'Sandal' Alabora
Bazı olaylar ve bu olaylara verilen tepkiler, insanın safını, duruşunu ve niyetini ortaya koyması açısından önemli.
Galata Köprüsü'nde Filistin'e destek yürüyüşünden dönen bir vatandaşa Kelime-i Tevhid bayrağı açtığı gerekçesiyle bir üniversite öğrencisi tarafından yumruk atılmış ve ağzı burnu kan içinde kalmıştı.
Saldırgan gözaltına alınırken ve olaylara farklı yerlerden değişik yorumlar yapılmış ve konu sosyal medyanın da gündemine yerleşmişti.
Tartışma yaratan olaya bir yorum da ünlü şarkıcı Mustafa Sandal'dan geldi.
Sandal, "'Hilafet bayrağı açmak' ciddi bir suç! Anayasal düzene karşı çıkan o vatandaş neden gözaltında değil? Üstelik polisin yanında bir kez daha açmış o bez parçasını!" diyerek hem safını hem de cehaletini ortaya koydu.
Hilafet bayrağı dediği kelimeyi tevhit yazısı olan bir flama. Ve herkes de bilir ki kelimeyi tevhit hilafetin sembolü değil İslam'ın tüm dünyada bilinen ve saygı duyulan bir sembolü.
Filistin'deki katliama dikkat çekmek amacıyla, meselenin sadece Filistin'in, Türkiye'nin değil tüm İslam dünyasının ve dünyanın meselesi olduğuna dikkat çekmek için bu toplantıda Türk bayrağı yanında Filistin Bayrağı ve kelimeyi tevhit sancağı da kullanılmış.
Bizim Mustafa Sandal da bunu hilafetin bayrağı sanmış ve dökmüş içindeki kinini ve nefretini.
“Yumruğu atanı tutukladınız da neden kelimeyi tevhit bayrağını taşıyan kişiyi tutuklamadınız?” diye akıl veriyor. Aslında o da çok iyi biliyor neyin ne olduğunu ama asıl kin ve nefretini hilafet sancağı üzerinden kusuyor.
Elin Yahudi ve Hristiyan sanatçılıları ve yazarları Filistin davasına sahip çıkarken bu ülke insanının sırtından zengin olan ve şöhret bulan Mustafa Sandal gibi sanatçılar ne yazık ki İsrail'in safında durmaya can atıyor.
Sanatçı olmak her zaman muhalif olmak ya birilerine göre. Muhalif taraf İsrail dahi olsa biz ordayız deme gafletine düşene ne anlatsanız boş. Sonuç şu ki Sandal, ciddi bir alabora geçirmiş ve hem ruhen hem de vicdanen batmış.