SIRADA REKTÖRLÜK SEÇİMLERİ VAR
30 Mart 2014 yerel seçimlerinin ardından 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 tarihinde yenilenen genel seçimler ile birlikte şehrimizi Haziran 2016 tarihinde yapılacak rektörlük se&cc
30 Mart 2014 yerel seçimlerinin ardından 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 tarihinde yenilenen genel seçimler ile birlikte şehrimizi Haziran 2016 tarihinde yapılacak rektörlük seçimleri bekliyor.
ŞEHİR İÇİN ÖNEMLİ
Rektörlük seçimleri her ne kadar üniversite öğretim üyelerinin oy kullanıp tercih belirttiği seçimler olsa da şehrin tüm fertlerini yakından ilgilendirdiği için kamuoyunun merakla beklediği bir seçim olacak.
4 yıl görevle üniversite öğretim üyelerinin oy verdiği, ilk 6'ya giren isimlerin YÖK'e bildirildiği, YÖK'ün de bu sayıyı 3'e düşürüp Cumhurbaşkanına gönderdiği isimler arasından Cumhurbaşkanı tarafından atanan rektörler iki dönem üst üste seçilebiliyor. Ancak 3. Dönem için ara vermeleri gerekiyor.
2012 YILI SONUÇLARI
Fırat Üniversitesi'nde 2012 Haziran ayında yapılan rektörlük seçimlerinde; 806 öğretim üyesinden 795'inin oy kullanmış, Prof. Dr. Orhan Kılıç 204 oy ile birinci, Prof. Dr. Kutbettin Demirbağ 181 oyla ikinci, Prof. Dr. Nazır Dumanlı 169 oyla üçüncü, Prof. Dr. Ali Ölçücü 141 oyla dördüncü, Prof. Dr. Ahmet Buran 77 oyla beşinci, Prof Dr. Bülent Şen 14 oyla altıncı olmuştu.
YÖK tarafından Cumhurbaşkanına ilk sırada bildirilen Prof. Dr. Kutbettin Demirdağ, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından FÜ rektörü olarak atanmıştı.
FIRAT ÜNİVERSİTESİ HAK ETTİĞİ YERDE DEĞİL
Ülkemizin köklü ve saygın üniversiteleri arasında olmasına rağmen kendinden yıllar sonra kurulan üniversitelerin bile gerisinde kalan Fırat Üniversitesi'nin geri kalmışlığının en öneli sebebi ideolojik bakış açısı ve bilime siyasetin karıştırılması. Uzun süre bir siyasi görüşe sahip rektörler tarafından yönetilen, araştırma görevlisi alımlarında bilimsel başarı, diploma notu ve yazılı sınavlarda gösterilen başarı yerine tek referansın siyasi parti ve onun gençlik yapılanması olan Fırat Üniversitesi'nin akademik başarı gibi bir dedi olmadı.
AYNI SOY İSİMLERİN İSTİLASI
Fırat üniversitesi, 1990'lı yıllardan sonra gelen tüm rektörler tarafından ideolojik düşünce ile yönetildiği ve çoğu kez de üniversitede önemli yerlerde bulunan hocaların aynı soy ismi taşıyan yakınlarının akademik kadrolara alındıkları için herhangi bir başarı gösteremedi. Başarılı olan insanlar yine sırf ideolojik gerekçelerle ya da kendilerinin beklediği yerlerden referans getirmedikleri ve üniversiteye alınmadıkları için akademik makale yayın ve kitap yayınında da hep sonlarda yer aldılar.
ŞAİBELİ YABANCI DİL SINAVLARI
Fırat Üniversitesi ile ilgili ulusal basınada düşen önemli bir iddia ise geçmişte yapılan yabancı dil sınavlarında para karşılığı soruların verilmesi. Bu konuda siyasi tarafı oldukça aşikr olan bir akademisyenin yargılandığı da biliniyor. Yabancı dil sınavlarını yasal olmayan yollardan geçmiş, bilimsellik adına herhangi ciddi bir eser ortaya koyamamış bir öğretim elemanı kadrosundan oluşan Fırat Üniversitesi bu konumuyla başarılı üniversite olamamıştı.
BEYİN GÖÇÜNE ZORLANDI
Geçmiş dönemlerde Fırat Üniversitesi için kamuoyunda en çok dillendirilen konulardan biri de yine sırf ideolojik ve siyasi bakış açısından dolayı birçok bilim adamının üniversiteden ayrılma zorunda bırakılmalarıydı. Özellikle Tıp Fakültesinde başarılarından dolayı oldukça sevilen birçok bilim insanın farklı üniversiteye geçmeleri de şehirde konuşulanlar arasındaydı.
2012'DEN SONRA DA DEĞİŞEN BİR ŞEY OLMADI
2012 yılı Haziran ayında yapılan ve Prof. Dr. Kutbettin Demirdağ'ın rektör olarak atanmasından sonra da değişen çok şey olmadı. Geçmişte üniversiteden kaçan değerli bilim adamlarının geri döndürülmesi söz konusu olamadığı gibi özellikle bölgenin sağlık üssü olması gereken Fırat Tıp merkezi başarılı bir performans ortaya koyamadı.
İDARİ ATAMALARLA BAŞARI SAĞLANACAĞI ZANNEDİLDİ
Prof. Dr. Kutbettin Demirdağ rektörlük görevine geldiği günden itibaren gerçekleştirdiği idari atamalar dışında akademik başarıyı artırıcı ciddi hiçbir çalışma yapmaması kendisine güvenen ve oy veren insanlar da mahcup etmiş gibi görünüyor. Hükümetin üniversitelere sunduğu gelişme imknlarının ve ödeneğinin dışında rektörlüğün kendi gayret ve takibi ile hiçbir yatırım ve başarının olmaması halkta da bir güvensizlik oluşturdu.
Rektör Demirdağ diğer eski rektörler gibi kampüsten dışarı çıkmadı. Üniversite-Sanayi, Üniversite bilimsel çalıştaylar faaliyetlerinden özenle kaçındı. Bu idarecilik anlayışı ile Fırat üniversitesi 4 yılını daha kaybetmiş oldu.
YENİ DÖNEMDE YENİ HEYECAN
Haziran ayında yapılacak rektörlük seçimlerinde şehir halkının rektörden beklentileri çok değil. Elazığlılar, yeni rektörlerinden Hükümetin belirlediği yatırım ve ödeneklerin dışına yeni kaynaklar üretmesini, akademik yayınlar ve başarılar ile ülkenin sayılı üniversiteleri arasına girmesini, üniversite ile diğer paydaşlar arasında sıkı bir dayanışma ve işbirliği içinde olunmasını, şehri bölgede bir sağlık üssü yapacak Fırat Üniversitesi hastanesine hem fiziki anlamda ham de halka hizmet anlamında marka değerine ulaştıracak, halkın arasında ve halkla birlikte olacak bir rektör istiyor.
ADAYLAR ÇALIŞMALARA BAŞLADI
Haziran ayında yapılacak rektörlük seçimi için 10'a yakın akademisyen kulis çalışmalarına başladılar. Adaylar, önce taban yoklaması ile üniversitedeki karşılıklarını test ediyor, ardından da rektör atama mekanizmasında etkili olacak, siyasilere, YÖK üyelerine ve Cumhurbaşkanı nezdinde çalışmalar yürütüyor. Adayların bu amaçla milletvekilleri ve Ankara seyahatlerini artırdıkları gözleniyor.
ŞEHİR İÇİN ÖNEMLİ
Rektörlük seçimleri her ne kadar üniversite öğretim üyelerinin oy kullanıp tercih belirttiği seçimler olsa da şehrin tüm fertlerini yakından ilgilendirdiği için kamuoyunun merakla beklediği bir seçim olacak.
4 yıl görevle üniversite öğretim üyelerinin oy verdiği, ilk 6'ya giren isimlerin YÖK'e bildirildiği, YÖK'ün de bu sayıyı 3'e düşürüp Cumhurbaşkanına gönderdiği isimler arasından Cumhurbaşkanı tarafından atanan rektörler iki dönem üst üste seçilebiliyor. Ancak 3. Dönem için ara vermeleri gerekiyor.
2012 YILI SONUÇLARI
Fırat Üniversitesi'nde 2012 Haziran ayında yapılan rektörlük seçimlerinde; 806 öğretim üyesinden 795'inin oy kullanmış, Prof. Dr. Orhan Kılıç 204 oy ile birinci, Prof. Dr. Kutbettin Demirbağ 181 oyla ikinci, Prof. Dr. Nazır Dumanlı 169 oyla üçüncü, Prof. Dr. Ali Ölçücü 141 oyla dördüncü, Prof. Dr. Ahmet Buran 77 oyla beşinci, Prof Dr. Bülent Şen 14 oyla altıncı olmuştu.
YÖK tarafından Cumhurbaşkanına ilk sırada bildirilen Prof. Dr. Kutbettin Demirdağ, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından FÜ rektörü olarak atanmıştı.
FIRAT ÜNİVERSİTESİ HAK ETTİĞİ YERDE DEĞİL
Ülkemizin köklü ve saygın üniversiteleri arasında olmasına rağmen kendinden yıllar sonra kurulan üniversitelerin bile gerisinde kalan Fırat Üniversitesi'nin geri kalmışlığının en öneli sebebi ideolojik bakış açısı ve bilime siyasetin karıştırılması. Uzun süre bir siyasi görüşe sahip rektörler tarafından yönetilen, araştırma görevlisi alımlarında bilimsel başarı, diploma notu ve yazılı sınavlarda gösterilen başarı yerine tek referansın siyasi parti ve onun gençlik yapılanması olan Fırat Üniversitesi'nin akademik başarı gibi bir dedi olmadı.
AYNI SOY İSİMLERİN İSTİLASI
Fırat üniversitesi, 1990'lı yıllardan sonra gelen tüm rektörler tarafından ideolojik düşünce ile yönetildiği ve çoğu kez de üniversitede önemli yerlerde bulunan hocaların aynı soy ismi taşıyan yakınlarının akademik kadrolara alındıkları için herhangi bir başarı gösteremedi. Başarılı olan insanlar yine sırf ideolojik gerekçelerle ya da kendilerinin beklediği yerlerden referans getirmedikleri ve üniversiteye alınmadıkları için akademik makale yayın ve kitap yayınında da hep sonlarda yer aldılar.
ŞAİBELİ YABANCI DİL SINAVLARI
Fırat Üniversitesi ile ilgili ulusal basınada düşen önemli bir iddia ise geçmişte yapılan yabancı dil sınavlarında para karşılığı soruların verilmesi. Bu konuda siyasi tarafı oldukça aşikr olan bir akademisyenin yargılandığı da biliniyor. Yabancı dil sınavlarını yasal olmayan yollardan geçmiş, bilimsellik adına herhangi ciddi bir eser ortaya koyamamış bir öğretim elemanı kadrosundan oluşan Fırat Üniversitesi bu konumuyla başarılı üniversite olamamıştı.
BEYİN GÖÇÜNE ZORLANDI
Geçmiş dönemlerde Fırat Üniversitesi için kamuoyunda en çok dillendirilen konulardan biri de yine sırf ideolojik ve siyasi bakış açısından dolayı birçok bilim adamının üniversiteden ayrılma zorunda bırakılmalarıydı. Özellikle Tıp Fakültesinde başarılarından dolayı oldukça sevilen birçok bilim insanın farklı üniversiteye geçmeleri de şehirde konuşulanlar arasındaydı.
2012'DEN SONRA DA DEĞİŞEN BİR ŞEY OLMADI
2012 yılı Haziran ayında yapılan ve Prof. Dr. Kutbettin Demirdağ'ın rektör olarak atanmasından sonra da değişen çok şey olmadı. Geçmişte üniversiteden kaçan değerli bilim adamlarının geri döndürülmesi söz konusu olamadığı gibi özellikle bölgenin sağlık üssü olması gereken Fırat Tıp merkezi başarılı bir performans ortaya koyamadı.
İDARİ ATAMALARLA BAŞARI SAĞLANACAĞI ZANNEDİLDİ
Prof. Dr. Kutbettin Demirdağ rektörlük görevine geldiği günden itibaren gerçekleştirdiği idari atamalar dışında akademik başarıyı artırıcı ciddi hiçbir çalışma yapmaması kendisine güvenen ve oy veren insanlar da mahcup etmiş gibi görünüyor. Hükümetin üniversitelere sunduğu gelişme imknlarının ve ödeneğinin dışında rektörlüğün kendi gayret ve takibi ile hiçbir yatırım ve başarının olmaması halkta da bir güvensizlik oluşturdu.
Rektör Demirdağ diğer eski rektörler gibi kampüsten dışarı çıkmadı. Üniversite-Sanayi, Üniversite bilimsel çalıştaylar faaliyetlerinden özenle kaçındı. Bu idarecilik anlayışı ile Fırat üniversitesi 4 yılını daha kaybetmiş oldu.
YENİ DÖNEMDE YENİ HEYECAN
Haziran ayında yapılacak rektörlük seçimlerinde şehir halkının rektörden beklentileri çok değil. Elazığlılar, yeni rektörlerinden Hükümetin belirlediği yatırım ve ödeneklerin dışına yeni kaynaklar üretmesini, akademik yayınlar ve başarılar ile ülkenin sayılı üniversiteleri arasına girmesini, üniversite ile diğer paydaşlar arasında sıkı bir dayanışma ve işbirliği içinde olunmasını, şehri bölgede bir sağlık üssü yapacak Fırat Üniversitesi hastanesine hem fiziki anlamda ham de halka hizmet anlamında marka değerine ulaştıracak, halkın arasında ve halkla birlikte olacak bir rektör istiyor.
ADAYLAR ÇALIŞMALARA BAŞLADI
Haziran ayında yapılacak rektörlük seçimi için 10'a yakın akademisyen kulis çalışmalarına başladılar. Adaylar, önce taban yoklaması ile üniversitedeki karşılıklarını test ediyor, ardından da rektör atama mekanizmasında etkili olacak, siyasilere, YÖK üyelerine ve Cumhurbaşkanı nezdinde çalışmalar yürütüyor. Adayların bu amaçla milletvekilleri ve Ankara seyahatlerini artırdıkları gözleniyor.