ŞİMDİ NE OLACAK?

TAKİP ET
Haziran ayında Anayasa Mahkemesi'nin Selahattin Demirtaş'ın tutukluluk süresinin makul süreyi aştığı gerekçesiyle kişi hürriyeti ve güvenliğinin ihlal edildiğine hükmetmesinin ardından, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de  eski HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş'ın ifade, özgürlük ve güvenlik, serbest seçim haklarının ihlal edildiğine hükmetti ve derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Edirne'de cezaevinde tutuklu yargılanan Demirtaş, kararın ardından sosyal medyada yaptığı paylaşımda, 'Kesin olan şudur ki, altı yıldır benim ve arkadaşlarım hakkında yürütülen sözde yargı faaliyetlerinin tamamının siyasi amaçlı olduğu kesinleşmiş oldu' demiş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise kararla ilgili, 'Bu adımlar siyasidir, çifte standarttır, ikiyüzlülüktür' ifadesini kullanmıştı.

Türkiye'de çoğunluğu ve belki tamamının hükümet kanadı tarafından atandığı Anayasa Mahkemesi, hak ihlali diye, bundan cesaret olan ve zaten Türkiye'yi mahkûm etmek için bahane arayan AİHM'de Demirtaş'ın serbest bırakılması kararını açıklıyor.

Yaşanan bu gelişmeler karşısında Türkiye'nin nasıl bir tavır takınacağı merak edilirken Ak Parti sözcüsü Ömer Çelik, kararın yargı kademelerinde değerlendirileceğini ve bir çözüm bulunacağını açıkladı.

Kobani olaylarının azmettiricisi ve çok sayıda insanın ölümünün müsebbibi olarak gösterilen Demirtaş için tutukluluk süresi göz önünde bulundurularak şartlı serbest bırakılması ya da tutukluluğun devam etmesi seçeneklerinin ikisi de sıkıntılı ve sorunlu görünüyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği karar neyse de Türk Anayasa mahkemesinin verdiği kararın gerekçeleri ve argümanları iyi irdelenmeli ve hukuki süreç buna göre işletilmeli. Bu konuda üçüncü bir yaptırıma kapı aralamak ve fırsat vermemek gerek.

Bakmadan Geçme