Şöhret, Afettir Hacım…
Kişinin kazandığı ün, her zaman hoşa giden bir durum sağlamaz. Kendisini sıkan, rahatsız eden durumlara da yol açar. Gücünü aşan istekler, zorlamalar karşısında bunalır, üzücü durumlara da düşebilir.
İlimizde 14 Mayıs seçimlerini en renkli ve tebessüm ettirici havaya sokan isim Bağımsız aday Hacı Güneş oldu.
Kendisi Salıbaba Muhtarıydı. Milletvekili adayı olmak için muhtarlıktan ayrılma ve istifa etmek de gerekmiyordu. Kim akıl ya da gaz verdi ya da bunlara gerek kalmadan nasıl harekete geçti bilinmez ama Hacı Güneş, Elazığ Bağımsız Milletvekili adaylığını açıkladı.
Sanki sahada yürüyünce Elazığ'da arkasından yürüyecek. Hacı Güneş sahaya çıktı ama çıktığının ertesi günü sosyal medya fenomeni oldu.
“Beş yıl da ben sizi dolandırayım, beş yıl da ben sizin telefonlarınıza bakmayayım” gibi milletvekillerine ironik göndermeler yaparak başladığı kampanyasını, “Ben bu ülkede beşinci adamım, ben mecliste olursam Elazığ ayağa kalkar, bürokratlar benim telefonuma elleri titreyerek bakarlar “gibi özgüven patlaması kokan cümlelerle sürdürdü.
Son gün Gazi Caddesinde otobüsle seçmenlerini selamlayan ve destek isteyen bağımsız milletvekili adayımız Sayın Hacı Güneş bakın sonucu nasıl açıklıyordu:
“AA verilerine göre Elazığ'da 1859 oy aldım. Bilal Çoban ile kapıştık Yasemin hocayı da harcadılar beni de. Oy verenlere teşekkür ederim. Gelecek seçimler için şimdiden çalışmalarıma başlayacağım. Etrafta 9 oy aldın yalanı var o veriler olsa olsa YSK'nındır.”
Seçim sonuçlarının açıklanmasının hemen ardından beklediğini bulamayan Hacı Güneş ile ilgili rahatsızlandığı ve hastaneye kaldırıldığı yönünde fotoğraflar paylaşıldı.
Buradan da sitemlerini sürdüren Güneş, “Beni Abdülhamid'in yalnızlığına bıraktılar” dedi.
“Bizi bir kavurmaya satanlara valla yazıklar olsun” diyerek yenilgisinin sebebini kavurmaya bağlıyordu.
Ve iki gün sonra; “Oyların yeniden sayılması için itiraz dilekçesini teslim ettik” diyerek 1859 oyun artması için itirazını yaptı.
Seçimlerin insanımızı epey gerdiği günlerde Hacı Güneş'in adaylığı daralan gönüllere bir güneş gibi doğmuştu. Liderlerin yoğun sataşmalarından ve atışmalarından bunalan insanlar Hacı Güneş'in paylaşımlarını izleyip mutlu oluyorlardı.
Ve işin en ilginç tarafı da tüm sosyal medyada adını duyuran bir fenomen olup çıkmıştı Hacı Güneş adayımız.
Yaşadığımız bu olaylarla, Andy Warhol'un, "Herkes bir gün on beş dakikalığına ünlü olacaktır " sözü bir kez de Hacı Güneş ismi üzerinde gerçekleşmiş oldu.
Ama şöhret öyle herkesin taşıyabileceği bir yük değildi. Hacı Güneş, bu şöhretle birlikte hastaneye düştü. Sağlık kontrollerinden geçti ve ilaçla ayağa kalktı.
Sonrasında kendisini önce, ülkeyi 36 yıl yöneten Abdulhamid'e benzetti ardından kendisine 8 bin oy fark atan Bilal Çoban'la bir tuttu.
Ardından 35 bin oy alan başka bir bağımız aday milletvekili seçilememişken kendisi 1869 oy aldığı halde YSK'ya itiraz etti.
Tüm bu baş döndürücü hızla gelişen olaylar, beden sağlığını aştı ve ruh sağlığının bozulmasına doğru evrildi. Allah'tan Elazığ bu tür konular için de hazırlıklı ve hatta önemli bir merkez.
Şöhretin afet olduğu, herkesin taşıyamayacağı ile ilgili sözün Hacı Güneş vekilimizin üzerinde tecelli etmesini istemeyiz. Evet, şöhret afettir ve zamanında uyanılmazsa, önleyici tedavi yapılmazsa, o şöhret tek kişilik hastane odasında son bulur ve bir değer kaybolur.
Kaybetmeyelim, zayi etmeyelim…