'SİTE' TARTIŞMASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hassas olduğu ve her fırsatta dile getirdiği dikey mimari konusundaki eleştirilerini bir kez daha ifade etti.
Dikey mimarinin şehirlere ihanet olacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kibrit kutusu gibi binalarla bir yere varılamayacağını söyledi.
Şehir ve Güvenlik Sempozyumu'nda konuşan Erdoğan, 'Yatay mimariyle kendi medeniyetimizi inşa etmiş oluruz. Şehirleşmenin ne olduğunu da dünyaya göstermiş oluruz. Bu adımı atmazsak çok geç kalmış oluruz. Kibrit kutuları gibi yapılmış binalarla bir yere varamayız.' ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasında; 'Site kültürü bizim kültürümüz değil. Ama ne yazık ki ülkemizde site kültürü anlayışı egemen olmaya başladı. Büyük bir nüfusu küçük bir alanda güvenli bir şekilde yaşatmak, sanıldığı kadar kolay değildir. Şehir ne kadar büyükse güvenlik sorunları da o kadar fazladır. Artık şehirlerin güvenliğini sadece kolluk güçleriyle sağlayacak durumda değiliz. Yeni fikirler geliştirilmeli.' ifadeleriyle birçok binadan oluşan ancak tek kapıdan yerleşkeye girilen siteleri eleştirmesi, site şeklinde inşa edilen konutları yeniden gündeme getirdi.
Her fırsatta yatay mimari ve sosyalleşme ve bazı değerlerimizin devam etmesi için sokak ve komşuluk ilişkilerini savunan anlayış, haklı olarak dikey mimariye de karşı çıkmıştı. Ancak son yıllarda içerisinde spor salonu, park alanları, sosyal tesisleri, oyun alanları, kameriyeler, futbol ve basketbol sahaları, taziye evi, mescit ve daha birçok sosyal ve sportif meknları içerilerinde barındıran ve 150-200 dairenin bulunduğu küçük yerleşim birimi olan sitelerde, insanların daha sık bir araya geldiği ve değişik vesilelerle görüştüğü biliniyor.
Dikey mimari elbette yanlış ama yatay mimari ile yapılmış, kapıları birbirine bakan ev ve sokaklardan oluşan yapılaşma da özlenen geleneksel komşuluk değerlerimizi geri getirecek özellikten epey uzak.
Bunun yerine, insanların birbiriyle daha sık bir araya geldiği, birçok etkinliği birlikte yaşadığı, güvenlikli ve korunaklı siteler sanki daha doğru bir karar gibi. Çocukların korkusuzca oynadığı, evde annelerin huzur içerisinde olduğu, babaların akşamları birlikte futbol maçı yaptıkları ya da izledikleri siteler, tanış ve biliş olmanın da zeminini sağlıyorlar zannımızca.
Apartmanda 120 kişi yaşarken sitelerde 1.200 kişi yaşıyor ve ortak kullanım alanları vesilesiyle birçok kereler bira araya geliniyorsa; siteler, sosyalleşmeyi ve değerlerimizi yaşatmayı başarmış sayılırlar. Sitede oturan bir danışmanının Sayın Cumhurbaşkanımıza bu konuda doğru bilgi vermesine ihtiyaç var gibi. Tabi bu danışman site sakinlerine selam verenlerden biri olmalı. İnsanlara gülen, onların hal hatırını soran biri olmalı. Cumhurbaşkanı danışmanı edasıyla ve burnu havada biriyse bu danışman, işte o zaman yandı gülüm keten helva… Siteler iyidir iyi…
Dikey mimarinin şehirlere ihanet olacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kibrit kutusu gibi binalarla bir yere varılamayacağını söyledi.
Şehir ve Güvenlik Sempozyumu'nda konuşan Erdoğan, 'Yatay mimariyle kendi medeniyetimizi inşa etmiş oluruz. Şehirleşmenin ne olduğunu da dünyaya göstermiş oluruz. Bu adımı atmazsak çok geç kalmış oluruz. Kibrit kutuları gibi yapılmış binalarla bir yere varamayız.' ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasında; 'Site kültürü bizim kültürümüz değil. Ama ne yazık ki ülkemizde site kültürü anlayışı egemen olmaya başladı. Büyük bir nüfusu küçük bir alanda güvenli bir şekilde yaşatmak, sanıldığı kadar kolay değildir. Şehir ne kadar büyükse güvenlik sorunları da o kadar fazladır. Artık şehirlerin güvenliğini sadece kolluk güçleriyle sağlayacak durumda değiliz. Yeni fikirler geliştirilmeli.' ifadeleriyle birçok binadan oluşan ancak tek kapıdan yerleşkeye girilen siteleri eleştirmesi, site şeklinde inşa edilen konutları yeniden gündeme getirdi.
Her fırsatta yatay mimari ve sosyalleşme ve bazı değerlerimizin devam etmesi için sokak ve komşuluk ilişkilerini savunan anlayış, haklı olarak dikey mimariye de karşı çıkmıştı. Ancak son yıllarda içerisinde spor salonu, park alanları, sosyal tesisleri, oyun alanları, kameriyeler, futbol ve basketbol sahaları, taziye evi, mescit ve daha birçok sosyal ve sportif meknları içerilerinde barındıran ve 150-200 dairenin bulunduğu küçük yerleşim birimi olan sitelerde, insanların daha sık bir araya geldiği ve değişik vesilelerle görüştüğü biliniyor.
Dikey mimari elbette yanlış ama yatay mimari ile yapılmış, kapıları birbirine bakan ev ve sokaklardan oluşan yapılaşma da özlenen geleneksel komşuluk değerlerimizi geri getirecek özellikten epey uzak.
Bunun yerine, insanların birbiriyle daha sık bir araya geldiği, birçok etkinliği birlikte yaşadığı, güvenlikli ve korunaklı siteler sanki daha doğru bir karar gibi. Çocukların korkusuzca oynadığı, evde annelerin huzur içerisinde olduğu, babaların akşamları birlikte futbol maçı yaptıkları ya da izledikleri siteler, tanış ve biliş olmanın da zeminini sağlıyorlar zannımızca.
Apartmanda 120 kişi yaşarken sitelerde 1.200 kişi yaşıyor ve ortak kullanım alanları vesilesiyle birçok kereler bira araya geliniyorsa; siteler, sosyalleşmeyi ve değerlerimizi yaşatmayı başarmış sayılırlar. Sitede oturan bir danışmanının Sayın Cumhurbaşkanımıza bu konuda doğru bilgi vermesine ihtiyaç var gibi. Tabi bu danışman site sakinlerine selam verenlerden biri olmalı. İnsanlara gülen, onların hal hatırını soran biri olmalı. Cumhurbaşkanı danışmanı edasıyla ve burnu havada biriyse bu danışman, işte o zaman yandı gülüm keten helva… Siteler iyidir iyi…