ŞAKADIR ŞAKA…
24 Ocak depreminde yıkılan okulların yerlerine yenilerinin yapılma çalışmaları devam ediyor. Birçoğu hayırsever iş adamları ve şirketler tarafından inşa edilecek okulların bir kısmının çalışması devam ediyor. Söz verdiği halde pandemi sürecinin olumsuz şartlarından dolayı etkilenen bazı şirketler ise süre sözlerinin geçerli olduğunu ancak bu vaadi yerine getirmek amacıyla süre istediklerini de biliyoruz.
Yıkılan okulların yerlerine yapılacak okullar arasında olan Elazığ Ortaokulu ile Atatürk lisesinin bulunduğu alana okul yapılmayacağı ve bu alanlara Fırat Üniversitesi'nin talip olduğuna dair haberleri işin doğrusu çok gerçekçi bulmadık. Ancak taraflardan bu haberi yalanlayışı bir açıklama da gelmeyince ciddi ciddi işkillendik.
Fırat Üniversitesi sanki kendisine tahsis edilen alanlarda onlarca fakülte, ek bina ya da farklı amaçlı binalar yapmış yetmemiş de bu alana ihtiyaç duyulmuş gibi bir durum çıktı ortaya.
Kendisine tahsis edilen alanların yanında iğne ucu kadar bir yer teşkil edecek bu alanlara okulun dışında daha önemli ne inşaatı yapılır merak ediyoruz doğrusu.
Üniversite, bu alanı Diş Fakültesi yapmak için talep etmiş. Tıp Fakültesi ve Hastanenin sıkıştığı bir alanın yanında bir de Dişçilik Fakültesi ve Hastanesi yapmak hangi ileri aklın ürünüdür merak ediyoruz.
Şimdiki durumda bile o bölgede park alanı bulmak, yoğun araç ve egzoz kOkusundan bizar olan vatandaşları aynı alanda diş hastanesine mahkum etmek sağlıklı bir aklın ve vizyoner bir ufkun ürünü olamaz.
Üniversite'nin Necmettin Erbakan Bulvarına yakın ve şehre nazır, havası temiz ve nezih bir yığın arazisi varken şehrin göbeğine hem de okulların gasbresmi yazışmalarla da olsa gasbedilen alanına hastane yapma fikri yanlış bir fikirdir ve yanlış şehrin sahiplerinin gayretleri ile MEB'den kesinlikle dönecektir.
Hani, bu konuda Milli Eğitim, oldukça değerli olan bu arazileri değerinden satıp uygun alanlarda spor salonları, sosyal donatı alanlarıyla mükemmel bir kampus alanı oluşturup burada onlarca okul ve benzeri kurumlar inşa etmeyi planlasa belki bir nebze anlaşılabilir.
Bu olayda anlaşılmayan konu il yöneticilerinin bu konudaki resmi müracaatı ve yazıya anında ret cevabı yazmak yerine topu Milli Eğitim Bakanlığı'na atması…
Umarız bu konu şakadır ve birileri bu konunun, değil olma ihtimali, konuşma ihtimalinin bile olmadığını açıklar ve şehir rahat eder.
Yıkılan okulların yerlerine yapılacak okullar arasında olan Elazığ Ortaokulu ile Atatürk lisesinin bulunduğu alana okul yapılmayacağı ve bu alanlara Fırat Üniversitesi'nin talip olduğuna dair haberleri işin doğrusu çok gerçekçi bulmadık. Ancak taraflardan bu haberi yalanlayışı bir açıklama da gelmeyince ciddi ciddi işkillendik.
Fırat Üniversitesi sanki kendisine tahsis edilen alanlarda onlarca fakülte, ek bina ya da farklı amaçlı binalar yapmış yetmemiş de bu alana ihtiyaç duyulmuş gibi bir durum çıktı ortaya.
Kendisine tahsis edilen alanların yanında iğne ucu kadar bir yer teşkil edecek bu alanlara okulun dışında daha önemli ne inşaatı yapılır merak ediyoruz doğrusu.
Üniversite, bu alanı Diş Fakültesi yapmak için talep etmiş. Tıp Fakültesi ve Hastanenin sıkıştığı bir alanın yanında bir de Dişçilik Fakültesi ve Hastanesi yapmak hangi ileri aklın ürünüdür merak ediyoruz.
Şimdiki durumda bile o bölgede park alanı bulmak, yoğun araç ve egzoz kOkusundan bizar olan vatandaşları aynı alanda diş hastanesine mahkum etmek sağlıklı bir aklın ve vizyoner bir ufkun ürünü olamaz.
Üniversite'nin Necmettin Erbakan Bulvarına yakın ve şehre nazır, havası temiz ve nezih bir yığın arazisi varken şehrin göbeğine hem de okulların gasbresmi yazışmalarla da olsa gasbedilen alanına hastane yapma fikri yanlış bir fikirdir ve yanlış şehrin sahiplerinin gayretleri ile MEB'den kesinlikle dönecektir.
Hani, bu konuda Milli Eğitim, oldukça değerli olan bu arazileri değerinden satıp uygun alanlarda spor salonları, sosyal donatı alanlarıyla mükemmel bir kampus alanı oluşturup burada onlarca okul ve benzeri kurumlar inşa etmeyi planlasa belki bir nebze anlaşılabilir.
Bu olayda anlaşılmayan konu il yöneticilerinin bu konudaki resmi müracaatı ve yazıya anında ret cevabı yazmak yerine topu Milli Eğitim Bakanlığı'na atması…
Umarız bu konu şakadır ve birileri bu konunun, değil olma ihtimali, konuşma ihtimalinin bile olmadığını açıklar ve şehir rahat eder.