SİYASİ DEHA
Ak Parti'den ayrılarak yeni bir parti kurma hazırlığında olan Ahmet Davutoğlu ve arkadaşları partiden de ihraç ediliyor...
AK Parti Merkez Yürütme Kurulu pazartesi günü yapılan toplantıda; eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile milletvekilleri Selçuk Özdağ, Ayhan Sefer Üstün ve Abdullah Başçı'nın tedbirli olarak partiden kesin ihraç istemiyle Merkez Disiplin Kurulu'na sevkine oy birliğiyle karar verdi.
Bilindiği gibi Ali Babacan öncülüğünde Abdullah Gül kontrolünde yeni bir parti için de hazırlıklar devam ederken, babacan ve ekibi kendi istekleri ve müracaatları ile Ak partiden istifa etmiş, bu davranışları ile daha ilkesel ve dirayetli bir duruş oraya koymuşlardı.
Babacan ve ekibinin yollarını yeni bir parti kurmak için Ak Partiden resmen de ayırmalarına karşılık, her fırsatta Ak partiyi ve icraatlarını eleştiren, 7 Haziran-1 Kasım süreci ile ilgili kafalarda sorular oluşturabilecek ve yanlış yorumlamalara sebebiyet verecek gizemli konuşmalar yapmasına ve kendi kuracağı parti ile ilgili ilkeler anlatmasına rağmen Ak parti üyesi olarak kalmaya devam eden Ahmet Davutoğlu'nun göstermediği cesareti Ak parti MYK gösterdi ve Davutoğlu ile birlikte hareket eden milletvekilini partiden ihraç etti.
Ak Parti'nin bu hamlesi parti kurma konusunda ürkek davranan Davutoğlu'na hayat öpücüğü olarak algılanabilir ve ilk etapta bu sonucu da doğurabilir. Davutoğlu mağdur konumuna yaslanıp alacağı yeni pozisyonla hızlı bir partileşme sürecine girecek ve kısa süre içerisinde teşkilatlarını kurma çalışmalarını başlatacaktır.
Karşı tarafta aynı süreci hem resmen hem de tabandaki teşkilatlanma ile daha önde götüren Ali Babacan'ın ekibi de sahada etkin çalışmalar yapacak. Her iki ekibin de en büyük hedef kitlesi Ak Parti, MHP ve HDP olacağı için hem söylem hem de ilkeler düzleminde büyük kavgalar yaşanacak.
Karşılıklı ithamlar ve polemikler ile yıpranacak her iki partinin halini görenlerin ülkenin dört bir yanda verdiği onurlu mücadele ve milli savunma sanayi konusunda verdiği onurlu duruş ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dik duruşu fotoğrafı ile insanları yeniden Ak Parti'de buluşmaya yönlendirecek.
Belki Babacan ekibine göre daha yerli ve milli olsa da bu zihniyet Ak partide temsil edildiği için Davutoğlu ekibinin sahadaki işi zor görülüyor.
İşte bu süreç Ak Parti MYK'sının ihraç adımı ile başlatıldı. Davutoğlu'nu biran önce siyasete zorlayan ve elini güçlendiren ihraç metodu Tayyip Erdoğan'ın siyasi bir dehası olarak da tarihe geçecektir.
Kuracağı yeni partinin ülkede bir heyecan ve umut ışığı olamayacağını da düşünen Davutoğlu'nun yeni bir parti kurmak yerine Babacan'ın kurması beklenen partiyle ya da Milli Görüş'ün mirasçısı Saadet Partisi'yle yoluna devam edebileceği de ifade ediliyor.
Davutoğlu'nun yaşadığı tüm bu ikilem hatta üçlemler de gösteriyor ki kendisinden liderlik bekleyenler büyük bir hayal kırıklığı yaşayacaklar.
Bilindiği gibi Ali Babacan öncülüğünde Abdullah Gül kontrolünde yeni bir parti için de hazırlıklar devam ederken, babacan ve ekibi kendi istekleri ve müracaatları ile Ak partiden istifa etmiş, bu davranışları ile daha ilkesel ve dirayetli bir duruş oraya koymuşlardı.
Babacan ve ekibinin yollarını yeni bir parti kurmak için Ak Partiden resmen de ayırmalarına karşılık, her fırsatta Ak partiyi ve icraatlarını eleştiren, 7 Haziran-1 Kasım süreci ile ilgili kafalarda sorular oluşturabilecek ve yanlış yorumlamalara sebebiyet verecek gizemli konuşmalar yapmasına ve kendi kuracağı parti ile ilgili ilkeler anlatmasına rağmen Ak parti üyesi olarak kalmaya devam eden Ahmet Davutoğlu'nun göstermediği cesareti Ak parti MYK gösterdi ve Davutoğlu ile birlikte hareket eden milletvekilini partiden ihraç etti.
Ak Parti'nin bu hamlesi parti kurma konusunda ürkek davranan Davutoğlu'na hayat öpücüğü olarak algılanabilir ve ilk etapta bu sonucu da doğurabilir. Davutoğlu mağdur konumuna yaslanıp alacağı yeni pozisyonla hızlı bir partileşme sürecine girecek ve kısa süre içerisinde teşkilatlarını kurma çalışmalarını başlatacaktır.
Karşı tarafta aynı süreci hem resmen hem de tabandaki teşkilatlanma ile daha önde götüren Ali Babacan'ın ekibi de sahada etkin çalışmalar yapacak. Her iki ekibin de en büyük hedef kitlesi Ak Parti, MHP ve HDP olacağı için hem söylem hem de ilkeler düzleminde büyük kavgalar yaşanacak.
Karşılıklı ithamlar ve polemikler ile yıpranacak her iki partinin halini görenlerin ülkenin dört bir yanda verdiği onurlu mücadele ve milli savunma sanayi konusunda verdiği onurlu duruş ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dik duruşu fotoğrafı ile insanları yeniden Ak Parti'de buluşmaya yönlendirecek.
Belki Babacan ekibine göre daha yerli ve milli olsa da bu zihniyet Ak partide temsil edildiği için Davutoğlu ekibinin sahadaki işi zor görülüyor.
İşte bu süreç Ak Parti MYK'sının ihraç adımı ile başlatıldı. Davutoğlu'nu biran önce siyasete zorlayan ve elini güçlendiren ihraç metodu Tayyip Erdoğan'ın siyasi bir dehası olarak da tarihe geçecektir.
Kuracağı yeni partinin ülkede bir heyecan ve umut ışığı olamayacağını da düşünen Davutoğlu'nun yeni bir parti kurmak yerine Babacan'ın kurması beklenen partiyle ya da Milli Görüş'ün mirasçısı Saadet Partisi'yle yoluna devam edebileceği de ifade ediliyor.
Davutoğlu'nun yaşadığı tüm bu ikilem hatta üçlemler de gösteriyor ki kendisinden liderlik bekleyenler büyük bir hayal kırıklığı yaşayacaklar.