Saadet Kazanmış (Mış!)

Temel Karamollaoğlu, bakın başka neler söylemiş:“Vatandaşlarımız verilen vaatlere inanıp yanılgıya düştüler. Birçok sıkıntıyla karşılaşıyorlar ama bu sorunlarla baş etmeyi vatani bir vazife gibi görüyorlar. İktidar eskisi kadar güçlü değil. Meclis'te çoğunluğunu kaybetti. Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanlığı'nı kazandı ama artık karşısında muhalefet güç olarak duruyor. Vatandaşın yavaş yavaş gerçeklerin farkına vardığını göstermesi bakımında çok büyük önem taşıyor.”

Millet İttifakı üyelerinin bu sorumsuzluğu ve hala halkı küçük görmeleri, onları cehaletle suçlamaya devam etmeleri nasıl bir ruh halinin tezahürüdür bilinmez. Adamlar beş ay boyunca iktidarın en zayıf ve enflasyon başta olmak üzere birçok konuda eleştiriler yaptılar, yerden yere vurdular fakat kendileri umut olarak görülmedikleri için bunca sözlere rağmen kaybettiler.

Bugün de dönmüş hala güçlü muhalefetle övünüyor daha doğrusu avunuyorlar. Oysa daha 20 gün öncesine kadar eteğinizdeki tüm taşları döküp en sert eleştirileri ve en keskin muhalefeti yapınız. Ama halkımız size değil iktidara ve Erdoğan'a inandı, size de kırmızı kart gösterip siyasetin dışına attı.

Şimdi hiçbir şey olmamış gibi, halkın vetosunu yememiş gibi kalkıp sorumsuzca güçlü muhalefetten ve elde ettikleri 10 milletvekilinin mutluluğuyla “saadet kazandı” diyebilmek kronik bir vakadan öte bir şey değildir.

Siyasette nicelik kadar nitelik de önemlidir. Halkta bitmiş, tükenmiş bir zihniyetin beş yıllığına 10 değil 110 milletvekili olsa ne yazar. Bu sandık on kez de gelse halkın önüne Saadet'in misyonu da etkisi de ağırlığı da artık tükenmiştir ve işin ilginç tarafı itiraf etmese de Kılıçdaroğlu da bu gerçeği görmüştür.

Milli Görüş gerçek adresini ve misyonunu Yeniden Refah Partisinde bulmuş ve bu bayrağı daha da ötelere çıkartabilecek bir konuma yükselmiştir.