Serra ve Derra
Ramazan ayı, bir yönüyle manevi arınma ile birlikte paylaşma ayı. Kendinin manevi huzur ve mutluluğu kadar başkalarının da özellikle ramazan huzurunu yaşamalarına katkı sunmak gibi bir görevi var insanlığın.
Ramazan ayı aynı zamanda infak ayı. Ramazan ayı, ayette belirtilen “serra ve derra” yani varlıkta ve yoklukta paylaşmak ve yardımlaşma ayı.
“Onlar, varlıkta ve yoklukta yardımlaşmak amacıyla paylaşırlar, öfkelerini yenerler ve insanları hoş görürler. Çünkü Allah, iyilik yapanları sever.” diyor yüce yaradan.
İnfak ve yardımın sadece varlıklı insanların yapması gerekliymiş gibi bir yanlış algı var ne yazık ki. Her kesin ve her bir bireyin verebileceği ve infak edebileceği bir değeri ve kıymeti vardır.
Ayetteki “serra ve derra” kelimeleri de bunu işaret ediyor. Kaldı ki son yıllarda özellikle pandemi döneminde zengin fakir ayrımı da kalmadı. Nice varlıklı insanlar, işyerlerinin kapalı olması ya da ekmek kazandığı sektörün sorunları sebebiyle varlıktan darlığa düştü.
Bünyesinde onlarca eleman çalıştıran işverenler, mağdur oldu, muhtaç oldu. Tüm bu gerçekler etrafında asgari ücretle çalışan bir kardeşimizin de komşusuna verebileceği bir sıcak çorbası bir paket hurması olmalı.
Varlıklı insanların da varlıkları nispetinde yapacakları yardım ve infakla ramazan daha bir huzurlu geçecektir. Hele bu yardımlar, gizliden ve reklamı yapılmadan olursa manevi ecri daha çok olacaktır.