SİYASİ ŞAMATA
Bünyesi zayıf, kalitesi düşük olan siyaset, şamata-gürültü yapılarak milleti tefekkürden uzaklaştırıyor
Bünyesi zayıf, kalitesi düşük olan siyaset, şamata-gürültü yapılarak milleti tefekkürden uzaklaştırıyor.
7 Haziran seçimlerine az bir zaman kala şehri gürültü kirliği esir aldı. Partilerin para karşılığı bir süre sahiplendiği üstü süslü araçların çıkardığı sesler taziye, hastalık demeden şehir insanının kafasına tokmak gibi inmeye başladı.
Türkiye siyaseti zorlandığı durumlarda din, etnik köken gibi toplumsal duyarlılığı fazla olan farklılıkları istismar yoluyla kamplaşmalar yaratacak şekilde kullanarak durumu kurtarmaya çalışırken, 7 Haziran'da yapılacak seçimlerinden kimsenin hoşnut olmadığının altını çizmek isterim.
Siyaset kimine göre küfür, kimine göre makam, kimine göre ise kayıp olan itibarı geri getirme sanatı olarak bilinir.
Sosyolojik kanunlara göre, siyaset canlılar gibi doğar, büyür ve ölür. Doğum ile ölüm arasındaki sürecin verdiği tahribat ise geri dönüşü olmadığı için binlerce belki yüzbinlerce insanı etkisi altına alarak bazen ölümlere bile yol açar.
Şehrin siyasi resmine bakıldığında seçmen umduğunu bulamamış, Partilerin Genel merkezleri tarafından halkın önüne zorla koyulan isimler çok kabul görmemiştir.
Siyasi mülahazalar, tepkiler başta tavan yapsa da halk önüne koyulan isimlere biat etmek zorunda kalmıştır.
Bünyesi zayıf, kalitesi düşük bir seçim geçireceğiz. Belki de kavgalı gürültülü geçecek. Belki de bu seçim, pek çok eski milletvekilinin ihanet dosyalarının millete teşhiri olacaktır.
Doğru tercih yapmadığı için seçmen, bilerek veya bilmeyerek, hem dünyada hem de ahiret leminde vebal altında olacaktır.
7 Haziran seçimlerinde Seçmen küpe mi biner yoksa saplı süpürgeye mi bilinmez ama, görünen o ki çokça konuşulan o partinin barajı geçememesi halinde, vazo ile beynimizi patlatacakmış gibi açıklamaların art arda gelmesi seçmeni ziyadesi ile üzmüştür.
Dünya bu seçimi konuşacak bence. Çünkü, silahlı bir siyasi parti seçimlere barajı kabul ederek girip seçimi kaybederse kaos çıkaracak.
Nasıl mı? Tabi ki her zaman kullandıkları yöntemlerle!
Kazanırsam ses yok. Kaybedersem, sokaklara hakim olamam siyaseti de girdi Türk siyasi literatürüne.
Korku paçayı sardı,
Peki ne olacak?
Bir tarafı silahlı öte tarafı siyasi olan abilerinden himmet mi bekleyeceğiz, sokaklar kan gölüne dönmesin diye…
İşte Türk siyaseti böyle bir şey. Doğar büyür ve ölüüürr!
Galiba 7 Haziran sonrası Türkiye çok büyük bir değişim yaşayacak. Siyaseti öldürmeyeceğiz ama yaşatmaya da izin vermeyecekler büyük abiler.
7 Haziran seçimlerine az bir zaman kala şehri gürültü kirliği esir aldı. Partilerin para karşılığı bir süre sahiplendiği üstü süslü araçların çıkardığı sesler taziye, hastalık demeden şehir insanının kafasına tokmak gibi inmeye başladı.
Türkiye siyaseti zorlandığı durumlarda din, etnik köken gibi toplumsal duyarlılığı fazla olan farklılıkları istismar yoluyla kamplaşmalar yaratacak şekilde kullanarak durumu kurtarmaya çalışırken, 7 Haziran'da yapılacak seçimlerinden kimsenin hoşnut olmadığının altını çizmek isterim.
Siyaset kimine göre küfür, kimine göre makam, kimine göre ise kayıp olan itibarı geri getirme sanatı olarak bilinir.
Sosyolojik kanunlara göre, siyaset canlılar gibi doğar, büyür ve ölür. Doğum ile ölüm arasındaki sürecin verdiği tahribat ise geri dönüşü olmadığı için binlerce belki yüzbinlerce insanı etkisi altına alarak bazen ölümlere bile yol açar.
Şehrin siyasi resmine bakıldığında seçmen umduğunu bulamamış, Partilerin Genel merkezleri tarafından halkın önüne zorla koyulan isimler çok kabul görmemiştir.
Siyasi mülahazalar, tepkiler başta tavan yapsa da halk önüne koyulan isimlere biat etmek zorunda kalmıştır.
Bünyesi zayıf, kalitesi düşük bir seçim geçireceğiz. Belki de kavgalı gürültülü geçecek. Belki de bu seçim, pek çok eski milletvekilinin ihanet dosyalarının millete teşhiri olacaktır.
Doğru tercih yapmadığı için seçmen, bilerek veya bilmeyerek, hem dünyada hem de ahiret leminde vebal altında olacaktır.
7 Haziran seçimlerinde Seçmen küpe mi biner yoksa saplı süpürgeye mi bilinmez ama, görünen o ki çokça konuşulan o partinin barajı geçememesi halinde, vazo ile beynimizi patlatacakmış gibi açıklamaların art arda gelmesi seçmeni ziyadesi ile üzmüştür.
Dünya bu seçimi konuşacak bence. Çünkü, silahlı bir siyasi parti seçimlere barajı kabul ederek girip seçimi kaybederse kaos çıkaracak.
Nasıl mı? Tabi ki her zaman kullandıkları yöntemlerle!
Kazanırsam ses yok. Kaybedersem, sokaklara hakim olamam siyaseti de girdi Türk siyasi literatürüne.
Korku paçayı sardı,
Peki ne olacak?
Bir tarafı silahlı öte tarafı siyasi olan abilerinden himmet mi bekleyeceğiz, sokaklar kan gölüne dönmesin diye…
İşte Türk siyaseti böyle bir şey. Doğar büyür ve ölüüürr!
Galiba 7 Haziran sonrası Türkiye çok büyük bir değişim yaşayacak. Siyaseti öldürmeyeceğiz ama yaşatmaya da izin vermeyecekler büyük abiler.