ve Ankara'yı parsel parsel sattığı için Erdoğan tarafından daha görev süresi tamamlanmadan ABB başkanlığından alınan Melih Gökçek'in oğlu ve Beyaz TV'deki programları izlenmediği için çakılan Osman Gökçek'ten bile medet umar konuma düşmene sizin adınıza üzüldük. Bak ne yazdırmışsınız Osman Gökçek'e; “Mahmut Nazırlı vekilim size iftira atan bu kaynakları yakından araştırmak gerekiyor. Acaba arkalarında kim var? Gazeteciler hakkında söylediğiniz konular mutlaka araştırılmalı. Elazığ için gece gündüz çalışan bir vekile bu iftirayı ne sebeple attıkları ortaya çıkmalı.”

Sayın Nazırlı size atılan iftira ne bir söyler misiniz? Kim size ne iftira atmış? Kim sizin özel hayatınızı ortaya dökmüş, kim sizin ticari ilişkiler ve bağlantılarınızı ifşa etmiş. Kim size yapmadığınız, söylemediğiniz bir konuda iftira atmış.

Ortada; THY'nin Elazığ'da yapılacağını açıkladığınız bir “büyük” toplantı var ve Elazığ'dan Muş'a bağlandığı ifade edilen bir THY var. Haber de bu iki konuya değinilmiş. Bunun neresi iftira, neresi yalan. Muş'a bağlanması yalansa çıkıp doğrusunu açıklasaydınız da hem kamuoyu hem de medya rahatlasaydı. İki cümlelik bir açıklamadan sarfı nazar edip bizimle polemik yaşamayı tercih ediyorsanız biz de bundan asla geri durmaz ve misliyle mukabele etmesini biliriz.

Ama biz diyoruz ki milletvekili bu tür gereksiz işler ve konularla zaman harcayacağına gidip birkaç bakan ve üst düzey yetkililerle görüşsün. Yoksa bizim işimiz bu. Herkes işini yaparsa bunlar da yaşanmaz.

Yorumlar 3
Mahmut 24 Ağustos 2024 08:48

Değirmen gitmiş şak şakı arıyorsunuz biz yemişlik 4etep olarak elaziğ depreminde ki tapularımızı alamıyoruz belediye de muhatap bulamıyoruz allah bu milletin yardımcı sı olsun allah var gam yok

Alparslan 23 Ağustos 2024 23:07

Sayın yazar, siz akp ile kol kola girin, memleketin durumuna da kulağınızı yıkayın. Bak İ. Melih Gökçek in oğluna, onun TV kanalı da sizin gibi.. Parsel parsel satanlar memlekete ihanet edenler. Sizin tarafkir olduklarımız bu kadar basit zihniyetteler. Akp bu kadar işte.

ELAZİZLİ 23 Ağustos 2024 22:07

ELAZIĞ MİLLETVEKİLİ SAYISI 5. AMA 3 Ü ELAZIĞLI DİİL 3 MİLLETVEKİLİN BAŞKA İL VATANDAŞI SENİN THY MUŞA BAĞLANMIŞ ÇOKMU? MAHMUT RIDVAN NAZIRLI DİYARBAKIRLI SEMİH IŞIKVER BİNGÖLLÜ GÜRSEL EROL TÜNCELİLİ ELAZIĞ BU HALE DÜŞMÜŞ ÖRTKİ ÖLEM

Bakmadan Geçme