Sarıkamış: Genç İstihdamı İçin Teşvikler Devam Etmeli
Özlem UÇAL/Marmara Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Eralp Sarıkamış, Hakimiyet Gazetesi'ne yaptığı açıklamada asgari ücretin açıklanmasına günler kala bir eğitimci gözüyle ilkokul ve üniversite mezunları arasındaki ücret makasının giderek daralması ve asgari ücretin ortalama gelir haline gelmesi durumunu değerlendirdi.
Sarıkamış, “İlkokul ile üniversite öğrencisinin arasında bir tahsil farkı varsa bu durum iş sektörüne de ücrete de yansımalı, herkesin aynı asgari ücretle çalışması doğru değil. Bu sorun çözüme kavuşturulmalı” dedi.
ASGARİ ÜCRETTE TAHSİL FARKI YAPILMALI
Sarıkamış, sözlerine devam ederken “İlkokul mezunu ile üniversite mezununun aynı maaş seviyesinde değerlendirilmesi yanlış bir durum. İster istemez üniversite mezununun aldığı maaş arasında bir farkın olması gerekiyor. Bunun çözüm yetkisi de büyüklerimizde. Üniversite mezunlarının ilkokul mezunlarına göre daha yüksek maaş almasını gönül ister. Bu durum tabi ki de ilkokul mezunun hak etmediği anlamına gelmez. Arada bir tahsil farkı var ise bu insanlar bir emek vermişse bunun maddi olarak ta karşılığı olmalı. Asgari ücret ayrımı yapılabilinir. İlkokul mezununun da beden işçisi olarak asgari ücret alanı vardır. Masa başı işte çalışıp asgari ücret alanı var” diye konuştu.
BİR SINIFIN TAMAMINI ASGARİ ÜCRETLE SINIFLANDIRMAK DOĞRU DEĞİL
Eralp Sarıkamış, “Tahsil önemli ama tahsille beraber de işe göre farklı ücretlendirme ve sınıflandırma yapılabilir. Devlet memurlarının da hepsi memur statüsünde. Örnek verecek olursam öğretmen ve doktorun maaşı nasıl eş değerde değilse işçi kesiminde bir sınıfın da tamamını asgari ücret ile adlandırmak yanlış olur. İşe göre maaş ayrımı olabilir. Tahsile göre ayrım olabilir. Bu durum sadece bir düzenlemeye bakar” ifadelerini kullandı.
TEŞVİĞİN KALKMASI GENÇ NUFUSU İŞSİZ BIRAKTI
Marmara Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Eralp Sarıkamış, işverenin de desteklenmesi gerektiğini belirterek açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü: “Özellikle İŞKUR üzerinden genç istihdamı için verilen teşvikler vardı. Son zamanlarda bu teşvikler kalktı. Bir işveren olarak bundan ciddi anlamda faydalanıyorduk. İstihdamda ihtiyacımız olan iş gücünü teşvikler sayesinde genç bireylerden karşılıyorduk. Dolayısıyla bir genç hem meslek öğrenmiş hem de iş sahibi olmuş oluyordu. Bu teşviklerin önce kademeli olarak sonra ise tamamen kalkması ister istemez genç nüfusun işsiz kalmasına sebep oldu.”
TEŞFİK İŞVERENE VE ÇALIŞANA ARTISI OLAN BİR UYGULAMA
Eralp Sarıkamış: “İşveren bu duruma şöyle bakar; ben aynı parayı vereceksem genç tecrübesiz olanı değil de işi bilen tecrübeli personeli alırım diye düşünüyor. Bu sebepten dolayı işverenin personel alımında tercihi tecrübeli işçiden taraf olunca gençlerin iş konusunda biraz daha zor olacağını düşünüyorum. Teşvikin devam etmesi lazım. Bugüne kadar uygulanan bir sistemdi. Teşvik artısı olan bir uygulamaydı. İşverenin iş tecrübesi olmayan bir genci çalıştırması için bir artısı olması gerekiyor. Maaş desteği, SGK desteği olması lazım. Bunlar şu anda işveren için büyük giderler. Buna göre bir uygulama olması lazım. Bu SGK desteği olabilir veya maaşın bir bölümü de olabilir dedi.” ifadeleriyle açıklamasını sonlandırdı.