Serdar'dan Elazığspor açıklaması
Haber: Merve Sayın / TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve Ak Parti Elazığ Milletvekili Avukat Ömer Serdar, Kanal Fırat televizyonunda yayınlanan Furkan Dilaver'in hazırlayıp
Haber: Merve Sayın / TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve Ak Parti Elazığ Milletvekili Avukat Ömer Serdar, Kanal Fırat televizyonunda yayınlanan Furkan Dilaver'in hazırlayıp Sunduğu “Son Baskı” programında Elazığspor ile ilgili açıklamalarda bulundu. “Elazığspor'un 1996 Yılında Bütün Sorunlarını Çözümleyerek Şampiyon Ettik” Milletvekili Serdar, “Şimdi Elazığspor ben siyasette olduğum süreç içerisinde biliyorum. Her siyasetçinin, basının, Elazığ kamuoyunun bu anlamda gündeminde oldu. Elazığspor'a herkesin el atması gerekiyor anlamında veya Elazığspor bir sorun olarak sürekli gündemde oldu. Ben 1996 yılında Elazığspor yöneticiliği yaptım rahmetli Hamza beyle birlikte o zaman belediye başkanıydı. Elazığspor'u o zaman kriz olduğu dönemde mecburen aldık ve bütün sorunlarını çözümleyerek şampiyon ettik ve daha sonra ayrıldık. O dönem Elazığ'ın ciddi iş adamları vardı. Mesela benim hatırladığım yöneticilerden şu an belki iflas etmiş olan Ahmet Turan vardı. Mustafa Orhan, Mustafa Bdigerıca, İbrahim Taşel vardı. Daha birçok isim rahmetli Hamza beyin başkanlığında bir toplantı yapmıştık. Herkes ne kadar para verecek onlar netleşti. Hiç unutmam o tarihler itibariyle 400, 200 veren oldu neyse hukuki sorunlarını da ben üstlenerek o şekilde çözdük. Sıkıntılı bir süreç oldu. Kulübü temize çıkardıktan sonra o zaman Şahap Emir beye o da bizim o da bizim yönetimimizdeydi. Suat Öztürk bizim yönetimimizdeydi. Yani o dönem bildiğin Elazığ'ın birçok zengini bu işin içerisine girmişti. O şekilde kulübü şampiyon ettikten sonra Şahap beye bıraktık. Kulüp istikrarlı gittikten sonra bir takım dahil ellerde, sonraki süreçlerde Elazığspor indi, çıktı, borçlandı, borçlandırıldı. Bunları tartışmanın faydası yok.
“Kamunun Önemli Kaynaklarını da Burada İsraf Etmemek Gerekiyor”
Bugün gelinen noktada Elazığspor'un durumuna baktığımızda geçtiğimiz günlerde de zaten kulüp yöneticilerinin daveti üzerine sayın valimizin başkanlığında, 2 milletvekili arkadaşımız, 3 tane kulüp yöneticisi, belediye başkanı ve il başkanımızla birlikte oturduk ve kulübün birçok borcunun ödemesine ilişkin bir bilanço sunumu yapıldı. Ve bundan sonraki süreçleri de devam ettirebilmek için de 40 küsur milyonluk bir borç yükünün olabileceği konuşuldu. Bunun için neler yapılabilir? Nasıl kaynak üretilebilir? Çünkü Elazığspor'a hepimiz sahip çıkmalıyız. Ama sahip çıkarken de hiçbir zaman şunu unutmamak lazım. Kamunun önemli kaynaklarını da burada israf etmemek gerekiyor.
“Bu Elazığ Çocuğuna Yakışıyor mu?”
Bu da bir sorundur. Elazığspor bir markadır. Ama el birliği ile nasıl yapabiliriz bunun zihinsel çalışması oldu. Arkadaşlarımızın teklifi oldu. Bizim teklifimiz oldu fakat o toplantıdan sonra nahoş şeyle oldu. Özellikle sosyal medya üzerinden siyaseti hedef alan bir takım paylaşımlar oldu. Bu paylaşımlar doğru paylaşımlar değildi. O paylaşımların bir kısmını arkadaşlarım gösterdi. Siyasetçiyi, milletvekilini, il başkanını hedef alan, küfürlerle itham eden bir takım paylaşımla ortaya çıktı. Bu Elazığ çocuğuna yakışıyor mu? Ben utanırım onları okumaktan. Bana yapılmasa bile bırakın milletvekili arkadaşımı ki bize de yapılmıştır muhtemelen hepsine bakma imkanım yok. Elazığ çocuğunun ahlakı bu değildir? Elazığspor seyircisinin ahlakı da bu değildir. Bu ahlakla sorun da çözemezsiniz.
“Biri Açıklasın Böyle Değildi Desin. Ben Bu İşleri Bırakırım”
Kendi adıma söyleyeyim Elazığspor Selçuk Bey zamanında da yine Elazığspor'dur diye biz kaç defa toplantı yaptık. Kaç defa vali beye, belediye başkanına bu konuda yardımcı olması için bu toplantılar yapıldı. Kısmen vilayet kaynaklarından yardımlar da oldu. Aynı şekilde Sedat Bey ve yöneticilerinin zamanında da kendi adıma söyleyeyim kulübe karşı çok duyarlı oldum. Ne sorunları vardıysa çıksın arkadaşlar bu değildiyse biri açıklasın böyle değildi desin. Ben bu işleri bırakırım. Her ne sorunları vardıysa biz yardımcı olduk. Yapılabilecek her şey de yardımcı olduk.
“Elazığspor Adına Her Zenginin Ayağına Giderim”
Ama milletvekili kaynak kullanan kişi değildir ki bizim elimizde belediye başkanı gibi vali gibi genel müdür gibi kaynak yok. Biz sadece ilişkileri Elazığspor lehine kullanırız. Elazığspor lehine nasıl harekete geçirebiliriz? O günde söylemeye çalıştığımız şey de o idi. Biz zenginlere gitmemiz gerekiyorsa bunları yaparız bundan gocunmayız. Elazığspor adına, ben kendi adıma gidip kuruş para isteyemem ama Elazığspor adına her zengini ayağına şirketin ayağına giderim. Her organizasyona dahil olurum. Bizim yapabileceğimiz şeyler bunlar. Bunlarla yaşanan yaşandı. Yaşanan süreç de geçti.
“Elazığspor'a Hizmet Etmiyorlar”
Elazığspor Elazığ'ın bir markasıdır. Her zaman için hepimiz bir şekliyle sahip çıkmamız lazım. Vilayet de, belediye de, milletvekili de, siyasi de kendini bu olaydan beri tutacak değil. Ama şu sosyal medyada sörf yapan, ona buna hakaret insanlar da bu yaptıkları ile Elazığspor'a hizmet etmiyorlar. Burada Elazığ çocuğuna yakışır bir ahlakla yürümemiz lazım.
“Milletvekillerinin Bir Adam Bulup Getirecek Hdigereri Yok”
Biz yapılabilecek her çalışmanın yanında olacağız. Oluşabilecek yönetim sonuçta kulüp başkanlığına milletvekillerinin bir adam bulup getirecek hdigereri yok. Kulübe birileri talip olacak. Ya eski yönetim ya yeni yönetim ya bu işten anlayanlar orada bir yönetim oluştuktan sonra, kulüp kongresini yaptıktan sonra kulübe bizim milletvekili olarak, Elazığspor'a başında hiç tasvip etmediğim biri dahi olsa Elazığspor olduğu için hepimiz diğer milletvekili arkadaşlarımız da elinden geleni yapacaktır. Aday konusunda birtakım şeyler yazılıp, çiziliyor ama bizzat bu konuda ben bu işe talibim diye bana şahsen başvuran kimse yok. Biz de basından bazı şeyleri duyuyoruz. Sonuçta kongre yapılacak. Birileri sahip çıkacaktır. Sahip çıkan kim olursa olsun Elazığspor bir kulüptür. Elazığ'ın bir markasıdır. Yasal çerçevede, meşru çerçevede biz siyaset olarak aynen kulübün diğer birimleri gibi, nasıl Elazığ'ın valiliğine, ticaret odasına, ticaret borsasına, belediyesine nasıl yardımcı oluyorsak ben bir kurumsal kimlik olarak da Elazığspor'a yardımcı oluruz. Bundan da hiçbir arkadaşımız beri durmaz.
“İş Adamlarında Bir Bıkmışlık ve Korku Var”
İş adamlarının yorgunluğu da var. Çünkü yıllarca iş adamlarına hep bu nedenle gidilmiş. Geçtiğimiz günlerde Elazığ'ın bürokratlarını, eski milletvekillerini toplarken de bir ikisi espri yapmıştı. Acaba yardım kampanyası mı? diyerek. Bir iftar yemeği yiyelim. Bir Elazığ lobisi olsun. Üst bürokrasi birbiriyle kaynaşsın. Siyasetçi, eski siyasetçi, Elazığ'da bugüne kadar milletvekilliği yapmış ağabeylerimiz parti farkı gözetmeden hepsi gelsin ve geldiler de sağ olsunlar. Böyle bir gelenek başlatalım. Bunu periyodik hale getirelim gibi bir çalışma yapmıştık. O telefonların bir kısmını ben davet etmiştim. Böyle espri yapanlar da oldu. Dolayısıyla insanlarda böyle bir bıkmışlık ve korku da var.
“Elazığspor adına Televizyonlarda Kampanyada Yaparız”
Ama oluşacak doğru bir yapılanma ile biz doğru bir proje ile her zenginin ayağına gideriz yine. İkna ederiz. Burada otururuz sizin gibi böyle televizyonlarda kampanyada yaparız Elazığspor adına. Bunu bütün arkadaşlarım adına da söylüyorum. Hepsi yapar. Önemli olan birileri de sahip çıksın. Çünkü siyasetçinin uğraştığı konu sadece bu alan değil. Biz Elazığ'ın yatırımları ile ilgileniyoruz. İşsizliği ile ilgileniyoruz. Projeleri ile ilgileniyoruz. Biliyorum gençlerin en büyük beklentisi bu. Bizim paylaşımların altına da, Elazığspor ne olacak? Diyorsun ki Uluova Sulama projesi yapıldı. Eski rakamla 600 trilyonluk bir proje. Diyor ki bu beni ne ilgilendiriyor. Elazığspor'u hdigeret ya da Stat meselesini. Stat meselesi de bu arada çözümleniyor. Biliyorsunuz o da yapılacak. Bu paylaşımlara da kızmıyorum aslında. Sonuçta o dünyadan bakıyorsa onu da anlamak lazım. Bunu da bir sorun alanı olarak kabul ediyoruz. Ve bu sorun alanına da ilgili olmak gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Serdar son olarak Elazığlıların bayramını tebrik ederek, “Şu konuda müsterih olsunlar. Elazığ siyaseti bütün olarak Elazığ'ın hayrına olan her şeyin altına girer. Buna milletvekilleri de il teşkilatı da, belediye teşkilatı da, vilayet bürokrasisi de dahil. Bunu sağlarız. Allah'ın izniyle bu sorunlar da aşınır. Sadece ahlakiliği elden bırakmayalım. Elazığ çocuğuna yakışır şekilde birbirimizi anlamaya çalışalım. Birbirimizi eleştirirken bile bu ahlak ölçüsünü elden bırakmayalım” ifadelerini kullandı.