SİYASET BEZİRGÂNLARI
Siyasette; her zaman kendi söz de dikte ettirdiklerinin olması, kendilerinin var, diğerlerinin yok olması yönünde gayret gösteren siyaset bezirgnları ve Bizans oyunlarını seven haris insanlar hep olagelmiştir.
Dertleri, bir güzelliğe ve hizmete sebep olmak değil, kendi vehimlerince sakıncalı ve aykırı gördükleri şahısların yükselişlerini hazmedemeyip karalama yaptıkları isimleri saf dışı bırakmak ve önlerini kesmek.
Bunda kısmen başarılı oldukları da söylenebilir aslında. Ancak son tahlilde kazanan ve halkın gönlünde büyüyerek yer eden, baki kalan, karalamaya çalıştıkları isimlerdir: Gönülden, değerden ve tedavülden düşen de kendileridir ve bu teamül hiç değişmeden devam etmektedir.
Geçmişte başarılı olup ön alıp yol kestiler ya şimdi de aynı klasik taktiğin tutacağı ve kendisine yer açılacağı hayalini kuran malum müstevliler, şimdi mal bulmuş mağribi gibi eğer doğruysa bile devletin bir kamu kurumunun yaptığı yanlışlıklar ve hatalar sebebiyle bir değeri yıpratmak gibi bir acziyetin ve sefilliğin içine düşmüşler.
İçinde girmeye ve içinde bulunmaya can attığınız hükümetin ve onun bir bakanlığının yaptığı hata, yanlış ve varsa suistimal, bu kurumların ve yöneticilerin sigaya çekilmesi yerine olayın hiçbir aşamasında dahli, etkisi ve yetkisi olmayan birini hedef tahtasına oturtmak ve bu haberleri el altından birilerine servis etmek acizliktir, düşkünlüktür.
Kaldı ki birileri bu haberi yayınlamak ve bunu dillendirmek yerine kirli pazarlıklara girip kirli ve haram rant gemisini yürütmeye başladılar bile.
Umarız bu tip asalak ve fırsatçılara da prim verilmez ve doğru duvarın yıkılmayacağını herkes görür. Eğer eğri duvar da aranıyorsa bu ilgili kurum, bakanlık ve belki bakandır ki bu hamur oldukça su götürür ve korkarız altında sizler de kalırsınız…
Dertleri, bir güzelliğe ve hizmete sebep olmak değil, kendi vehimlerince sakıncalı ve aykırı gördükleri şahısların yükselişlerini hazmedemeyip karalama yaptıkları isimleri saf dışı bırakmak ve önlerini kesmek.
Bunda kısmen başarılı oldukları da söylenebilir aslında. Ancak son tahlilde kazanan ve halkın gönlünde büyüyerek yer eden, baki kalan, karalamaya çalıştıkları isimlerdir: Gönülden, değerden ve tedavülden düşen de kendileridir ve bu teamül hiç değişmeden devam etmektedir.
Geçmişte başarılı olup ön alıp yol kestiler ya şimdi de aynı klasik taktiğin tutacağı ve kendisine yer açılacağı hayalini kuran malum müstevliler, şimdi mal bulmuş mağribi gibi eğer doğruysa bile devletin bir kamu kurumunun yaptığı yanlışlıklar ve hatalar sebebiyle bir değeri yıpratmak gibi bir acziyetin ve sefilliğin içine düşmüşler.
İçinde girmeye ve içinde bulunmaya can attığınız hükümetin ve onun bir bakanlığının yaptığı hata, yanlış ve varsa suistimal, bu kurumların ve yöneticilerin sigaya çekilmesi yerine olayın hiçbir aşamasında dahli, etkisi ve yetkisi olmayan birini hedef tahtasına oturtmak ve bu haberleri el altından birilerine servis etmek acizliktir, düşkünlüktür.
Kaldı ki birileri bu haberi yayınlamak ve bunu dillendirmek yerine kirli pazarlıklara girip kirli ve haram rant gemisini yürütmeye başladılar bile.
Umarız bu tip asalak ve fırsatçılara da prim verilmez ve doğru duvarın yıkılmayacağını herkes görür. Eğer eğri duvar da aranıyorsa bu ilgili kurum, bakanlık ve belki bakandır ki bu hamur oldukça su götürür ve korkarız altında sizler de kalırsınız…