Saadet'te Hakimiyet'in Dediği Oldu
24 Haziran Pazartesi günü 'Saadet Karar Aşamasında' başlıklı yazıyla partinin 30 Haziranda yapacağı olağanüstü kongresinde Genel Merkezin açıkladığı adaya rağmen alternatif isimlerin de liste çıkartabileceğini dile getirmiş ve yazımızı şu cümleyle bitilmiştik: 'Bakalım Karamollaoğlu'nun işaret edeceği isme rakip isimler çıkacak mı? Birol Aydın'ın dikkat çektiği bu hususlar da gösteriyor ki Saadet kongresi öyle süt liman geçmeyecek. Tek liste ile girilse dahi partiyi yeni bir bölünme bekliyor.
“Bölüne bölüne ne kaldı ki?” demeyin. Saadet, bu toprakların asli unsurudur ve hep güçlü bir damar olarak Türk siyasi hareketinde var olacaktır.”
Bizler bunu yazdıktan bir gün sonra Saadet lideri Karamollaoğlu teşkilatlara bir yazı göndererek parti kongresinin olağan tarihinde yapılacağını ilan ederek Pazar günü yapılacak kongreyi erteledi.
Sosyal medyada yapılan paylaşımlardan da anlaşılacağı gibi gerçekten de Saadet Kongresine Genel Merkezin belirlediği adaya karşı liste çıkartılacağı görüldüğü için erteleme zorunlu hale gelmiş.
İşte o paylaşımlar:
“Ey cennetlik kardeşlerim! Bugün sizlerden tek istirhamım, artık ezberletilmiş sloganlar yerine sadece doğruyu araştırıp kardeşlerinizle aranızdaki bağı koparmak yerine güçlendirin ve kardeşlerinizi bu hak dava şemsiyesi altında tutmak için mücadele verin. Her farklı düşüneni ve her itiraz edeni sanki Allah'a şirk koşuyormuş gibi göstermekten, onları hain veya mürtet ilan etmekten vazgeçin. Zaten sayıca az bir topluluğuz ve siyonizm şah damarımıza pençesini takmış her türlü senaryo ile bizi yok etmek için uğraşırken; hiçbir kardeşimizi kaybetmeye tahammülümüz yok...
Değerli hak aşıkları, kısaca birlik olmak ve kardeşlik için mücadele etmek, yıllarca yan yana aynı uğurda gözyaşı döktüğümüz kardeşlerimizi yokluğa ve hiçliğe sürüklemekten çok daha değerlidir.
Acizane fikrim, teşkilatları birbirine kırdırmayacak en güzel hamle, Genel Başkanımızın tüm adayları toplayıp tek listede birleştirmesi olacaktır. Bu listeye Mete Gündoğan hocayı da İlyas Tonguç beyi de, Milko Genel Başkanlarını da dahil ederse Aliyyül a'lâ olur düşüncesindeyim.”
Mili Görüş davasının öteden beri eğitim neferi olan Parti GİK Üyesi Muhitin Yıldırım ise sosyal medya hesabından şu görüşleri paylaştı:
Değerli Kardeşlerim
Saadet Partimizin Kongresi camiamız ve ülkemiz hakkında hayırlı olsun.
İsra 84: "De ki: Herkes, kendi mizaç ve meşrebine göre iş yapar. Bu durumda kimin doğru bir yol tuttuğunu Rabbiniz en iyi bilendir."
Milli Görüşün Temel esasları ve Uygulama esasları bellidir. İstişare eden pişman olmaz. Baş başa başta hakka bağlıdır YİK'in kararına uymak Saadet getirir.
Şikâyetimiz de itaatimiz de İslam'ca olmalıdır. Bu süreçte Genel Başkandan üyeye kadar her Milli Görüşçü kendi imtihanını veriyor. Bizler kardeşler topluluğuyuz Bazen olmak, olmamaktan iyidir. Bazen de olmamak, olmaktan iyidir. İlla benim düşündüğüm olsun istemek ve ısrarcı olmak doğru değildir "Hoşumuza giden kimi şeyler hakkımızda şer, hoşumuza gitmeyen şeyler de hayır olabilir.
Milli Görüşün üç temel esası; 1- Hakkı Üstün Tutmak, 2- Nefis Terbiyesini esas almak, 3- Maneviyatçı olmaktır.
Bunların en zoru, nefis terbiyesidir. İmanın ölçüsü, "kendisi için istediği bir şeyi kardeşi için de isteyebilmektir" Bu işlerin imtihanı çetindir. Sabredip kardeşliği zedelemeyecek usul üzerinde hassasiyetle duranlar imtihanı kazanırlar. Bununda neticesi cennettir. Yoksa aklına geldiği gibi kardeşliği yok sayarak sosyal medyada bir birinin aleyhinde kalem karalayanlar kaybedeceklerdir. Biz yazdığımız veya söylediğimiz her sözden Allah'a nasıl hesap vereceğimizi düşünerek yazmalı ve söylemeliyiz. " O büyük hesap gününde amellerimiz bizim yüzümüzü ak etmezse vay halimize" sonra pişman olmaktansa şimdi dilinin söylediğini ve elinin yazdığını kontrol et kardeşim.”
Tüm bu yaşananlar da gösteriyor ki Saadet partisi kolay kolay kongre yapamayacak, olağan kongre tarihi gelse dahi alternatif liste olacak. Aslında bunu da doğal karşılamak gerekir.
Genel Merkezlerin dayatması ve belirli isimlerle yol yürüme alışkanlıkları belli ki partilerin tabanından tepki görüyor, beklentilere karşılık vermiyor ve farklı bir ses ve soluğu kaçınılmaz kılıyor.