Seçimler Üzerine…
1 Kasım seçimleri ülkemizde olduğu gibi şehrimizde de büyük bir olgunluk ve hoşgörü ortamında geçti
1 Kasım seçimleri ülkemizde olduğu gibi şehrimizde de büyük bir olgunluk ve hoşgörü ortamında geçti. Partiler kendi misyonlarını ve ülke yönetimine dair vaatlerini halkla paylaştılar. Genel başkanlar ve parti üst düzey yetkilileri ulusal kandigerarda kendi davalarını anlatırken, yerel adaylar da kendi illerindeki medya marifetiyle kendilerini ifade etme şansını yakaladılar.
Medyayı hiç kullanmayan adaylar da oldu. HDP adayının ne adı ne de görüntüsü çok yansımadı medyaya. Parti kapalı devre siyasi çalışmalar yürüttü. Ev ziyaretleri ile yetindiler. Esnaf ziyaretlerini yapacak bir vasat da bulamadılar ki adayı böylesi bir seçim çalışmasında da göremedik.
Medyayı en iyi kullanan Ak Parti oldu. Bu seçimlerin her aşamasında profesyonel bir ekip çalışması olduğu belli olan en güzel medya çalışması ve planlamasını bu partide gördük. Adayların seçim çalışmaları, bunlarla ilgili görsel materydigerer, televizyonlara verilen görüntüler, haber siteleri, sosyal medyayı kullanım konusunda Ak Parti tartışmasız ve rakipsiz en önde gitti. Seçim sürecinin medya ayağının uyum ve ahenk içinde yürütülmesinde şüphesiz en önemli pay, İl Başkanı Sayın Ramazan Gürgöze'nin dirayetli yönetimi ile oldu. Milletvekillerinin de anlayış ve olgun tavırları başarıyı getirdi. Geçmişte adaylar arasında televizyona çıkma konusunda anlamsız tartışmalar bu seçimde asla olmadı.
MHP, seçim propagandasını bir aday korku ve evham üzerine bina etti. Genel siyasi söylem ve Bahçeli'nin hayırcı tutumunun Elazığ'a olumsuz yansıyacağını yaptıkları anketle gören MHP, bunu izale etmek adına risk aldı ve bazen tehlikeli sulara daldı. Elazığ'ın tek sahiplerinin kendileri olduğu, MHP olmazsa HDP'nin geleceği, Oslo görüşmelerinde Elazığ'ın gözden çıkarıldığı gibi afaki söylemler halkta tutmadı. MHP adayı bir ara 'bakan olacak' kozunu da kullandı ama bu da vatandaşa tebessüm ettirmekten öteye geçmedi. MHP'nin teknik olarak yaptığı en büyük hata ise son Cuma namazı çıkışında cemaate siyasi propaganda içerikli el ilanı dağıtılmasıydı. Camiye gelen birçok insan bu davranıştan adeta tiksindi. MHP de medyayı iyi kullanan partiler arasındaydı. Son hafta Yavuz Temizer için yayınlanan reklam klibi de seçmeni partiye getirmedi belki ve hatta partiden uzaklaştırdı.
CHP adayı ise kendinden ziyade otobüsü ile seçim propagandasını yürüttü. 'Ben yoksam da otobüsüm orada' havasında bir seçim dönemi geçirdi. Trafiği aksatıyor gerekçesiyle şehir meydanından çekilmesi istenen ancak adayın 'çekmiyorum' resti ile karşılayan emniyet yetkilileri aracın plakasına hatalı otoparktan dolayı cezalar yazdılar. Sayın aday son gün Elazığ'da hiçbir karşılığı olmayan Tuncay Özkan'ı getirtse de çok bir işe yaramadı. Oysa Ali Özcan'ı getirtseydi daha faydalı olacaktı. Ancak CHP'nin 7 Hazirana göre 1 Kasımda da oylarını koruması, 'CHP, HDP'ye destek verecek tezini çürüttü.
Seçimin en hırçın partilerinden biri de Saadet Partisi idi. Sayın il başkanı ve adaylar konuştukça ne yazık ki parti oy kaybetti. Sonuçlara bakılırsa Saadet Partisi'nin halkın içine çıkıp propaganda yapmaması acaba daha mı faydalı olurdu sorusunu akıllara getirdi. Saadet Partisi'nin artık yeni yüzler ve yeni söylemlerle halkın karşısına çıkma zamanının geldiğini sandık sonuçları söylemiş oldu.
Medyayı hiç kullanmayan adaylar da oldu. HDP adayının ne adı ne de görüntüsü çok yansımadı medyaya. Parti kapalı devre siyasi çalışmalar yürüttü. Ev ziyaretleri ile yetindiler. Esnaf ziyaretlerini yapacak bir vasat da bulamadılar ki adayı böylesi bir seçim çalışmasında da göremedik.
Medyayı en iyi kullanan Ak Parti oldu. Bu seçimlerin her aşamasında profesyonel bir ekip çalışması olduğu belli olan en güzel medya çalışması ve planlamasını bu partide gördük. Adayların seçim çalışmaları, bunlarla ilgili görsel materydigerer, televizyonlara verilen görüntüler, haber siteleri, sosyal medyayı kullanım konusunda Ak Parti tartışmasız ve rakipsiz en önde gitti. Seçim sürecinin medya ayağının uyum ve ahenk içinde yürütülmesinde şüphesiz en önemli pay, İl Başkanı Sayın Ramazan Gürgöze'nin dirayetli yönetimi ile oldu. Milletvekillerinin de anlayış ve olgun tavırları başarıyı getirdi. Geçmişte adaylar arasında televizyona çıkma konusunda anlamsız tartışmalar bu seçimde asla olmadı.
MHP, seçim propagandasını bir aday korku ve evham üzerine bina etti. Genel siyasi söylem ve Bahçeli'nin hayırcı tutumunun Elazığ'a olumsuz yansıyacağını yaptıkları anketle gören MHP, bunu izale etmek adına risk aldı ve bazen tehlikeli sulara daldı. Elazığ'ın tek sahiplerinin kendileri olduğu, MHP olmazsa HDP'nin geleceği, Oslo görüşmelerinde Elazığ'ın gözden çıkarıldığı gibi afaki söylemler halkta tutmadı. MHP adayı bir ara 'bakan olacak' kozunu da kullandı ama bu da vatandaşa tebessüm ettirmekten öteye geçmedi. MHP'nin teknik olarak yaptığı en büyük hata ise son Cuma namazı çıkışında cemaate siyasi propaganda içerikli el ilanı dağıtılmasıydı. Camiye gelen birçok insan bu davranıştan adeta tiksindi. MHP de medyayı iyi kullanan partiler arasındaydı. Son hafta Yavuz Temizer için yayınlanan reklam klibi de seçmeni partiye getirmedi belki ve hatta partiden uzaklaştırdı.
CHP adayı ise kendinden ziyade otobüsü ile seçim propagandasını yürüttü. 'Ben yoksam da otobüsüm orada' havasında bir seçim dönemi geçirdi. Trafiği aksatıyor gerekçesiyle şehir meydanından çekilmesi istenen ancak adayın 'çekmiyorum' resti ile karşılayan emniyet yetkilileri aracın plakasına hatalı otoparktan dolayı cezalar yazdılar. Sayın aday son gün Elazığ'da hiçbir karşılığı olmayan Tuncay Özkan'ı getirtse de çok bir işe yaramadı. Oysa Ali Özcan'ı getirtseydi daha faydalı olacaktı. Ancak CHP'nin 7 Hazirana göre 1 Kasımda da oylarını koruması, 'CHP, HDP'ye destek verecek tezini çürüttü.
Seçimin en hırçın partilerinden biri de Saadet Partisi idi. Sayın il başkanı ve adaylar konuştukça ne yazık ki parti oy kaybetti. Sonuçlara bakılırsa Saadet Partisi'nin halkın içine çıkıp propaganda yapmaması acaba daha mı faydalı olurdu sorusunu akıllara getirdi. Saadet Partisi'nin artık yeni yüzler ve yeni söylemlerle halkın karşısına çıkma zamanının geldiğini sandık sonuçları söylemiş oldu.