Şimdi Sorunlar Çözüldü mü?
Halkın birebir yaşadığı ekonomik sorunları görme, bunu kabul ederek giderilmesi yönünde ciddi gayretler ortaya koyan Ak Parti, sahadan aldığı mesajları iyi okuyarak gerekli adımları atıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da bu durumu kabul edip, çözümü noktasında adımlar attıklarını dile getirmesine rağmen ülkede her şeyin güllük gülistanlık olduğunu, diğer ülkelerin daha kötü durumda olduğunu ve hatta “halkın durumu çok kötüyse Bergen filmini izleyen 7 milyon seyirciye ne demeli” gibi absürt savunma yapanlar da yok değil. Ancak bu tür paylaşımlar, olanları ve herkesin birebir yaşadığı hayat pahalılığını mazur göstermek şöyle dursun halkta daha büyük tepki uyandırıyor.
Halkın yaşadıklarını ve hislerini dile getiren ilkeli siyasetçiler de ne yazık ki zaman zaman kendi partilerinden tepki görebiliyorlar.
MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, katıldığı bir televizyon programında ekonomideki gidişatla ilgili açıklamalarda bulunmuş.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı enflasyon rakamlarına değinen Ersoy, "Zamlar bu milletin belini büküyor. Bunlar gerçek. Bunları görmemezlikten gelemeyiz. Bunları konuşmamız gerekiyor. Bunları yok sayamayız. Bir şey yok saydığınızda problem ortadan kalkmıyor ve bu tepkiyi getiriyor" dedi.
Korona virüsü salgınını gerekçe göstermeyi doğru bulmadığını ifade eden Ersoy, "'Enerji krizi var böyle oldu' demek yerine biz önümüzdeki süreçte ne yaparız? Bu bir kaçamak. Tamam dünyada ekonomik kriz var, bizde de var. Bunu çözmeyecek miyiz yani? Bu doğru değil. Bu yaklaşımı ben kabul etmiyorum. Bunlar var, ama bunu çözecek olan yine Cumhur İttifakı" ifadelerini kullandı.
Ersoy'un açıklamaları sosyal medyada çok sayıda etkileşim alırken, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezi, Ersoy hakkında harekete geçti ve Genel Merkez tarafından tedbiren Disiplin Kurulu'na sevk edildi.
Bir siyasetçinin reel gözlem ve tespitlerini söylemesi, iktidarı eleştirdiği anlamına gelmez. Fotoğraf bu ve bunu yok sayamayız diyor. Kaldı ki bunun dışında bir yaklaşım ve yorum getirerek gerçekleri yok saymak, bunu yapanı da savunulan partiyi de daha zor durumda bırakıyor.
Ekonomik sorunlar konusunda kimsenin bir günah keçisi aradığı yok. Elbette tüm dünyanın karşı karşıya olduğu zor bir süreci yaşıyoruz. Ve yine Türkiye bu krizden en az zayiatla çıkmanın gayretini gösteriyor ve ciddi fedakârlıklar yapıyor. Bunlara rağmen yaşananları ve olan biteni yok sayıp, halktan ve piyasadan kopuk ütopik cümleler kurmak, siyasetin sahihliğine de gölge düşürür.
Tartışmanın doğru düzlemde yapılması ve tedavinin başlaması için önce teşhisin doğru konması ve her şeyden önce de bunu kabul etmek gerekir.
Halka gerçekleri ve kendi görüşlerini aktaran bir milletvekilini disipline verme ve hatta partiden atmak sorunu çözecek mi?