'Şafak Türküsü' gözaltında
Ahmet Kaya'nın enfes yorumuyla dinlediğimiz ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı da ağlatan 'Şafak Türküsü' şiirinin yazarı Nevzat Çelik, X'te yaptığı, 'Canım #izmiryanıyor. Gâvur İzmir değil, #TürkiyeYanıyor!'' paylaşımı sebebiyle gözaltına alınmış.
Bu duruma sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla tepki gösteren Çelik, "Hiç mi görmeyelim, duymayalım, konuşmayalım? Hiç mi eleştirmeyelim? Ne isteniyor? Mahalle yanarken hep saçımızı mı tarayalım? Peki, nasıl insan kalalım? Güzel günleri de görmek umuduyla" ifadelerine yer verdi.
Yanan orman olunca hemen her insanın ciğeri de yanıyor. Hele hele Şafak Türküsü gibi toplumsal olaylara ayna tutan duygulu bir şiir yazan ve bunun hikâyesi ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı da ağlatan bir şairin çok da sorunlu olmayan bir paylaşımı sebebiyle gece yarısı evinden alınıp gözaltına alınması çok da doğru olmamış.
Hangimiz yanlış, eksik ya da ihmal gördüğümüz bir uygulama ve icraat karşısında tepkimizi koymuyoruz ki. Sokakta yaşanan bir olumsuzluğa tepki koyan bizler, gözünün önünde yanan ormanlar konusunda da duygularını dile getirmesi çok yanlış olmasa gerek. Yangın konusunda hassas olan hiçbir kimsenin paylaşımı terör propagandası yapılmadığı ve değerlere hakaret edilmediği sürece normal ve makul karşılanmalıdır.
Bu tür biraz tepki ve sitem kokan paylaşımlara hoşgörüyle yaklaşılmalı ve hukuki süreç başlatılsa bile evinden alınıp gözaltına alınma gibi uygulamadan uzak durulmalıdır. Zira bu tür örnekler, tepkileri daha da artırmakta ve bu kez hükümet nezdinde devlete bir itiraz ve öfke birikimi oluşmaktadır.
Bırakın millet duygularını sosyal medyada dile getirsin. Kanunun suç saydığı fiil ve eylemleri ortaya koyanlar olursa da yargı devreye girmeli.
“Fikirler sünger gibidir, basıldıkça sertleşir” gerçeğini tüm yöneticilerimiz bilmeli ve olaylara daha sağduyuyla yaklaşmalı.
Bu vesileyle Ahmet Kaya'yı da anarak Şafak Türküsü'nün sözlerini hatırlayalım mı?
Beni burada arama
Arama anne
Kapıda adımı
Adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama
Kaç zamandır yüzüm traşlı
Gözlerim şafak bekledim
Uzarken ellerim kulağım kirişte
Ölümü özledim anne
Yaşamak isterken delice
Ah verebilseydim keşke
Yüreği avucunda koşan her bir anneye
Tepeden tırnağa oğula
Ve kıza kesmiş
Bir ülkeye armağan
Düşlerimle sınırsız
Diretmişliğimle genç
Şaşkınlığımla çocuk devrederken sırdaşıma
Usulca açılıverdi yanağımda tomurcuk.